Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ekonomik yönden zenginleşme ve fakirleşmenin, satış suretiyle taşınmazdaki ortaklığın giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Daha açık deyişle, sebepsiz zenginleşme; satışın yapılıp bedelinin ödendiği tarihte gerçekleşir. İyileştirmeden doğan sebepsiz zenginleşme nedeniyle hükmedilecek miktar, iyileştirmenin satış tarihinde taşınmazın değerinde meydana getirdiği artış oranında olmalıdır....

    AŞ'nin devir alınan paylarının %2'sinin davalı şirket yönetim kurulu üyesine aktarılarak sebepsiz zenginleştiğini, sebepsiz zenginleşen kişinin zenginleştiği ölçüde iade yükümlülüğü bulunduğunu ileri sürerek, sebepsiz zenginleşme miktarının tespiti konusunda belirsiz alacak davası açmıştır. Görüldüğü üzere, üzerine tedbir konulması istenilen taşınmazlar, sebepsiz zenginleşme hukuki nedenine dayanan belirsiz alacak davasının konusunu oluşturmadığından, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin verdiği karar doğru olup, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm istinaf başvuru nedenlerinin reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK'nın 353/1.b.1 ve 391/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir....

      Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülemez. Zira, vücuda getiren kimse tarafından kullanılan muhdesatın, taşınmaz malikine herhangi bir katkısı bulunmamaktadır. Ekonomik yönden zenginleşme ve fakirleşmenin, taşınmazın ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin takip kapsamında taşınmazın satıldığı anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Daha açık deyişle, sebepsiz zenginleşme; satışın yapılıp bedelinin ödendiği tarihte gerçekleşir. İyileştirmeden doğan sebepsiz zenginleşme nedeniyle hükmedilecek miktar, iyileştirmenin satış tarihinde taşınmazın değerinde meydana getirdiği artış oranında olmalıdır....

        Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olması gerekir. 02.02.1991 gün 1990/1 E.-1991/1 K. sayılı YİBK'da vurgulandığı gibi iade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade isteminde bulunabilmek için bir tarafın mal varlığının diğer tarafın mal varlığı aleyhine çoğalması gerekir....

          CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davanın görevsiz mahkemede açıldığını, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak davalarında görevli mahkemelerin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, yetkili mahkemenin ise davalının yerleşim yerindeki mahkeme olduğunu, vekil eden ile davacı arasında Gölcük 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/171 Esas sayılı dosyası üzerinden ön alım davası görüldüğünü, davacı tarafın vekil edenin hissedarı olduğu taşınmazda vekil edenin bilgisi dışında gizlice ...'...

            Davacıya ıslah ettiği 791.495,39 TL. alacak istemini dava dilekçesinde belirttiği alacak kalemlerinden ne kadarını taşınmaz bedeli için ne kadarını aidat ödemeleri için talep ettiği hususunun açıklamak üzere süre verilmiş, davacı vekili 25/05/2022 tarihli dilekçesi ile; " sözleşmenin geçerli kabul edilmesinin şartları oluşmadığı için sebepsiz zenginleşme kapsamında hüküm kurularak, taşınmaz bedeli için ödenmiş tutarın karşılığı olan 791.495,39 TL. nin sebepsiz zenginleşme bedeli olarak dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini istediklerini, aksi halde müspet zarar kapsamında taşınmaz bedeli için 754.782,90 TL. nin 2021 yılı Temmuz ayından itibaren ticari faizi ile, mahrum kalınan kira bedeli için 36.712,49 TL. tutarın ait olduğu dönemden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istediklerini " beyan etmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde, adi yazılı taşınmaz satış sözleşmesini, ihtarnameleri, -----.sayılı dosyasını, bölünmeye ilişkin ------...

              K sayılı dosyasında tapu iptali ve tescil davası açtığını, bu dosya ile kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshedildiğini ve inşaat seviyesi tapu hak etme sınırlarının altında olduğundan tarafların birbirlerinden aldıklarını ancak sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre isteyebileceğinden bahisle reddedildiğini, mahkeme kararı ve bilirkişi raporuna göre ...'in yaptığı iş bedeli ... olduğunu, müvekkilinin alacaklı olduğu ... ...'ın arsa sahibi diğer davalıdan bu miktar alacaklı olduğunu, ...'in herhangi bir mal varlığı olmadan öldüğünü, diğer davalıların ...'in mirasçısı olduklarını, davalı ...'in ... parsel sayılı taşınmazda bir adet dairesi olduğunu tespit ettiklerini, ...'in sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre diğer davalıdan alacaklı olduğundan bu alacağa istinaden ve ilgili mahkeme kararı uyarınca taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

                İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülemez. Zira vücuda getiren paydaş tarafından kullanılan muhdesatın, diğer paydaşlara herhangi bir katkısı bulunmamaktadır. Ekonomik yönden zenginleşme ve fakirleşmenin, satış suretiyle taşınmazdaki ortaklığın giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Daha açık deyişle, sebepsiz zenginleşme; satışın yapılıp bedelinin ödendiği tarihte gerçekleşir. İyileştirmeden doğan sebepsiz zenginleşme nedeniyle hükmedilecek miktar, iyileştirmenin satış tarihinde taşınmazın değerinde meydana getirdiği artış oranında olmalıdır....

                  Dava, tapulu taşınmaza ilişkin adi yazılı taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı alacağın, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi talebine ilişkindir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 61 ve devamı maddelerindeki (TBK'nın 77 ve devamı maddelerindeki) düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır....

                  Bu durumda dosya içeriğine, temyiz isteminin kapsamına göre; şekle aykırı taşınmaz satım sözleşmesinden kaynaklı sebepsiz zenginleşme nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup, temyiz itirazlarını inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu Kararı uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 02.11.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu