Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İş Mahkemesi ise, 3533 sayılı yasada kastedilen en ... dereceli hukuk hakiminin en ... dereceli asliye hukuk hakimi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. 3533 Sayılı yasanın 1.maddesinde "umumi mülhak ve hususi bütçelerle idare edilen daireler ve belediyelerle sermayesinin tamamı devlete veya belediye veya hususi idarelere ait olan daire ve müesseseler arasında çıkan ihtilaflardan adliye mahkemelerinin vazifesi dahilinde bulunanların bu kanunda yazılı tahkim usulüne göre halledileceği, Yasanın 4. Maddesinde de taşınmazın aynına yönelik uyuşmazlıkların yasa kapsamı dışında olduğu öngörülmüştür....

    Davacı ... ile davalı Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün 3533 sayılı Kanun kapsamında olduğu konusunda bir şüphe yoktur. 3533 sayılı Kanun kapsamında açılan davaların mecburi hakem sıfatıyla yüksek dereceli hukuk mahkemesi hakimi tarafından bakılması zorunlu olduğundan ve Yargıtay bozması üzerine en kıdemli hukuk hakimince bozmaya uygun şekilde uygulama yapılıp karar verildiğine göre yasa yolununda bu Kanun hükümlerine göre belirlenmesi gerekir. Bahsi geçen Kanunun 15/8/2017 tarih ve 694 sayılı KHK'nın 17 maddesi ve aynen kabule ilişkin 01.02.2018 tarih ve 7078 sayılı Kanun'un 17 maddesinde "2 nci madde kapsamında verilen kararlar hariç olmak üzere hakem kararlarına karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde 12.01.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ilgili hükümleri uyarınca istinaf kanun yoluna başvurulabilir....

      Davacı, hakemin talebin reddine dair kararına karşı 30 günlük yasal süre içerisinde itiraz etmiş ve 05/11/2012 tarihli ek karar ile itirazın reddine karar verilmiştir. 3533 sayılı yasa 6. madde gereği hakemin itirazı üzerine vereceği kararlar kesin nitelikte olup temyiz kanun yolu açık olmadığından davacı tarafın temyiz inceleme isteğinin reddine 12/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, rücuen alacak istemine ilişkindir. Bingöl 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın tarafları olan kurumların sermayesinin tamamının devlete ait olduğu, bu yönüyle 3533 sayılı Kanunun 1. maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlığın anılan yasada belirtilen tahkim usulüne göre çözümlenmesi gerektiği, 3533 sayılı Kanunun 4. maddesine göre tahkim yargılamasını davalının bulunduğu yer yüksek dereceli hukuk mahkemesi hâkiminin yapması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Bingöl 3. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, karar tarihi itibariyle en kıdemli asliye hukuk hakiminin Bingöl 1. Asliye Hukuk Mahkemesi hâkimi olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde karar vermiş, kararlar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir....

          Mahkemece, davaya hakem sıfatıyla bakılarak davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-3533 sayılı Mecburi Tahkim Kanununun 1.maddesi gereğince, umumi mülhak ve hususi bütçelerle idare edilen daireler ve belediyeler, sermayesinin tamamı devlete veya belediyeye veya hususi idarelere ait olan daire ve müesseseler arasında çıkan ihtilaflardan, adliye mahkemelerinin vazifesi dahilinde bulunanlar, 3533 sayılı mecburi Tahkim Kanununda yazılı tahkim usulüne göre halledilir. Bir uyuşmazlığı 3533 sayılı yasa hükümlerine göre bakılabilmesi için, davanın her iki tarafının da Yasanın birinci maddesinde sayılan kamu kurumundan olması gerekir. Taraflardan birisi yasada belirtilen kamu kuruluşu değilse, davaya mecburi hakem sıfatıyla bakılamaz. Davalının 3533 sayılı yasada belirtilen kamu kurumu olduğu konusunda duraksama yoktur....

