Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda, davacı taraf, davaya konu paraların adi ortaklıktan kaynaklı gönderildiği yolundaki iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür; buna bağlı olarak, davalı savunmasını ispat ile yükümlü olmayacaktır. Bu itibarla, mahkemece havale yoluyla davalıya gönderilen meblağın adi ortaklıktan kaynaklı yapıldığı ispatlanamadığından, davanın reddi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yukarıda yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26.09.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi. ..........

    Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; adi ortaklıktan kaynaklı alacak istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Yüksek ...Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,... tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Bozma öncesi aldırılan raporlarda; davacının adi ortaklıktan 428.271,46 TL alacaklı olduğunun bildirildiği ve alacağın para borcu olması nedeni ile adi ortaklığı oluşturan ortakların her birinin borçtan müteselsilen sorumlu olduklarından bahisle her birine karşı dava açılabileceğinin bildirildiği görülmüştür. Mahkememizce 2011/293 esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yapılan sonucunda davanın kabulüne karar verildiği, davalı vekilinin kararı temyiz etmesi üzerine Yargıtay .... Hukuk Dairesi'nin 2020/5014 esas ve 2021/4239 karar sayılı 29/04/2021 tarihli ilamı ile mahkememiz kararının bozulmasına hükmolunduğu anlaşılmıştır. Yukarıda belirtilen Yargıtay bozma ilamına göre ''Dava, alacak davası olup alacağa konu borcun kaynağının adi ortaklık adına yapılan ödemeler olduğu iddia edilmiştir. Bilindiği gibi adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmamaktadır. Adi ortaklığın bu niteliği itibariyle mecburi takip ve dava arkadaşlığı bulunmaktadır....

        Bozma öncesi aldırılan raporlarda; davacının adi ortaklıktan 428.271,46 TL alacaklı olduğunun bildirildiği ve alacağın para borcu olması nedeni ile adi ortaklığı oluşturan ortakların her birinin borçtan müteselsilen sorumlu olduklarından bahisle her birine karşı dava açılabileceğinin bildirildiği görülmüştür. Mahkememizce 2011/293 esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yapılan sonucunda davanın kabulüne karar verildiği, davalı vekilinin kararı temyiz etmesi üzerine Yargıtay .... Hukuk Dairesi'nin 2020/5014 esas ve 2021/4239 karar sayılı 29/04/2021 tarihli ilamı ile mahkememiz kararının bozulmasına hükmolunduğu anlaşılmıştır. Yukarıda belirtilen Yargıtay bozma ilamına göre ''Dava, alacak davası olup alacağa konu borcun kaynağının adi ortaklık adına yapılan ödemeler olduğu iddia edilmiştir. Bilindiği gibi adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmamaktadır. Adi ortaklığın bu niteliği itibariyle mecburi takip ve dava arkadaşlığı bulunmaktadır....

          Bozma öncesi aldırılan raporlarda; davacının adi ortaklıktan 428.271,46 TL alacaklı olduğunun bildirildiği ve alacağın para borcu olması nedeni ile adi ortaklığı oluşturan ortakların her birinin borçtan müteselsilen sorumlu olduklarından bahisle her birine karşı dava açılabileceğinin bildirildiği görülmüştür. Mahkememizce 2011/293 esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yapılan sonucunda davanın kabulüne karar verildiği, davalı vekilinin kararı temyiz etmesi üzerine Yargıtay .... Hukuk Dairesi'nin 2020/5014 esas ve 2021/4239 karar sayılı 29/04/2021 tarihli ilamı ile mahkememiz kararının bozulmasına hükmolunduğu anlaşılmıştır. Yukarıda belirtilen Yargıtay bozma ilamına göre ''Dava, alacak davası olup alacağa konu borcun kaynağının adi ortaklık adına yapılan ödemeler olduğu iddia edilmiştir. Bilindiği gibi adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmamaktadır. Adi ortaklığın bu niteliği itibariyle mecburi takip ve dava arkadaşlığı bulunmaktadır....

            "İçtihat Metni" Davacı ....i ile davalı...aralarındaki adi ortaklıktan kaynaklı alacak davasına dair ... 1.Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 09.04.2014 günlü ve 2005/441 E.-2014/100 K.sayılı hükmün Bozulması hakkında dairece verilen 21.05.2015 günlü ve 2014/12741 E.-2015/9189 K.sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....

              Mahkemece, bilirkişi raporları çerçevesinde davacının usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defter kayıtlarında bulunan bakiye alacağının takip konusu alacak olduğu, bu alacağın kayıtlanmasına ilişkin herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı, her iki taraf ticari defterinde kayıtlı olan 31/05/2014 vadeli ... numaralı 16.751,21- TL tutarlı çekin tahsiline ilişkin kayda rastlanılmadığı, her iki taraf defterlerinde de 2015 yılına devrettirildiği, davacının 33.421,04 TL ... iş ortaklığından alacaklı olduğunun anlaşıldığı, 09/04/2012 tarihli inşaat işleri sözleşmesi hükümleri incelendiğinde sözleşme ile borç altına giren adi ortaklığın borçlarından ortaklarından her birinin ve bu çerçevede davalı ortağın sorumlu olduğu, her ne kadar davalı taraf İstanbul 11 ATM'de görülen 2015/527 esas sayılı dosyada adi ortaklığın davacı şirketten olan alacağın tahsili istemiyle dava açılmış olduğunu bu davanın sonucu itibariyle davacının açmış olduğu adi ortaklıktan olan alacak istemi yönünden sonucu etkileyecek...

                Davacının dava dilekçesinde davalının cari hesap bakiye alacağı bulunduğunu beyan etmesi ardından bu konuda duruşmada açıklamada bulunarak bu alacağın eser sözleşmesinden kaynaklı olarak davalının da ortağı olduğu yüklenici niteliğindeki adi ortaklıktan kaynaklı alacak olduğu ve bu alacak yönünden iş sahibi olan davacının yüklenici niteliğindeki adi ortaklıktan alacağın tahsili istemi ile ortakların her birini takip borçlusu göstererek icra takibi başlatmış olması yönündeki açıklamaların, iddianın değiştirilmesi ve genişletilmesi kapsamında olmayan taraflar arasındaki uyuşmalığın ortaya konması ve sağlıklı olarak uyuşmazlığın çözümlenmesi için gerekli bir husus olduğu, 6100 sayılı HMK m.31 kapsamında hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğü bulunduğu, bu çerçevede maddi veya hukuki açıdan belirsiz hususlar hakkında taraflara açıklama yaptırılabileceği, soru sorulabileceği, delil gösterilmesi istenebileceği dikkate alındığında davacının yapmış olduğu açıklamaların iddianın değiştirilmesi veya...

                  Davacının dava dilekçesinde davalının cari hesap bakiye alacağı bulunduğunu beyan etmesi ardından bu konuda duruşmada açıklamada bulunarak bu alacağın eser sözleşmesinden kaynaklı olarak davalının da ortağı olduğu yüklenici niteliğindeki adi ortaklıktan kaynaklı alacak olduğu ve bu alacak yönünden iş sahibi olan davacının yüklenici niteliğindeki adi ortaklıktan alacağın tahsili istemi ile ortakların her birini takip borçlusu göstererek icra takibi başlatmış olması yönündeki açıklamaların, iddianın değiştirilmesi ve genişletilmesi kapsamında olmayan taraflar arasındaki uyuşmalığın ortaya konması ve sağlıklı olarak uyuşmazlığın çözümlenmesi için gerekli bir husus olduğu, 6100 sayılı HMK m.31 kapsamında hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğü bulunduğu, bu çerçevede maddi veya hukuki açıdan belirsiz hususlar hakkında taraflara açıklama yaptırılabileceği, soru sorulabileceği, delil gösterilmesi istenebileceği dikkate alındığında davacının yapmış olduğu açıklamaların iddianın değiştirilmesi veya...

                    Asliye Ticaret Mahkemesi SAYISI : 2022/566 E., 2023/152 K. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, asıl davanın adi ortaklıktan kaynaklı tapu iptal ve tescil davası birleşen davanın alacak davasına ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 27.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu