Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sebepsiz zenginleşme, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun genel kurallarına ilişkin birinci kısmın birinci bölümünde “borç ilişkilerinin kaynakları arasında” ve üçüncü ayırımında 61 ilâ 66.maddeler arasında düzenlenmiştir. Borçlar Kanunu’nun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemelere göre; sebepsiz zenginleşme, geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Hemen belirtilmelidir ki, sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır....

    Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak talebine ilişkindir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. TBK'nın77/1 maddesine göre; zenginleşen başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı; TBK'nın 79 ve 80'de "aynen geri verme ilkesi"ne göre düzenlenmiştir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında, sebepsiz zenginleşen elde ettiği zenginleşmeyi iade etmekle yükümlüdür....

      Sebepsiz zenginleşmeye dayanan alacak davalarında; zamanaşımı süresinin başlangıcı da, kamu kurumlarında dava açılmasına emir vermeye yetkili makamın öğrenme gününden (olur vermesi tarihli) itibaren işlemeye başlar (HGK 25.06.2003 tarih ve 2003/4-422 E, 2003/439 K ). Mahkemece; davacı idarenin emir vermeye yetkili makamının iş bu davanın açılması için vermiş olduğu olur tarihinin araştırılarak davacının talep etmiş olduğu alacak kalemlerine dair sebepsiz zenginleşme hukuki nedenine dayalı olarak zamanaşımı itirazı yönünden değerlendirme yapılması gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....

        Bunun doğal sonucu olarak hakim, kanunları doğrudan doğruya uygulayarak iddia ve savunmadaki sonuç ve istemleri karara bağlamakla yükümlüdür.Somut olayda; davacı, davasını sebepsiz zenginleşme olgusuna dayandırmış, davalı belediyenin imar iptali davasının yargılaması devam ederken dava konusu taşınmazdan elde ettiği kiraları talep etmiş, mahkemece, sebepsiz zenginleşme kuralları çerçevesinde talebin haklı olduğuna karar verilmiştir. Ecrimisil, taşınmaz (veya taşınır) üzerinde zilyetliği bulunmayan malik tarafından, taşınmaza bir hakka dayanmadan veya malike karşı ileri sürülebilir bir hakka dayanmadan zilyet olan kimseye karşı yöneltilebilen bir dava türüdür.Mahkemece; davacının talebinin ecrimisil olarak nitelendirip ona göre hüküm tesisi gerekirken, sebepsiz zenginleşme hükümlerinden kaynaklanan alacak davası olarak nitelendirilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.03.2015 gününde verilen dilekçe ile sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin yetkisizliğine dair verilen 25.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir....

            Uyuşmazlık konusu olayda olduğu gibi dava tarihinden çok önce yapılan ve davacı tarafından kullanılarak yararlanılan giderler nedeniyle, sebepsiz zenginleşme borçlusunun (davalının) sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade isteminde bulunabilmek için bir tarafın malvarlığının diğer tarafın mal varlığı aleyhine çoğalması gerekir. Bu azalma ve çoğalmanın dava konusu taşınmazın davacı tarafından davalılara teslim edildiği tarihte gerçekleştiğinin kabulü zorunludur. Teslim şartı gerçekleşmemiş ise sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak davası da açılamaz. Yine, bu durumda zamanaşımı süresi de işlemeye başlamaz. Somut olayda, davacının dava konusu yeri hangi tarihte boşalttığı dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Ancak, davalı (29.11.2006 tarihli) karşılık dava dilekçesinde davacı karşılık davalının halen taşınmazı fiilen işgal ettiğini ileri sürerek geçmiş beş yıl için ecrimisil istemektedir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TİCARET) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen alacak, tazminat, sözleşmenin feshi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dava, sebepsiz zenginleşmeden doğan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece; davacı tarafından davalıya ödenen 30.000,00 TL bedelin, 20.000,00 TL'si yönünden dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına; bakiye 10.000,00 TL'nin, 20.03.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, davacı vekilinin ceza-i şarta ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, hüküm; davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. ... 28. İş Mahkemesince, davanın şirket adına açılmadığı, davacının sebepsiz zenginleşmeye dayalı açtığı alacak davasında taraflar işci - işveren ilişkisi olmadığı gibi, uyuşmazlığın çözümünde İş Kanunu hükümlerinin uygulanamayacağı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ...1. Asliye Hukuk Mahkemesi ise dosyanın yargı yeri belirlenmesi için Yargıtaya gönderilmesi gerektiği gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı vermiştir. İş mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş olan istisnai nitelikte özel mahkemelerdir. 5510 sayılı Kanunun 101. maddesi bu kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceğini hükme bağlamıştır....

                  Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının kambiyo senedine dayalı takip hakkını kaybettiği, TTK 644 maddesine göre davalının sebepsiz zenginleşmediğini ispat etmesi gerektiği, davalının davacı ile ticari ilişkisinin olmadığını ileri sürdüğü, sebepsiz zenginleşmediğini ispat edemediği gerekçesiyle 20.000,00 TL asıl alacak, 755,00 TL birikmiş faiz olmak üzere 20.755,00 TL yönünden davanın kısmen kabulune, asıl alacak üzerinden % 40 icra inkar tazminatına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 9 ve değişen oranlarda yasal faiz yürütülmesine, davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    Yukarıda da izah edildiği üzere sebepsiz zenginleşmenin şartlarından olan haklı bir sebebin varlığı yanında geçerli bir sebebe dayanmaması gerekmekte olup her ne kadar bilirkişi raporunda alacak kalemleri hesaplanmış olsa da ibra hususunda kesinleşmiş mahkeme ilamının varlığı geçersiz bir sebep olarak değerlendirilmeyeceğinden sebepsiz zenginleşmeye ilişkin yasal şartların oluşmadığı kanaati hasıl olmuş olup bilirkişi raporunda ki hesaplamalara da yasal şartların oluşmadığı için itibar edilmeyerek davacının davasının reddi şeklinde aşağıda belirtir şekilde hüküm kurulmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu