Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

olabileceğini, geçerli olmayan bir sözleşmeye dayanılarak bir hak iddiasında bulunulamayacağını, muhtesattan kaynaklanan şahsı hakkın temlikine dayanılarak el atmanın önlenmesinin istenemeyeceğini, emsal Yargıtay kararlarının bulunduğunu, davaya konu satış vaadi sözleşmelerinin dayanağını oluşturan dava dışı satış vaadi sözleşmelerinin müzayeka altında teminat olarak düzenlendiğinden dolayı gerçek bir satış vaadi amacı taşımadığından satış vaadi ne konu herhangi bir ödemenin söz konusu olmadığını, geçersiz olduğunu, bu sözleşmeye dayanan dava konusu satış vaadi sözleşmelerinin de geçerli olmadığını, davacı ile müvekkilleri arasında herhangi bir hukuki ilişki bulunmadığını, davacının taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan hakkını ancak sözleşmenin tarafı olan dava dışı Ali Çağlar'a karşı ileri sürebileceğini, zira satış vaadi sözleşmesinin bir ön sözleşme olup, taraflara şahsi hak sağlayacağını, bu açıdan davanın husumetten reddinin gerektiğini, tüm bu nedenlerle, davanın reddine...

Dava, düzenleme gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre; Dava konusu parselin 09.06.1997 günlü düzenleme sözleşme ile 70.000.000 TL. bedelle satışı vaat edilmiştir. Ancak, 25.02.2007 gününde mahallinde yapılan keşif sonunda dava tarihi itibariyle taşınmazın değeri 8000 YTL. olarak tespit edilmiştir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davalarında mahkemenin görevi HUMK.nun 1. maddesi uyarınca müddeabihin dava tarihindeki değerine göre belirlenir. Bu durumda taşınmazın dava tarihi itibariyle keşfen saptanan değerine nazaran asliye mahkemesi görevli olmasına rağmen, mahkemece sözleşmedeki değer esas alınarak görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

    İcra Müdürlüğü'nün 2021/9609 Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptalini istediği icra takibinde alacak sebebi olarak; Bulgurlu, 2405, 2403, 2399 adalardaki ödenen hisse satış bedellerinin ifa edilememesinden dolayı iadesi yazdığını, dava dilekçesinde de; Bulgurlu, 2405, 2403, 2399 adalardaki hisseler için taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapıldığı ve icra takibinin sözleşme kapsamında bedel iadesi için olduğu açıklandığı, davacıların alacağına ve icra takibine dayanak olduğunu belirttiği sözleşmenin Üsküdar 1. Noterliği 14.08.2015 Tarih, 15640 Yevmiye Nolu Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi olduğunu, dava dilekçesinde de alacağın sebebinin satış vaadi sözleşmesi doğrultusunda ödenen bedelin iadesi olduğunu, müvekkillerinin satış vaadi sözleşmesinin tarafı olmadığını, Üsküdar 1....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.06.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 31.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tarafların satış vaadi sözleşmesi yapma konusunda iradelerinin birleşmediği ve davalının murisi ile davacı arasında yapılmış bir satış vaadi sözleşmesi bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 2.1. Kaynağını Borçlar Kanununun 22 nci maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşmelerdendir. Vaad alacaklısı taşınmaz satış vaadi sözleşmesiyle mülkiyet devir borcu yüklenen vaad borçlusunun edimini yerine getirmemesi halinde, edimin hükmen yerine getirilmesini mahkemeden isteyebilir. 2.2. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayanan tescil isteminin hüküm altına alınabilmesi için sözleşmede kararlaştırılan bedel ödenmiş olmalıdır. Ancak, bedelden ödenmeyen bir kısım var ise, bu bedel Borçlar Kanununun 81 nci maddesi uyarınca depo ettirilmelidir. 2.3. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

        Noterliği'nce düzenlenen 26/01/2017 tarihli 02378 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığını, bunun dışında her hangi bir kişi veya kurum ile bir sözleşme yapmadığını, 2- Satış vaadi sözleşmesinin altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, bu hususta imza incelemesi yapılmadığını, Sonuç itibariyle; Yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olarak verildiğinden mahkemenin kararının kaldırılmasını talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesine karşı beyanda bulunmamıştır. DELİLLER : İstinaf incelemesine esas; Yerel mahkemenin dosyası içerisinde bulunan belge ve kayıtlar. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır. Davalı vekili 20/10/2022 tarihinde Dairemize sunduğu dilekçesi ile" dairenizin 2021/2057 E. Sayılı dosyası ile görülmekte olan davada, davacı ile kendi aramızda anlaşmış bulunmaktayız....

        Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Somut olayda; satış vaadi sözleşmesi ve ek satış vaadi sözleşmesine konu edilen taşınmazın tapu kaydında arsa vasfında olmasına rağmen davalı banka tarafından şube lokali olarak kullanıldığı, 27.06.2007 tarihli ek satış vaadi sözleşmesinin ikinci bendinde satış vaadine konu taşınmazda sözleşme bitiminden sonra 32 ay boyunca davacı tarafından davalı bankaya kiralama hakkı verildiği, 32 aylık süreden sonraki 5 yıl içinde her 2 tarafın üzerinde anlaşacağı kira bedeli ile bankaya kiralama olanağı tanındığı görülmektedir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil (Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan) K A R A R Davacı, 22.08.2006 gün ve 14561 sayılı satış vaadi sözleşmesine dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunduğuna, Mahkemece uyuşmazlık satış vaadi sözleşmesi gözönünde tutularak çözümlenmiş bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 10.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan K A R A R Davacı, ... Noterliği'nden resen düzenlenen 13.12.2012 gün ve 10139 sayılı satış vaadi sözleşmesine dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunduğuna, Mahkemece uyuşmazlık satış vaadi sözleşmesi gözönünde tutularak çözümlenmiş bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 15.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Madde gereğince belirsiz alacak davası olduğu bildirilerek, dava konusu taşınmazın tespit edilecek rayiç değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik 50.000- TL'nın ödeme tarihi olan 21/10/2004 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi istenmiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davacılar tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, ön ödemeli konut satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir....

              UYAP Entegrasyonu