Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yine, 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 4. maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde; efektif dahil kambiyo işlemleri; para piyasası araçlarının alım ve satımı; kıymetli maden ve taşların alımı satımı veya bunların emanete alınması işlemleri ve sermaye piyasası araçlarının alım ve satımı ile geri alım veya tekrar satım taahhüdü işlemleri, bankaların faaliyet konuları arasında sayılmıştır. Öte yandan, kaldıraçlı alım satım işlemleri; 2499 sayılı mülga Sermaye Piyasası Kanunu'nun 30. maddesinin (g) bendinde düzenlenmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Arsa niteliğindeki taşınmaza, emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi gerekir. Dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça, yakın bölgelerde, benzer yüzölçümlü ve benzer özellikte olması, değerlendirme tarihinden önceki satışların emsal alınması gerekir....

      Bankası'nda müşterek hesap açarak taşınmaz alım-satımı yaptıklarını, ancak daha sonra davalı ile müvekkili arasında anlaşmazlık çıkması nedeniyle davalı tarafından müvekkili aleyhine ... 9.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/509 esas sayılı dosyasında adi ortaklığın tasfiyesi amacıyla alacak davası açıldığını, kendilerinin de cevap süresi içinde karşı dava açtıklarını ve davanın halen devam ettiğini, davalı ile müvekkili arasındaki adi ortaklık ilişkisi nedeniyle adi ortaklığa tabi bir kısım taşınmazların müvekkili adına tescil edildiğini, dava konusu taşınmazın da davalı ... adına tescil edildiğini, ancak bu taşınmazın müvekkilinden mal kaçırmak amacıyla diğer davalı ... Şti'ne satıldığını ileri sürerek muvazaalı satış işleminin iptali ile davalı ... Öner adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir....

        Noterliğinde devrettiklerinin iddia edildiği olayda;sanıklar savunmaları, katılan beyanları ve dosya kapsamından; taraflar arasında aracın 18.000 TL bedelle satımı konusunda anlaşılıp senet düzenlenmesi ve senedi alan katılanın önceden kapora istemeksizin vekâletnameyi de sanığa verdikten sonra aldığı senede güvenerek aracı teslim ettiği, taraflar arasında hukuki ilişki boyutundaki araç alım satımı da tamamlandıktan ve hatta borçlarından da sorumluluğun alıcıya ait olduğu düzenlendikten sonra "kapora getirelim" diyerek aracı teslim almanın basit yalan boyutundan öteye gitmediği gibi, öncesinde tamamlanan alım satım işleminde hileli bir davranışta bulunmadığı ve ihtilafın hukuki mahiyette olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin beraat yönünde kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir....

          Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, sözleşmenin konusu araç alım satımı olduğundan geçerliliği için resmi şekil şartının arandığı, taraflar arasında satımın resmi şekilde yapılmamış olması nedeniyle geçersiz olduğu, tarafların sözleşme kurulacağı inancıyla birbirlerine vermiş olduklarını aynı anda iade ile yükümlü bulundukları gerekçeleriyle davacı şirketin ayrı bir tüzel kişiliği bulunduğu ve ihtilafın bu şirketle davalı arasında bulunması nedeniyle davacı ...'...

            . - K A R A R - Davacı vekili, Hamburg’da mukim ve gıda ürünü alım satımı ile uğraşan müvekkili ile davalı arasında fındık ürünü alım satımı konusunda bir sözleşme imzalandığını, davalının sözleşme ile üstlendiği edimini yerine getirmediğini müvekkilinin sözleşmede yer alan tahkim şartı gereği hakeme başvurduğunu, hakem heyetinin müvekkilini haklı gördüğünü ve hakem kararının kesinleştiğini belirterek 7.4.2004 tarihli hakem kararının tenfizini talep etmiştir. Davalı vekili, tercümesi yapılan sözleşmede taraflar davacı ile davalı görülse de sözleşme aslında ilişkinin davacı ile ... firması arasında yapılmış gibi gözüktüğünü, fındık alım satımının borsaya tescilinin zorunlu olduğunu bu yapılmadığından alım satımın geçersiz olduğunu ve hakem kararının Türk Kamu düzenine aykırı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir....

              sözleşmelerinin, opsiyon sözleşmelerinin, birden fazla türev aracı içeren basit veya karmaşık yapıdaki finansal araçların alımı, satımı ve aracılık işlemleri. j) Sermaye piyasası araçlarının alım ve satımı ile geri alım veya tekrar satım taahhüdü işlemleri. k) Sermaye piyasası araçlarının ihraç veya halka arz yoluyla satışına aracılık işlemleri. l) Daha önce ihraç edilmiş olan sermaye piyasası araçlarının aracılık maksadıyla alım satımının yürütülmesi işlemleri. m) Başkaları lehine teminat, garanti ve sair yükümlülüklerin üstlenilmesi işlemleri gibi garanti işleri. n) Yatırım danışmanlığı işlemleri. o) Portföy işletmeciliği ve yönetimi. p) Hazine Müsteşarlığı ve/veya Merkez Bankası ve kuruluş birlikleri nezdinde oluşturulan bir sözleşme kapsamında üstlenilen yükümlülükler çerçevesinde alım satım işlemlerine ilişkin piyasa yapıcılığı. r) Faktöring ve forfaiting işlemleri. s) Bankalararası piyasada para alım satımı işlemlerine aracılık. t) Finansal kiralama işlemleri. u) Sigorta acenteliği...

                Somut uyuşmazlıkta, davacılar mal alım-satım ilişkisinden kaynaklı olarak bonoların düzenlendiğini iddia etmektedir. Davalı ise, taraflar arasında mal alım-satım ilişkisi olmadığı gibi herhangi bir ticari ilişkinin de söz konusu olmadığını, davacı ...’in davalı şirketin işçisi olduğunu ve pazarlama satış elemanı olarak çalıştığı, iş sözleşmesi ilişkisinin devam ettiği dönemde, davacı ...’in müvekkili adına müşterilerden yaptığı tahsilat bedellerini müvekkili işverene teslim etmediğini, müvekkiline teslim edilmemiş tahsilat bedellerinden kaynaklı borçlu olduğunu, diğer davacının da kefil olduğunu, bu sebeple de bonoların düzenlendiğini savunmuştur. Dosyaya sunulan bir kısım bonoda bedel kaydı olarak “malen” kaydının bulunduğunu, bir kısmında ise bedel kaydının bulunmadığı görülmektedir. Uyuşmazlığa konu bir kısım bono dosyaya sunulmamış ise de, davalı taraf iddia edilen bonoların varlığını inkar etmemiştir....

                  TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ana faaliyet konularının taşınmaz alım-satımı olduğu, Vergi Mahkemesince tahakkuk eden vergi azaltılmışsa da taşınmaz satışlarından doğan verginin tamamının katma değer vergisinden istisna olduğunun kabul edilmesi gerektiği, öte yandan 3065 sayılı Kanununun 23. maddesinin (f) bendinde taşınmaz alış bedelinin matrahtan düşüleceği belirtilmişse de alış bedelinin hangi kalemlerden oluştuğunun belirtilmediği, olayda taşınmazların alış bedeli olarak tapudaki bedelin dikkate alınmasının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir....

                    -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin uzun yıllardan beri davalı şirket ve iştiraki olan bağlı şirketlere müşavirlik, sigortacılık, danışmanlık hizmeti ile gayrimenkul alım satımı konusunda komisyonculuk hizmeti verdiğini ve değişik tarihlerde bu yönde sözleşmeler düzenlendiğini, taraflar arasında 22/01/2007 tarihinde gayrimenkul pazarlama ve satış komisyonu protokolü akdedildiğini, bu doğrultuda davacıya ...Alışveriş Merkezlerinin satımı konusunda davalı ve bağlı iştirakleri adına Konya 7. Noterliğinin 22/06/2007 tarih 21.656 yevmiye sayılı vekaletnamesi verildiğini, müvekkilinin ...Alışveriş Merkezinin satımı ile ilgili de ... Alışveriş Merkezlerinin sahibi olan Cenor Asset Management ile uzun süren görüşme ve pazarlıklar yaptığını ve neticesinde 24/06/2007 tarihinde ...Alışveriş Merkezlerinin ...'...

                      UYAP Entegrasyonu