Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kaynağını Borçlar Kanunu’nun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanunu’nun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanunu’nun 706 (önceki Medeni Kanunun 634) ve Noterlik Kanunu’nun 89. madde hükümleri uyarınca noter önünde resen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaad alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Medeni Kanunun 716 (önceki Medeni Kanun 642) maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcunu isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağının bulunması zorunludur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usülden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, murisi babaannesi ile halası olan davalı arasında kendisinin mahfuz hissesi nazara alınmadan 10.06.1994 tarihli gayrimenkul satış vaadi senedi düzenlendiğini, kendisine herhangi bir bedel de verilmediğini, murisinin 17.04.1995 tarihinde vefat ettiğini, bahse konu satış vaadi senedinin muvazaalı olduğunu ve karşılığında da hiçbir bedel ödenmediğini ileri sürerek, satış vaadinin ve tapuya verilen şerhin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, tapu kaydındaki şerhin terkine yönelik istemin, ...Kanunu'nun 26....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.05.2006 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.12.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar arsa maliki ... ile diğer davalı ... Konut Yapı Kooperatifi arasında 29.12.1993 tarihinde düzenlenen arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca 294 ada 7 parselde inşa edilen binadaki 4 numaralı bağımsız bölümü 7.9.1995 tarihinde düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile aldığını belirterek adına tescili isteğinde bulunmuştur....

        Noterliği'nin 29.08.2008 tarih ve 15148 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile dava dışı Emre AKTAŞ'a vekâleten kendisi tarafından devir alındığını, daha sonra Emre’nin bu alacağı kendisine temlik ettiğini, kendisinin de davalı T5 ve onun da davalı T4 devrettiğini ancak her iki taşınmaz bedelinin eksik ödendiğini beyanla gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden doğan alacağın temliki sözleşmesinin feshi ile taşınmazın adına tescilini olmazsa güncel değerini talep etmiştir. Buna göre taraflar arasındaki dava gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklandığı gibi yapsatçı davada taraf değildir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi’nin 01.07.2022 tarihli ve 1047 sayılı kararı gereğince Satış vaadi sözleşmelerine dayalı tapu iptali ve el atmanın önlenmesi davaları, sonucu verilen hüküm ve kararlara yönelik istinaf kanun yolu başvurularını inceleme görevi Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi'ne verilmiştir....

        DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava; taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Dava konusu olayda davalı arsa sahibinin dava dışı Karatay Belediyesi ile yapmış olduğu arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında kendisine verilecek bağımsız bölümü davacıya resmi şekilde düzenlenen satış vaadi sözleşmesi ile satmayı vaad ettiği, Karatay Belediyesi tarafından davalıya ait taşınmazda bulunan eski evin henüz yıkılmadığı, davalının yıkılmayan evden elde ettiği kira gelirinin satış vaadi sözleşmesi kapsamında davacı tarafından talep edildiği anlaşılmakta olup çözülmesi gereken hukuki sorun taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesinin kapsamının belirlenmesi ve kira bedelinin tahsilinin talep edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır....

        Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayanan tescil isteminin hüküm altına alınabilmesi için sözleşmede kararlaştırılan bedel ödenmiş olmalıdır. Ancak, bedelden ödenmeyen bir kısım var ise, bu bedel Borçlar Kanununun 81. maddesi uyarınca depo ettirilmelidir Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

          Noterliğinin 13/05/1987 tarih 16006 Y.nolu Noterde Düzenleme Gayrimenkul Şeklinde Satış Vaadi Sözleşmesi düzenlendiği sözleşmeye göre satış bedelinin tamamının nakden ve peşinen ödendiği, her türlü tasarruf yetkisinin satış vaadi alacaklısına ait olduğunun şerh edildiği, satış vaadi sözleşmesinin şekil şartına uygun olarak düzenlendiği, murisin okuma ve yazmasının bulunmadığı bu nedenle sözleşmenin geçerli olmadığı yönündeki iddianın asıl dosya davalıları-birleşen dosya davacılarınca ispatlanamadığı, bu haliyle satış vaadi sözleşmesinin sıhhati ve geçerliliği konusunda yapılan itirazların yerinde olmayıp İDM'ce birleşen dosyada satış vaadi sözleşmesinin iptaline yönelik talebin reddine dair verilen kararda herhangi bir yanılgı görülmemiştir. Birleşen dosyadaki tenkis talebinin reddine yönelik verilen karar yönünden; Satış vaadi sözleşmesinin taraflarının üvey kardeş olması başlı başına muvazaanın varlığına delil teşkil etmemektir....

          Mahkemece, 3194 sayılı İmar Kanununun 18/son maddesi gereğince imar planı olmayan yerlerde her türlü yapılaşma amacıyla arsa ve parselleri hisselere ayıracak özel parselasyon planları ve satış vaadi sözleşmesi yapılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Elbirliği mülkiyetine (TMK m.701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08/05/2007 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20/09/2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin ......

              GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı T3 murisi izzet Sümer arasında Kaynarca Noterliğinin 16/12/2011 tarih 3441 yevmiye sayısıyla Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi yapıldığını, buna göre Kaynarca ilçesi hudutları içerisinde bulunan İzzet Sümer adına kayıtlı tüm gayrimenkullerin davacı T1 satış vaadi yapıldığını, satış vaadine konu taşınmazların Kaynarca Sulh Hukuk Mahkemesi Satış Memurluğunun 2015/5 sayılı dosyasıyla 29/03/2017 tarihinde satılmakla T3 murisi İzzet Sümer payına 84.640,52 TL isabet ettiğini, satış vaadi sözleşmesi olmakla, 84.640,52 TL'nin yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu