"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Uyuşmazlık sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 3.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 31.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Zenginleşme, zenginleşenin bir alacak hakkı kazanması suretiyle gerçekleşmişse diğer taraf, istem hakkı zamanaşımına uğramış olsa bile, her zaman bu borcunu ifadan kaçınabilir." uyarınca; Sebepsiz zenginleşmeden doğan taleplerle ilgili açılacak davalar, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl geçmesiyle zamanaşımına uğrayacağından, icra takibi başlatan davacının sebepsiz zenginleşmenin konusunu bildiği anlaşılmakla, icra dosyalarının açılma tarihinin 11/07/2019, mahkememiz dosyasının açılma tarihinin 23/09/2022 olduğu göz önüne alınarak, huzurdaki davanın itirazın iptali olarak değil, sebepsiz zenginleşme olarak açıldığı, somut olayda davaya konu 2 yıllık talep zaman aşımı süresinin dolmasından sonra davanın ikame olduğu anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Sebepsiz zenginleşme davası ise; geçerli bir nedene dayanmaksızın bir edimin ifasıyla veya başka bir yolla, başkasının fakirleşmesi sayesinde, malvarlığının aktifinin artması ya da pasifinin azalması ya da fakirleşmekten kurtulmadır. (818 sayılı Borçlar Kanunun 61 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir) Bu bağlamda; davacı idare vekili dava dilekçesinde açıkça Borçlar Kanunun 61 ve devamı maddelerinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayanarak tazminat davası açmıştır. Dava 12.11.2009 tarihli celseye kadar sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası olarak nitelendirilmiş ve davalının sebepsiz zenginleşme miktarının tespiti amacıyla keşif yapılarak bilirkişi kurulundan raporlar alınmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde duruşma talepli olarak temyiz edilmiş isede davacı vekilinin duruşma isteğinden vazgeçmesi sebebiyle , dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, davaya konu edilen ve miras bırakan adına kayıtlı olan taşınmazların mirasçılardan ... tarafından kiraya verilmesi ve kira bedellerinin tahsil edilmesi sebebiyle davacı mirascının mirascılık belgesindeki payı nisbetinde mahrum kalmış olduğu kira bedellerinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece uyuşmazlığın, kira ilişkisinden doğan alacak olarak nitelendirilmesi sonucunda görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
a satılan taşınmazın arsa sahibi tarafından yükleniciye karşı başka dosyada açılan sözleşmenin feshi ve tapu iptali davası sonucu taraflar adına gösterilen sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. 4077 Sayılı Yasada değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa'nın 3/f maddesinde; satıcı "kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişiler" olarak tanımlanmış, 3/c maddesinde ise “KONUT VE TATİL AMAÇLI TAŞINMAZ MAL SATIŞLARI DA” Tüketici Yasası kapsamına alındığı anlaşılmıştır. Somut olayda; uyuşmazlık sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak davası olup, davacıya konutun, konut maliki tarafından satıldığı anlaşılmakla 4077 Sayılı Yasa kapsamında değerlendirilemeyecek olan uyuşmazlığın genel hükümlere göre görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Gaziosmanpaşa 3....
tarihli olan ve aynı tarihte harçlarını yatırdığı dilekçesi ile sebepsiz zenginleşmeye dayalı istirdat (alacak) davası açmış ise de; 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı yasa ile değişik 6102 sayılı yasanın 5/A maddesi uyarınca, ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak davalarında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması, dava şartı olarak düzenlenmiş olup, davacının arabulucuya başvurmadan işbu alacak davasını açtığı tespit edildiğinden, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının davasının DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE, Alınması gerekli 44,40 TL harcın, peşin alınan 74,71 TL harçtan mahsubu ile bakiye 30,31 TL harcın istek halinde davacıya iadesine, Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Sarf edilmeyen gider avansın HMK.nun 333....
Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Öte yandan, hukuki işlemin borç doğurmasının nedeni irade açıklamasıdır. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni ise, tam aksine, kişinin iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; dava konusu taşınmazın dördüncü katının davacı tarafından yaptırıldığı, davalının taşınmazı 31/05/2017 tarihinde üçüncü kişiye sattığı, dolayısıyla davalının 2017 yılı itibariyle davacı aleyhine sebepsiz zenginleştiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, dava konusu dairenin, davalı tarafından satıldığı 2017 yılı ile davanın açıldığı 2019 yılına ait değerlerinin belirlendiği ilk derece mahkemesince davanın açıldığı tarihteki değer esas alınarak davanın kabul edildiği anlaşılmaktadır....
Davacı, dava dilekçesinde, borçlu olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi için başlattığı takibe itirazın iptalini talep etmektedir. Buna göre taraflar arasındaki uyuşmazlık sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Böylece davacının istemi İİK.nun 72. maddesi kapsamında istirdat değil, sebebi ortadan kalkan bir ödemenin iadesi yönünde sebepsiz zenginleşmeye dayalı (TBK.md. 77) alacak istemi olup, 2 ve 10 yıllık zamanaşımına (TBK.md. 82) tabidir. Talep yönünden hak düşürücü bir süre yasada öngörülmemiştir. Türk Borçlar Kanununun konuya ilişkin 77 (818 sayılı Borçlar Kanununun 61 v.d) ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....
Ancak bu durumda taraflar, geçersiz sözleşmeye dayalı olarak karşı tarafa ödedikleri bedeli sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebilir. Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının haklı bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalmasıdır. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığında, bir başkasının aleyhine bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı; "Aynen Geri Verme İlkesi"ne göre düzenlenmiştir....
Görüldüğü üzere dava; sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Davacılar dava konusu taşınmazlarda payları olduğunu ve buna bağlı taşınmazın kamulaştırılmasından dolayı ödenen kamulaştırma bedellerinde de payları oranında alacakları olduğunu iddia etmektedirler. Yapılan yargılama sonucunda da taşınmazın davacıların mülkiyetinde olmadığı belirlenmiştir. Davacıların temel dayanağı davalıların sebepsiz zenginleştikleri kamulaştırma bedelinden kendilerine ait olan hisseyi taleplerinden ibarettir. Burada dairemizin görev alanını ilgilendiren haksız fiile dayalı alacak söz konusu değildir. Davacılar , davalıların sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek kendilerine ait olan payı talep etmektedirler. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesinin iş bölümü Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 21/06/2019 tarih ve 678 sayılı kararı ile belirlenmiştir. Kayseri 4.Hukuk Dairesi'ne ilişkin iş bölümü kurallarının 20....