Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava dilekçesi ve dosya kapsamına göre, davacının evlilik birliği nedeniyle TMK'nın 2. kitap 1. ve 2. kısımlarından kaynaklanan bir istemde bulunmadığı, sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı olarak alacak talebinde bulunduğu, yukarıda alıntılanan emsal Yargıtay kararlarında da dava konusu olayın sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak davası olarak nitelendiren asliye hukuk mahkemesi ve bölge adliye mahkemesi kararlarının yerinde görüldüğü, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 77- 82. maddelerinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle uyuşmazlığın çözümünde HMK'nın 2. maddesi gereğince genel görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemesi görevlidir....

Davalı vekili cevap dilekçesinden özetle; dava ile ilgili olarak zaman aşımı itirazlarının bulunduğunu, BK 82 maddesi gereğince sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı istemin, hakkı olduğunun öğrenildiği tarihten itibaren iki yıl, her halükarda 10 yılın geçmesi ile zaman aşımına uğradığını, davada hukuki yarar yokluğu bulunduğunu, davacının davasının sebepsiz zenginleşme şartlarını da taşımadığını, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa aidiyetine karar verilmesini talep etmiştir. İstinafa konu karar, İstanbul Anadolu 29. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10/09/2020 tarihli 2017/267 Esas, 2020/129 Karar sayılı davanın zamanaşımı nedeniyle reddine yönelik kararıdır....

Taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan bu ilke ve esaslara göre kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Arz malikinden başkası bir şey meydana getirmişse iyileştirici nitelikteki faydalı ve zorunlu masrafların sebepsiz zenginleşme kurallarına göre eda niteliğindeki alacak davası ile talebi mümkündür. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olması gerekir. 02/02/1991 tarihli 1990/1 E - 1991/1 K sayılı Yargıtay içtihadı birleştirme kararında vurgulandığı üzere; iade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanı tespit edilmesi gerekir....

zenginleşme hukuksal nedenine dayalı olarak böyle bir alacak davası açılamayacağı, taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin başlangıçtaki koşullarla devam ettiği, ilgili taşınmaz üzerindeki intifa hakkının devam ettiği, terkin edilmediği, davacının dava tarihi itibariyle bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı gibi dava şartı bakımından erken açıldığı anlaşılan davanın reddine karar vermek gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Dava, davacının mirastan pay almadığı iddiasına dayalı sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak talebine ilişkindir. Davacı, satış bedelinden davacının payına düşen miktarın davalıların alacaklı olduğu icra dosyasında haczedildiğini, davacının babasından kalan mirastan faydalanamadığını, davalıların sebepsiz zenginleştiğini belirterek, Edirne İcra Müdürlüğü'nün 2017/5487 Esas sayılı dosyasında ödenen bedelin davacıya ödediği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle ödenmesini talep etmiştir. Edirne 1....

    Maddesinde belirtilen sebepsiz zenginleşme sebebine dayandırmıştır. Zaman aşımına uğrayan senede dayalı olarak hamil, keşideciye karşı 6102 Sayılı TTK 732 maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme davası ve kendisine çeki ciro eden kişiye karşı da, aralarında temel ilişki olması halinde işbu temel ilişkiye mesnetle dava ikame edebilir. Bu durumda keşideci, sebepsiz zenginleşmediğini, davacı hamil de kendisine çeki ciro eden kişiden, aralarındaki temel ilişkiden kaynaklı olarak alacaklı olduğunu ispatla mükelleftir. TTK'nın 732/1. Maddesinde zaman aşımı veya çekin süresinde bankaya ibraz edilmemesi nedeniyle çekten doğan yükümlülükleri düşmüş olsa bile keşidecinin hamile karşı sebepsiz zenginleşme nedeniyle borçlu kalacağı, 3. Fıkrasında poliçeden (çekten) doğan borcu düşmüş olan cirantaya karşı sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak istemde bulunulamayacağı düzenlenmiştir. Somut olayda, davacı hamil, davalı ise ciro eden lehtar konumundadır....

      Borçlar Kanununun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki (TBK'nın 77 ve ardından gelen maddelerindeki) düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme; bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. (Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 2018/7645 Esas, 2019/263 Kararı) Somut olayda; her ne kadar, taraflar dava konusu taşınmazlardaki hisselerin satış bedelini daha az harç ödenmesi gayesiyle tapu resmi senedinde düşük göstermiş iseler de; davacıların, davalı T5 dava konusu olan 753 ada 39 parseldeki hissesini 1/2 ' şer olarak davacılar T1 ile Hadi BAŞ'ın TOPLAM 350.000,00 TL'ye satın aldığı taraflar arasında yapılan 201/12/2013 tarihli adi şekilde düzenlenen ödeme beyanı tutanağı bulunduğu tespit edilmiştir....

      Dava, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir. TBK. m.77/1'e göre; zenginleşen başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı; TBK. m. 79 ve 80'de "aynen geri verme ilkesi"ne göre düzenlenmiştir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. ...........

        Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade isteminde bulunabilmek için bir tarafın mal varlığının diğer tarafın mal varlığı aleyhine çoğalması gerekir. Bu azalma ve çoğalmanın dava konusu taşınmazın davacı tarafından davalılara teslim edildiği tarihte gerçekleştiğinin kabulü zorunludur. Dava tarihi itibari ile dava konusu taşınmaz ve ağaçların davacıların zilyetlik ve tasarrufunda olduğundan, ağaç bedelleri yönünden, dava tarihi itibari ile sebepsiz zenginleşme şartları oluşmamıştır. Bu yön gözetilmeksizin mahkemece ağaç bedellerinin tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bundan ayrı olarak, davacı taraf 10.12.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile taşınmaz bedeline ilişkin taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda 34.169,86 TL'ye yükseltmişlerdir. Davacılar, murisleri tarafından satın alınan taşınmazı iade etmeden ödenen satış bedeli için faiz talep edemezler....

          Bakanlığının alacak talebinin reddedildiğini, davalı tarafından kapatılan kuruma verilen ve daha sonra ... ve ... Bakanlığına devrolunmuş olan senede ilişkin alacağın yok sayıldığını, TTK 732. maddesi gereğince ispat yükünün, sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene ait olmasına ve taraflarınca sunulan beyanlara rağmen bu hususun dikkate alınmadan eksik inceleme ile karar verildiğini, ... KHK işlemleri İl Bürosundan temin edilen belgelerin dosyaya sunulduğunu belirterek; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, zamanaşımına uğraması nedeniyle kambiyo vasfını kaybetmiş bonodan kaynaklı alacağın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili talebine ilişkindir....

            UYAP Entegrasyonu