WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bozmadan sonra, davalı vekili 20.05.2013 tarihli dilekçesiyle cevap dilekçesini ıslah etmiş ve davacının ortaklık için yaptığı harcamaların 04.07.2002 tarihinde son bulduğunu, davanın ise 15.10.2007 tarihinde açıldığını, belirtilen tarihler arasında 5 yıllık zamanaşımı süresinin geçmiş olması nedeniyle davanın reddini istemiştir. Mahkemece; dava konusu alacağın iş ortaklığı ilişkisinden kaynaklanmakta olup, 818 sayılı BK'nun 126/4 ve 6098 sayılı BK'nun 147/4 maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, davacının talep ettiği harcamaların en sonuncusunun 31.05.2002 günü yapıldığı, alacak davasının ise 5 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra 15.10.2007 tarihinde açılan dava ile talep edildiği, bu hali ile alacağın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 17.03.2014 günlü ve 2013/19751 E. 2014/4103 K. sayılı ilamı ile; (...Dava; adi ortaklıktan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisinden doğan alacak ve tazminat istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 20/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisinden doğan alacak istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 27/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Asıl ve birleşen dava, adi ortaklık ilişkisinden kaynaklı alacak talebine ilişkindir.Asıl ve birleşen davada davacı taraf, davalı taraf ile aralarında adi ortaklık ilişkisi bulunduğunu iddia ederken, hem asıl, hem de birleşen davanın davalı tarafları ise adi ortaklık ilişkisinin varlığını kabul etmediği anlaşılmaktadır.Yerel mahkemece de vurgulandığı üzere adi ortaklık ilişkisinin kurulması her hangi bir şekle bağlı değilse de, taraflar arasında adi ortaklık sözleşmesinin varlığını ispat yükü, adi ortaklık ilişkisinin varlığını iddia eden tarafa düşecektir....

          Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi'nce, dava, davalının adi ortaklık adına para çekme yetkisini haiz olmadığından bahisle adi ortaklık hesabından davalıya yapılan ödemenin davalının sebepsiz zenginleşmesine yol açtığı iddiası ile açılmıştır. Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 03.03.2021 tarihli görevsizlik kararının gerekçesinde, bankalara ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava olduğuna işaret edilmiş ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın bankacılık hukukundan kaynaklanan alacak istemine ilişkin olduğu kabul edilerek davanın ticari dava olarak Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği değerlendirilmiştir. Oysa, eldeki davada uyuşmazlık davacı banka ile mudisi adi ortaklık arasında değildir ve dahi banka ile davalı arasında bir bankacılık işlemi de bulunmamaktadır. Karışıklık, davalı T3'nun, T3 Adi Ortaklığı'nın ortaklarından biri olmasından kaynaklanmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında adi ortaklık bulunmadığı gibi adi ortaklıktan kaynaklanan bir uyuşmazlıkta bulunmamaktadır. Mahkemece dava konusu adi ortaklık olarak değerlendirilmemiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2014 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır....

            Davanın ileri sürülüş şekline göre dava adi ortaklık ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir ( TBK md. 620/1) Kural olarak, adi ortaklık ilişkisinin geçerliliği herhangi bir şekle bağlı değildir. Ancak, ihtilaf çıktığında, adi ortaklık ilişkisinin varlığını ispat yükü iddia eden tarafa düşer. Bu iddiayı ileri süren taraf, adi ortaklık ilişkisi bir sözleşme olduğundan, iddiasını HMK. md.200 gereğince senet (kesin delil) ile ispat etmelidir. Ancak, senetle ispatı gereken adi ortaklık sözleşmesi, bunun hakkında bir delil başlangıcı var ise tanıkla ispat edilebilir. (Yargıtay 3....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/805 Esas KARAR NO : 2022/782 DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 22/11/2022 KARAR TARİHİ : 01/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, dava dışı müflis ... Tic. Ltd Şti'nden alacaklı olduğunu, Müflis şirketten olan alacağı için iflas masasına alacak kaydını yaptırdığını ve bu alacağına istinaden ... 1. İflas Müdürlüğü'nün ... İflas sayılı dosyasından İİK.245.maddesi uyarınca dava açmak üzere yetki belgesi aldığını, davalılar arasında “...’ya ait ...” ( ...) için “...” adı altında bir adi ortaklık kurulduğunu, Adi ortaklığın üstlendiği inşaat işi, adi ortaklık adına taşeron Yeni ...Tic.Ltd.Şti tarafından alt yüklenici olarak ifa edileceğini, ......

              Eldeki davada, adi ortaklık bakımından davalı tarafın yanlış gösterilmesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 124/4. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir yanılgıya dayanmakta olup, bu halde, davacı vekiline, adi ortaklık yerine davalıları ayrı ayrı olmak üzere “Özasya Azizoğlu” ve “ T3" şeklinde düzelterek değiştirmesi için uygun süre verilmeli, neticeye göre taraf teşkili sağlanarak davaya devam edilmelidir. Tüzel kişiliği olmadığı halde, adi ortaklık adına davetiye çıkartılarak, dosyada taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek adi ortaklık aleyhine hüküm kurulması hatalıdır....

              Mersin 1.Asliye Ticaret Mahkemesi, uyuşmazlığın adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklandığından bahisle görevsizlik kararı vermiştir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri bir sözleşme olup, adi ortaklık ilişkisi mutlaka sözleşme temeline dayanır. Adi ortaklık sözleşmesi yazılı yapılabileceği gibi sözlü de yapılabilir. Diğer bir anlatımla, adi ortaklık; birbirini tanıyan, birbirlerinin kabiliyet ve şahsiyetlerine güvenen, eşit ve aynı durumda olan gerçek veya tüzelkişilerin, müşterek amacın gerçekleştirilmesini sağlayacak vasıtaları (sermaye paylarını) ortaklığa getirme konusunda karşılıklı ve uygun irade beyanlarının birbirine ulaşmasıyla teşkil eden bir kişi topluluğudur. 6102 sayılı TTK'nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır....

              UYAP Entegrasyonu