Arsa sahibi ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yükleniciden, sözleşmede ona bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü temlik alan üçüncü kişinin arsa sahibini (borçluyu) ifaya zorlayabilmesi için bazı koşulların varlığı gerekir. Gerçekten, Borçlar Kanununun 167. maddesi gereğince; “Borçlu, temlike vakıf olduğu zaman; temlik edene karşı haiz olduğu defileri, temellük edene karşı dahi dermeyan edebilir.” Buna göre temliki öğrenen borçlu, temlik olmasaydı önceki alacaklıya karşı ne tür defiler ileri sürebilecekse, aynı defileri yeni alacaklıya (temlik alan üçüncü kişiye) karşı da ileri sürebilir. Temlikin konusu, yüklenicinin arsa payı karşılığı arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden hak kazanmadığını üçüncü kişiye temlik etmesi arsa sahibi bakımından önemsizdir....
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri Borçlar kanununda düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/k. maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin tüketici kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Yasada tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....
Başka bir deyişle, yüklenicinin sözleşmeden kaynaklanan borçları onun tarafından bütünüyle yerine getirilmeden, ondan temlik alan üçüncü kişiler yüklenicinin haklarından yararlanamaz. Zira temlik edilen alacak, gerçek alacak ne ise ondan ibarettir. Kaldı ki, 09.01.2004 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 7. maddesinde "her türlü vergi resim harç sigorta primleri ve yapı kullanım belgesi alınması için gereken harçların yüklenici tarafından ödeneceği" hükmü bulunmaktadır....
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, dava tarihi ----- itibariyle yürürlükte bulunan TBK'nın 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı arsa sahipleri ile davalılardan yüklenici ------arasında parça parça arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri aktedilmiştir. Davacı---------- adet arsa sahibi gösterilmiştir. Talep, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinden dönülerek taşınmazların tapudaki şerhlerin kaldırılması, inşaat alanındaki ekipman ve araçların tahliyesi ile müdahalenin önlenmesi, davacıların uğradığı menfi zararların tahsilidir. Davalıların bir kısım görev, taraf ehliyeti yokluğu ve husumet yokluğu itirazları vardır. Eldeki davada öncelikli olarak Asliye Ticaret Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 5/1. maddesi uyarınca ticari davalara asliye ticaret mahkemesi bakmakla görevlidir....
Davalı vekili, müvekkilinin, yüklenici ile davacı arasında yapılan temlikten haberinin bulunmadığını, ortada kesinleşmiş ve tespit edilebilir bir alacak olmadığından yapılan temlikin geçersiz olduğunu, temliknamenin tanzim edildiği tarihte mahkemenin henüz hüküm vermediğini, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tüm davalarda zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğunu, kısmi davanın zamanaşımını durdurmayacağını, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak dava açıldığında 5 yıllık süre içinde hakların talep edilmesi gerektiğini, sözleşmenin 13.09.2000 tarihinde feshedildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddi ile %40 kötüniyet tazminatının tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, dava dışı yüklenici ve arsa maliki arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi nedeniyle açılan ......
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıkta hangi mahkemenin görevli olacağına dair yapılan hukuki değerlendirme sonucunda, her ne kadar 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Kanunun 3/1 bendi ile eser sözleşmeleri de bu Kanunun kapsamına (tüketici işlemi kapsamına) alınmış ise de, somut olayda olduğu gibi, inşaatın bitiminde bağımsız bölüm alacak olan davalının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket ettiğinden sözedilemeyeceği, amacının salt kişisel ihtiyaçları için kullanma, tüketme amacını aştığı, Kanun'un 3/k maddesindeki "tüketici" tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Davalının arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapmasındaki amaç tek başına tüketici olarak konut sahibi olmak değil, aynı zamanda arsasını değerlendirmek ve ekonomik kazanç elde etmektir....
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı Mülga Borçlar Kanunu'nun 355 vd. ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470. vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanunu’nda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı açıktır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanun’da tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....
Arsa sahibi ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yüklenicinin şahsi hakkını üçüncü kişiye temlik etmesi halinde üçüncü kişinin ifa talep edip edemeyeceğinin saptanmasında öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Davaya konu olayın, temlik işleminin hukuki niteliği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenicinin borçlarının neler olduğu ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir. Alacağın temliki ve borcun nakli Borçlar Kanununun 162 ila 181. maddelerinde düzenlenmiştir. Temlik, alacağın ona bağlı bütün (yan ve öncelik) hakları ile birlikte devralana geçmesini sağlar ve bu işlem yapılırken borçlunun rızası alınması gerekmez. Temlik, hatta borçlunun muhalefetine rağmen geçerli olarak doğar ve hükümlerin hasıl eder....
Davanın açılmasından sonra dava dışı bu kişiler arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin taraflarınca ikale edilmiş olması, simsarın sözleşmenin kurulmasıyla doğan ücret alacağını ortadan kaldırmaz. Bununla birlikte davacı ücret alacağına hak kazandığından ayrıca cezai şartın uygulanmasını isteyemez....