Dava alacak istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince 3533 sayılı Yasa uyarınca hakem sıfatıyla verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Eldeki dava ilk önce İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesine açılmış, bu mahkemece 2017/194 E. ve 2017/275 K. sayılı ile ilam davanın 3533 Sayılı Kanun'a göre çözümlenmesi gerekçesi ile görevsizlik kararı vermesi üzerine kararın kesinleşmesi ile dosya, İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmiştir. İstanbul 14.Asliye Hukuk Mahkemesince de dava dosyasının Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla görülmesi gerektiği belirtilerek, İstanbul 17....
Dava; kira sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsilini teminen başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir. 25/08/2017 tarih ve 30165 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 694 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 17. maddesi ile 3533 sayılı Kanun'un 6. maddesi; “2 nci madde kapsamında verilen kararlar hariç olmak üzere hakem kararlarına karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu'nun ilgili hükümleri uyarınca istinaf kanun yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi yapacağı inceleme sonucunda; a) Hakem kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu kanaatine varırsa, başvurunun reddine, b) Hakem kararının usul veya esas yönünden hukuka aykırı olduğu kanaatine varırsa gerekirse duruşma açarak yapılacak yargılama sonucunda yeniden esas hakkında, kesin olarak karar verir....
İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, 3533 sayılı yasadan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. HSK'nın 564 ve 586 sayılı İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri işbölümüne ilişkin kararı gereğince "3533 sayılı Tahkim Kanunu’ndan kaynaklanan uyuşmazlıklar nedeniyle verilen hüküm ve kararlar"a ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ... veya .. Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8,9. veya 40. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, Dair, HMK'nın 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda 29/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, alacak ( hizmet sözleşmesinden kaynaklanan) davasıdır. İlk derece mahkemesince konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görüldü. Hükmü, davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; 3533 sayılı Kanun'un 1. maddesi hükmüne göre genel, katma ve özel bütçelerle yönetilen daireler ve belediyelerle sermayesinin tamamı devlete veya belediyelere yahut özel idarelere ait olan daire ve müesseseler arasında çıkan uyuşmazlıklardan adalet mahkemelerinin görevi içinde bulunanlar kanunda yazılı tahkim usulüne göre çözümlenir. Davanın taraflarının, 3533 sayılı Kanun kapsamında bulunduğu çekişmesizdir. Ancak, 3533 sayılı Kanun’da yer alan idareler arasındaki davaların; yine, bu yasa uyarınca ve mecburi hakem sıfatı ile çözümlenebilmesi için; öncelikle, uyuşmazlığın “Adliye mahkemelerinin görevi içinde” yani “özel hukuka ilişkin olması” gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Hakem sıfatıyla) Taraflar arasındaki alacak hukukuna ilişkin davada ... 24. Asliye Hukuk (hakem sıfatıyla) ile 25. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı 04.05.2005 tarihli dilekçesinde kira bedelinden kaynaklnan 28.627.00.-YTL alacağını talep etmektedir. Dava alacak istemine ilişkindir. Bir davanın 3533 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca zorunlu tahkim yolu ile görülebilmesi için, tarafların 3533 Sayılı Yasaya tabi kurum ya da kuruluşlardan olması gerekir. 18.11.1960 tarih 132 sayılı T.S.E. kuruluş Yasasının 1. maddesinde "Enstitü, tüzel kişiliği haiz özel hukuk hükümlerine göre yönetilen bir kamu kurumu" olarak tanımlanmış olduğuna göre 3533 Sayılı Yasa kapsamında bulunmayan kuruluş hakındaki davanın genel hükümlere göre 25....
hâkimi tarafından davaya bakılması gerektiği gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesi reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 3533 sayılı Kanun'un 1. maddesi gereğince; genel, katma ve özel bütçelerle yönetilen daireler ve belediyelerle sermayesinin tamamı devlete veya belediyelere yahut özel idareye ait olan daire ve müesseseler arasında çıkan uyuşmazlıklardan adliye mahkemelerinin görevi içinde bulunanlar, anılan Kanun'da yazılı tahkim usulüne göre çözümlenir. 351 sayılı Kanun ile özel hukuk hükümlerine göre kurulmuş olan ..., bu Kanun’un 27. ve 28. maddelerine göre sermayesinin tamamı Devlete ait olmadığından, 3533 sayılı Kanun kapsamında değildir ve uyuşmazlık 3533 sayılı Kanun gereğince tahkim yolu ile çözümlenemez....
