Dava, TBK'nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen ve konusu davacıya ait evde bir kısım inşaat işlerinin yapılması işi olan eser sözleşmesine dayalı olarak açılmış alacak ve TBK 58. maddeye dayalı kişilik hakkının zedelenmesi nedeniyle manevi tazminat davasıdır. İş bedeliyle ilgili olarak; sözleşmedeki bedelin TBK'nın 480. maddesinde belirtilen götürü bedel olarak kararlaştırıldığı işlerde, yüklenicinin hakettiği iş bedelinin saptanması ya da iş sahibinin ödemesinin fazla olup olmadığının belirlenmesi için gerçekleştirilen imalâtın fiziki eksik ve kusurlar da dikkate alınarak tüm işe oranının tespiti, bulunacak bu oranın toplam iş bedeline uygulanarak hak edilen bedelin saptanması ve kanıtlanan ödemelere göre mukayese edilerek fazla ödeme varsa istirdatına karar verilmesi gerekirken bu esasa uygun olmaksızın hesaplama yapan bilirkişi raporu esas alınarak eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır....
Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki sözleşme gereği davalının edimini eksiksiz tamalamadığı ve sözleşmeye göre 2009 yılının 5. ayında verilmesi gereken bağımsız bölümün 11. ayda verilmiş olması nedeniyle 14.500,00 TL tutarında yoksun kalınan kira ve 26.318 TL eksik iş bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, taşınmaz satım sözleşmesi gereği eksik iş bedeli ve geç teslim nedeniyle kira tazminatı bedeline ilişkin olup, davalı savunmasında davacının babasına 20.000 TL ödeme yaptığını belirtmiş ve delil listesinde yemin deliline dayanmıştır....
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının başka bir işçi tarafından açılan davada işveren aleyhine tanıklık yapması nedeniyle işverenin hakaretine maruz kalması, ücretlerinin eksik ödenmesi, sigorta primlerinin yatırılmaması nedeniyle iş akdinin davacı tarafından haklı olarak feshedildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Taraflar arasında, işçilik alacaklarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalabilmesini ifade eder....
Taraflar arasındaki ikinci uyuşmazlık yapılan işlerin eksik ve kusurlu olup olmadığı, eksik ve kusurların üçüncü kişilere tamamlatılması nedeniyle davacının ne miktar zarara uğradığı konusundadır. Davacı işin eksiksiz ve ayıpsız teslim edildiğini iddia ederken, davalı işin eksik ve ayıplı olduğunu, eksik ve ayıplı işlerin üçüncü kişilere tamamlatılması nedeniyle 50.000,00 TL + KDV, bozulan alçı sıva ve boya imalatının yeniden yaptırılması nedeniyle de 25.000,00 TL'nin davacı alacağından tenzil edilmesini istemiştir. Mahkemece işin eksik ve ayıplı olduğu kabul edilmiş, ancak giderilme bedeli belli olmadığından davacı alacağından bir indirim yapılmamıştır. Dosya kapsamından dava dışı asıl iş sahibi ...' nin müşaviri ...tarafından 07.04.2009 tarihli tutanakla bir kısım eksik ve ayıplı işlerin tespit edildiği, bu tespitten sonra davalının 14.04.2009 tarihli ihtarla sözleşmeyi feshettiği, fesihten sonra 27.04.2009 tarihinde davacı tarafından ......
Davacı ile dava dışı sigortalı arasında 27.04.2015-2016 tarihlerini kapsayan, İş Ekstra Sigorta Poliçesi imzalanmış olup, 22/09/2015 tarihinde ''Muhteşem Dürüm ve Kebap'' adlı işyerinde iş yerinin mutfak kısmında yer aldığı belirtilen buzdolabının elektrik tesisatında meydana gelen elektriksel arıza sonucu yangın hadisesi meydana geldiği ve sigortalı işyerinde bulunan demirbaş, emtia ve diğer kıymetlerde hasar ve zarara sebep olduğu iddia edilmiştir. Rücu ve halefiyet, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu'nun 22/03/1944 tarih E... K...., R.G.... sayılı kararında "Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesi nedeniyle bakiye iş bedeli ve ilave işler nedeniyle fazla iş bedelinin tahsili istemine, karşı dava ise işin gereği gibi zamanında ifa edilmemesi sonucu uğranılan kira kaybı istemi ile eksik ve ayıplı ifa sonucu uğranılan zararın tahsili istemine ilişkin olup, mahkemenin; davanın kısmen kabulüne, karşı davanın ise reddine dair dair kararı taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı-karşı davalı vekilinin tüm, davalı-karşı davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK Dava murise ait hesaptaki paranın vakıfca eksik ödenmesi nedeni ile alacak talebine ilişkin olmakla, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun Geçici 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 2015/8 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevinin Yargıtay 18. Hukuk Dairesine ait bulunması nedeniyle görevli Dairenin belirlenmesi bakımından dosyanın, 6644 sayılı Kanunla değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/2 maddesi uyarınca Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 10.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
, dava değerinin bu alacaklar toplamı da dahil edilerek ve belirli alacak nevinden yeniden belirlenip harçlandırılması gerektiğini, tamamen soyut ve afaki iddia ve taleplerle, bütünüyle hukuki ve somut gerçekliğe aykırı nedenlerle açılan işbu davanın reddine ve yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini savunmuştur....
Kişisel varlıklar, bedensel ve ruhsal tamlık ve yaşam ile nesep gibi insanın, insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı, onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimlidir. Tekniğin gelişimi ve yaşam koşullarına göre belirlenmiş varlıklar, açıklanan olgularla çevrelendirildiğinde, davaya konu olayın bu çerçeve dışında kalması durumunda manevi tazminat isteği reddedilmelidir. Yukarıda açıklanan ayıplı mal satımı nedeniyle oluşan zarar, davacının iç huzurunu bozacak nitelikte bir olgu değildir. Manevi tazminatın koşullarını düzenleyen Borçlar Yasası'nın 49. maddesine göre eşya zararı kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olarak benimsenemez. Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, davacının manevi tazminat isteminin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle, yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....
Limitet Şirketinden "tohum" olarak satın alınıp, fide haline getirildiği ve bu şekilde davacının akidi olan A... Tarıma satıldığı sabit olduğuna göre, davalının, az yukarda belirtilen Tohumculuk Kanununun 11. maddesinde düzenlenen, "... zarara neden olan tohumluğu üreten, satan, dağıtan, ithal eden veya başka şekilde piyasaya süren gerçek veya tüzel kişiler, meydana gelen zararı müteselsilen tazmin etmekle yükümlüdür." Hükmünde geçen ayıplı tohum nedeniyle tazminatla yükümlü tutulabilecek tüzel kişi kapsamında olup olmadığı değerlendirilip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davalı şirketin, söz konusu özel kanundan doğan bir sorumluluğunun bulunup bulunmadığı irdelenmeden, sözleşme ilişkisinin mevcut olmadığından bahisle eksik inceleme ile davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....