ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/647 Esas KARAR NO: 2021/529 DAVA: Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 23/06/2015 KARAR TARİHİ: 06/07/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı şirket ile ---------- satışı ile ilgili proje üzerinde---- satış vaadi ve alacağın temliki sözleşmesi ile ek protokol imzaladığını, ek protokole göre teslimin ----- olduğunu, davalı şirketin temerrüde düşmesi sonucu gecikmeden dolayı mahrum kalınan kira bedellerinin tazmini için davalı şirkete --- ihtarname gönderildiğini, mezkur bağımsız bölümlerin teslimi ile fazlaya ilişkin dava ve takip haklarının saklı kalmak kaydı ile mahrum kalınan toplam ---- kira bedelinin ihtarname tarihinden başlayarak temerrüt faizi ile birlikte tazminine karar verilmesini talep etmiştir....
Bodrum 3.Noterliğinin 05/05/2004 tarih ve 5023 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesinde, dosyamız davalıları Mehmet, Fatma, Neriman ve Bingül'ün, dosyamız davalısı T8'a, Bodrum ilçesi, Yalıkavak, Sülüklü mevkiinde bulunan 628 parsel sayılı taşınmazda, murisleri Osman Türkkölesinden intikal edecek hak ve hisselerinin tamamını toplam 40.000 TL bedelle satmayı vaat ettikleri ve satış vaadi bedelini naklen aldıkları; dosyamız davalısı T8'ın da, Bodrum 3. Noterliğinin 02/04/2010 tarih ve 3198 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle, Bodrum 3. Noterliğinin 05/05/2004 tarih ve 5023 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesiyle satın aldığı hak ve hisselerinin tamamını 77.670 TL bedelle dosyamız davacısı T1'a satmayı vaat ettiği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"Dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, Sulh Hukuk Mahkemesince hükme bağlandığından kararın incelenmesi Yargıtay 3.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 31.5.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık; satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 17.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 1.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 1.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 17.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Şöyle ki; 1- 23.01.1963 tarihinde yapılan satış vaadi sözleşmesi taraflarının ile kök muris ... eşi... ile oğulları ... olduğu, 2- 01.04.1992 tarihinde yapılan satış vaadi sözleşmesi taraflarının ...kızları ... ve ... olduğu, 3- 27.11.1963 tarihinde yapılan satış vaadi sözleşmesi taraflarının ile kök muris ... eşi ... ile ....l kızı ... olduğu, 4- 16.03.1978 tarihinde yapılan satış vaadi sözleşmesi taraflarının ile kök muris ... kızı Z.... ile....eşi ... olduğu, sözleşmenin ve davanın tarafı olan bu kişilerin aynı zamanda Aydın 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/316 Esas ve 2014/682 Karar sayılı mirasçılık belgesine göre muris ...’ın mirasçıları olduğu anlaşıldığından elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında sözleşmenin yapılmış olması nedeni ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı mevcuttur....
MAHKEME KARARI Mahkemece, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde, taşınmazın sözleşme tanzim tarihine kadar olan bilumum vergi, harç ve rüsumları ile kanuni mükellefiyetlerinin satıcıya, anılan tarihten sonrakilerin alıcıya ait olacağının kararlaştırıldığı, bu hükmün tarafları bağladığı, dava konusu taşınmazın sözleşmenin akdedildiği tarih öncesi döneme ait bankaya 13.966,70 TL ödenmemiş borcu bulunduğu, sözleşme gereğince bu borçtan davalının sorumlu olduğu, Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddesinin 5 inci fıkrası uyarınca gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh verilmesinin zorunlu olduğu, satış vaadi sözleşmesi akdedilmeden şerh konulması söz konusu olamayacağı, sözleşme tanzim tarihinden sonra yapılmış olan bu masrafa davacının katlanması gerektiği, öte yandan davacı kira gelirinden mahrum kaldığını iddia etmiş ise de satış vaadi sözleşmesinin düzenlenmesinden sonra zilyetliğin kendisine geçtiği, taşınmazda kendisinin oturmaya başladığı, kiraya vermesi için tapunun kendisine devredilmesi...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2019/304 Esas KARAR NO :2021/120 DAVA: Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan), Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 22/05/2019 KARAR TARİHİ: 10/02/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan), Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasındaki 26.11.2018 tarihli İş Modem Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinin önce davacı tarafından tek taraflı imza edildiği daha sonra davalı firma yetkililerince imza ve onay işlemleri yapılarak kargo ile davacıya gönderildiği, kargonun davacı firma yetkilisi tarafından 12.12.2018’de teslim alındığı, 14.12.2018’de yasal süre içinde sözleşmeden tazminatsız cayma hakkının kullanılacağının davalıya bildirildiği ve buna rağmen kaparo olarak verilen 50.000,00 TL’nin iade edilmediği, Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi’nin noter huzurunda...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.07.2011 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 28.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 13.07.2009 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, satış vaadi sözleşmesinin borcun teminatı olarak yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, satış vaadi sözleşmesi ile satışın yapıldığının ispatlanamaması nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....
dan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin bedel talebi ile davalı ... yönünden alacak davasının reddine karar vermiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Davanın dayanağı 03.06.2009 ve 20.07.2009 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri yasada öngörülen koşulları taşıması nedeniyle geçerlidir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak veren sözleşmelerdendir. Satış vaadine konu taşınmaz, yine bir satış vaadi sözleşmesi ile bir başka kişiye devredilebilir. Tapu maliki 03.06.2009 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu taşınmazın davalı ...'e satışını vaat etmiştir. ... de bu sözleşmeden doğan kişisel hakkını yine 20.07.2009 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile davacıya devretmiştir. Bu devir geçerli olup, kişisel hakkı temellük eden davacı bu hakkına dayanarak, tapu maliki satıcıdan (davalı ...) dava konusu taşınmazın ferağını isteyebilir....