Ecrimisil (haksız işgal tazminatı), taşınmaz (veya taşınır) üzerinde zilyetliği bulunmayan malik (davacı) tarafından, taşınmaza bir hakka dayanmadan veya malike karşı ileri sürülebilir bir hakka dayanmadan iyiniyet olamaksızın zilyet olan kimseye karşı yöneltilebilen bir dava türüdür. Sebepsiz zenginleşme davası ise; geçerli bir nedene dayanmaksızın bir edimin ifasıyla veya başka bir yolla, başkasının fakirleşmesi sayesinde, malvarlığının aktifinin artması ya da pasifinin azalması ya da fakirleşmekten kurtulmadır. (818 sayılı Borçlar Kanunun 61 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir) Bu bağlamda; davacı idare vekili dava dilekçesinde açıkça Borçlar Kanunun 61 ve devamı maddelerinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayanarak tazminat davası açmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin ... sayılı dosyasında tapu iptali ve tescil davası açtığını, bu dosya ile kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshedildiğini ve inşaat seviyesi tapu hak etme sınırlarının altında olduğundan tarafların birbirlerinden aldıklarını ancak sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre isteyebileceğinden bahisle reddedildiğini, mahkeme kararı ve bilirkişi raporuna göre ...'in yaptığı iş bedeli 249.024,16TL olduğunu, müvekkilinin alacaklı olduğu ... ...'ın arsa sahibi diğer davalıdan bu miktar alacaklı olduğunu, ...'in herhangi bir mal varlığı olmadan öldüğünü, diğer davalıların ...'in mirasçısı olduklarını, davalı ... sayılı taşınmazda bir adet dairesi olduğunu tespit ettiklerini, ...'in sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre diğer davalıdan alacaklı olduğundan bu alacağa istinaden ve ilgili mahkeme kararı uyarınca taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Borçlar Kanununun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki (TBK'nın 77 ve ardından gelen maddelerindeki) düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme; bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır....
Paydaşlığın giderilmesine konu olan taşınmaza, paydaşlar tarafından faydalı ve zaruri masraf yapılmış ise; bu masraf, diğer paydaşlardan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istenebilir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülemez. Ekonomik yönden zenginleşme ve fakirleşmenin, satış suretiyle taşınmazdaki ortaklığın giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Daha açık deyişle, sebepsiz zenginleşme; satışın yapılıp bedelinin ödendiği tarihte gerçekleşir. İyileştirmeden doğan sebepsiz zenginleşme nedeniyle hükmedilecek miktar, iyileştirmenin satış tarihinde taşınmazın değerinde meydana getirdiği artış oranında olmalıdır....
Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının haklı bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalmasıdır. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığında, bir başkasının aleyhine bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır.Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır....
Uyuşmazlık, taşınmazın birleşen dava davacısı tarafından dava tarihine kadar kullanılıp kullanılmadığı ve iade borcunun kapsamı noktasında toplanmaktadır. 02.02.1991 gün, ....sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı gibi, iade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Uyuşmazlık konusu olayda olduğu gibi dava tarihinden önce yapılan ve davacı tarafından kullanılarak yararlanılan giderler nedeniyle, sebepsiz zenginleşme borçlusunun (davalının) bu giderlerin yapıldığı tarihte ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği kabul edilemez. Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade isteminde bulunabilmek için ..... bir tarafın malvarlığının diğer tarafın mal varlığı aleyhine çoğalması gerekir. Bu azalma ve çoğalmanın dava konusu taşınmazın davacı tarafından davalıya teslim edildiği tarihte gerçekleştiğinin kabulü zorunludur....
Kişinin yaptığı ödemenin takip borçlusundan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istenebileceği belirtilmiştir. Tüm bu açıklamalar ışığında; davacının istirdat talebinin takip borçlusu olmadığından eldeki davada dinlenemeyeceği, davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine yönelik talebini de takip borçlusuna yöneltmesi gerektiği, bu bağlamda davalının sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince pasif husumet ehliyetinin olmadığı kanaatine varılmakla; aşağıdaki şekilde pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davalı aleyhine kambiyo senetlerinden kaynaklı sebepsiz zenginleşme davası ikame edilmiş olup dava dilekçesinden de açıkça anlaşıldığı üzere davalı ödenen miktarlarda herhangi bir sorumluluğu ve sebepsiz zenginleşmesi bulunmadığını, davacı işbu davayı kambiyo senetlerinden kaynaklı sebepsiz zenginleşme davası olarak ikame etmiş olduğunu, lakin TTK gereğince kambiyo senetlerinden kaynaklı sebepsiz zenginleşme davalarında davacının hamil olmasının zorunlu olduğunu, zira kambiyo senetlerinden kaynaklı sebepsiz zenginleşme davalarının şartları incelendiğinde; Müracaat Hakkının Düşmesi veya Zamanaşımına Uğraması, -Hâmilin Zarara Uğraması,-Poliçe Borçlularının Sebepsiz Zenginleşmesi, olduğunun görüleceğini, bu bağlamda işbu davanın kambiyo senetlerinden kaynaklı sebepsiz zenginleşme davası olmadığının aşikar olduğunu, keza sebepsiz zenginleşme davası açılacak ise de yine genel mahkemede açılması gerekmekte olduğunu, her iki sonuçta da davanın görevsiz...
"İçtihat Metni"Davacı ... ile davalılar ... vd. aralarındaki alacak davasına dair ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 06/04/2012 günlü ve 2011/776 E. -2012/161 K. sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 18.12.2012 günlü ve 2012/21515 E. - 2012/26010 K. sayılı ilama karşı davacı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayanan alacak davasıdır. Sebepsiz zenginleşmeye dayanan davalarda, bir tarafın mal varlığının diğer tarafın mal varlığı aleyhine çoğalması gerekir. Yani zenginleşme fakirleşmenin karşılığı olmalıdır. Başka bir anlatımla aralarında illiyet bağı olmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK -KARAR- Dava, kira alacağı ve sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak isteğine ilişkin olup, mahkemece sebepsiz zenginleşme alacağına hükmedilmiş olup hüküm davalı tarafından sebepsiz zenginleşme alacağına hasren temyiz edilmiştir. Davanın açıklanan bu nitelendirilmesine göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının inceleme görevi Yüksek 3.Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki, anılan Dairece daha önce görevsizlik kararı verilmiş olduğundan Daireler arasında temyiz incelemesi yönünden ortaya çıkan uyuşmazlığın Hukuk Başkanlar Kurulunca giderilmesi için dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulmasına,25.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....