İşletmesinin 3533 sayılı yasannın 1.maddesinde tanımlanan kurumlardan olduğu tartışmasızdır. Davalı ... ise, 233 sayılı kanun hükmünde kararnameye göre kurulmuş bir kamu iktisadi teşebbüsüdür. Aynı kararnamenin 4.maddesine göre de, ... hukuk hükümlerine tabidir. Davalı bu nedenlerle, 3533 sayılı yasa kapsamında kalan idare ve kuruluşlardan değildir. Uyuşmazlığa 3533 sayılı yasanın uygulanma olanağı yoktur. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın genel mahkemelerde çözümlenmesi gerekir. Kural olarak 3533 sayılı yasaya göre verilen kararlar aleyhine temyiz yoluna başvurulamaz. ancak karar veren hakeme itizar edilebilir ise de, görev kamu düzenine ilişkin olup, yargılamının her safhasında resen nazara alınması gerekir. Hakemin Genel Mahkemenin görevli olduğu gözardı ederek ve görevinin açarak yazılı şekilde hüküm kurmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Açıklanan gerekçe ile temyiz olunan kararın BOZULMASINA, 22.6.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davanın konusu, ... ile ... arasındaki su borcundan kaynaklı itirazın iptaline ilişkindir. 3533 sayılı Kanunun 1.maddesi hükmünce “umumi mülhak ve hususi bütçelerle idare edilen daireler ve belediyelerle sermayesinin tamamı devlete veya belediyeye veya umumi idarelere ait olan dava ve müesseseler arasında çıkan ihtilaflardan adliye mahkemelerinin vazifesi dahilinde bulunanları, bu kanunda yazılı tahkim usulüne göre halledilir.” Davada, taraflar, 3533 sayılı Kanun’un 1.maddesinde gösterilen kuruluşlardandır....
Davacı Orman Genel Müdürlüğünün ve davalının 3533 sayılı yasada belirtilen kamu kurumu olduğu konusunda duraksama yoktur.3533 sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince hakem sıfatıyla bakılacak davalarda o yerin yüksek dereceli hukuk mahkemesi başkanı veya hakimi davaya bakmakla görevlidir. Mahkemece davanın mecburi hakem Sıfatıyla bakıldığına ilişkin bir karar bulunmamaktadır. Buna göre 3533 sayılı kanunun 4.maddesi hükmü uyarınca o yerin en yüksek dereceli hukuk mahkemesi başkanı veya hakimi tarafından mecburi hakem sıfatıyla ve 3533 sayılı kanun hükümlerine göre tahkim usulüne göre bakılması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....
Somut olayda davacının ve davalının 3533 sayılı yasada belirtilen kamu kurumu olduğu konusunda duraksama yoktur.3533 sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince hakem sıfatıyla bakılacak davalarda o yerin yüksek dereceli hukuk mahkemesi başkanı veya hakimi davaya bakmakla 2008/14775-2009/5931 görevlidir. Mahkemece davanın mecburi hakem sıfatıyla bakıldığına ilişkin bir karar bulunmamaktadır. Buna göre 3533 sayılı kanunun 4.maddesi hükmü uyarınca o yerin en yüksek dereceli hukuk mahkemesi başkanı veya hakimi tarafından mecburi hakem sıfatıyla ve 3533 sayılı kanun hükümlerine göre tahkim usulüne göre bakılması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....