            Mahkemece; hakem sıfatı ile yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne 3.611,51-TL' nın değişen vade tarihlerinden itibaren 6138 sayılı yasa hükümleri gereğince belirlenecek gecikme zammı ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz, davalı vekili tarafından itiraz edilmiştir. Davanın konusu, ... ile Yıldırım Belediyesi arasındaki sebepsiz zenginleşmeye ilişkin alacak davasıdır. 25/08/2017 tarih ve 30165 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 694 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 17. maddesi ile 3533 sayılı Kanun'un 6. maddesi; “2 nci madde kapsamında verilen kararlar hariç olmak üzere hakem kararlarına karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu'nun ilgili hükümleri uyarınca istinaf kanun yoluna başvurulabilir....

              nın 3533 sayılı Kanun hükümlerinin kapsamı dışında bulunduğunun anlaşılmasına göre uyuşmazlığın ... Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görülerek sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ...Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 26.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Hemen belirtelim ki; bir dairece Kuruma 3533 Sayılı Kanunun uygulanması için "Mülhak Bütçeli ve İktisadi Devlet Teşekküllü" olması yeterli olmayıp kendisine verilen görev ve hizmetin yürütülmesi için yönetimindeki malların da tamamıyla "Devlet Malı" olması zorunludur. Devlet malları, muvazenei umumiye kanununda belli edilmiş olup vakıf malları bu kanunun kapsamı dışında bırakılmıştır. O nedenle vakıflar malları devlet malı sayılamaz. (Bkz. 26.5.1975 günlü ve 78/5 Sayılı içtihadı birleştirme Kararı) Öte yandan mülga 2762 sayılı yasada ve 5737 sayılı yasada mazbut vakıfların Vakıflar Genel Müdürlüğünün mal varlığına dahil bulunduğuna ilişkin bir hüküm de bulunmamaktadır. İdare bu malları temsilci olarak yönetir. Ayrı hükmü şahsiyeti bulunan, mazbut vakıfların, bağımsız bir hükmü şahsiyete sahip ve öz mal varlığı ayrı olan Vakıflar Genel Müdürlüğüne tab’an 3533 Sayılı Yasa Hükümlerine tabi olacağı kabul edilemez....

                  Somut olayda, davanın tarafları ... ile ... olup, davacı idarece; 3. kişilerden elde edilen kira gelirlerinden kaynaklı alacağın tahsili istenmiştir. Bu durumda davacı ve davalı idarelerin 3533 Sayılı Kanun'un 1. maddesinde gösterilen kuruluşlardan olduğu, bu Kanun'un 4. maddesi gereğince taraflar arasındaki uyuşmazlığın "Hakem" sıfatı ile çözümlenmesi gerekeceği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince; tarafların sıfatı ile 3533 sayılı Kanun'un 1. ve 4. maddeleri hükümleri dikkate alınarak, uyuşmazlığın hakem sıfatı ile çözümlenmesi gerektiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, genel hükümlere göre incelenerek sonuca gidilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

                    ise, uyuşmazlığın en kıdemli hukuk Mahkemesi hakimince değil en kıdemli asliye hukuk mahkemesi hakimince çözümleneceği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. 3533 Sayılı yasanın 1.maddesinde "umumi mülhak ve hususi bütçelerle idare edilen daireler ve belediyelerle sermayesinin tamamı devlete veya belediye veya hususi idarelere ait olan daire ve müesseseler arasında çıkan ihtilaflardan adliye mahkemelerinin vazifesi dahilinde bulunanların bu kanunda yazılı tahkim usulüne göre halledileceği, Yasanın 4. maddesinde de taşınmazın aynına yönelik uyuşmazlıkların yasa kapsamı dışında olduğu öngörülmüştür. Davada taraflar, 3533 sayılı Kanun’un 1. maddesinde gösterilen kuruluşlardandır....

                      UYAP Entegrasyonu