WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İnanç sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince inanç sözleşmesinden kaynaklanan davalarda zamanaşımı süresi on yıl olarak kabul edilmektedir. Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince; davacı taraf iddialarını yazılı delil veya delil başlangıcı ile kanıtlayamamıştır. Ancak, dava dilekçesinde her türlü delil demek suretiyle yemin deliline de dayanmış sayılacağından davacıya yemin teklif hakkı hatırlatılarak HMK’nın 225 ve devamı maddeleri gereğince işlem yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu husus yerine getirilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 19.03.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

    İnanç sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince inanç sözleşmesinden kaynaklanan davalarda zamanaşımı süresi on yıl olarak kabul edilmektedir. Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince; İngiliz uyruklu olan davacı, tatillerini geçirmek için 5854 parsel sayılı taşınmazda A4 numaralı dubleks meskeni ... Tek adlı kişiden satın aldığını, bedelinin davacı ve müteveffa eşi adına açılmış ortak hesaptan 26.12.2005 tarihinde banka havalesi ile malik ......

      İnanç sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince inanç sözleşmesinden kaynaklanan davalarda zamanaşımı süresi on yıl olarak kabul edilmektedir. Somut olaya gelince; davacı, iddialarını yazılı delil veya delil başlangıcı ile kanıtlayamamıştır. Ancak, dava dilekçesinde “sair delil” demek suretiyle yemin deliline de dayanmış sayılacağından, davacıya, davalıya dava konusu ile ilgili olarak yemin teklifi hakkı hatırlatılmalı, 6100 sayılı HMK'nın 225. ve müteakip maddeleri gereğince işlem yapılarak, istem bunun sonucuna uygun olarak hükme bağlanmalıdır. Mahkemece, yemin teklifi hakkı hatırlatılmadan hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

        İnanç sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince inanç sözleşmesinden kaynaklanan davalarda zamanaşımı süresi on yıl olarak kabul edilmektedir. Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince; Davacılar, dava konusu taşınmazı davalı ile birlikte satın aldıklarını, paylı tescil mümkün olmadığından davalı adına tescil edildiğini ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile 1/4'er pay oranında adlarına tesciline, mümkün olmaz ise bedelinin tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davacılar yukarıda belirtildiği gibi yazılı delil veya delil başlangıcı niteliğinde bir delile dayanmamışlardır. Yazılı delil veya delil başlangıcı mevcut olmadıkça bu tür davaların sadece tanıkla ispatı mümkün değildir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlık, taraflar arasındaki inanç sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal-tescil, olmadığında karz akdine dayalı bedelin tahsili talebinden kaynaklanmaktadır. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 14.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın inanç sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescili isteminden kaynaklanmakta olduğundan, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 1. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 15.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Sulh Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlık, kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle ticari nitelikteki satım sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle (5464 sayılı yasanın 44.maddesine dayalı) itirazın iptali istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 19. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 19. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 05.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Açıklanan nitelikte bir yazılı delil bulunmasa da, yanlar arasındaki uyuşmazlığın tümünü kanıtlamaya yeterli sayılmamakla beraber söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş delil başlangıcı niteliğinde bir belge varsa HMK’nun 202. maddesi uyarınca inanç sözleşmesi “tanık” dahil her türlü delille ispat edilebilir. Yazılı delille veya delil başlangıcı yoksa inanç sözleşmesinin ikrar (HMK m.188) yemin (HMK m.225 vd) gibi kesin delillerle de ispat edilmesi olanaklıdır. Davacının yemin deliline dayanması halinde mahkemenin davacıya bu hakkını hatırlatması gerekir. İnanç sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden 818 sayılı Borçlar Kanununun 125. maddesi 6098 sayılı yeni Borçlar Kanununun 146. hükmü gereğince inanç sözleşmesinden kaynaklanan davalarda zamanaşımı süresi on yıl olarak kabul edilmektedir....

                  DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava; mehir senedi adı altında bağışlama vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemidir. Mehri müeccel, ileriye (evliliğin boşanma ya da ölümle son bulunması haline kadar) yönelik bir bağışlama vaadidir. Bağışlama vaadinin geçerliliği, yazılı olma koşuluna bağlıdır. Davacının talebi, mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde, mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Davalının istinaf istemindeki savunmasında kabulünde olduğu üzere takibe dayanak senedin müvekkilinin oğlu ile davacının evlenebilmesinin koşulu olarak zor durumda bırakılarak imzalatıldığı belirtilmiştir....

                  DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava; mehir senedi adı altında bağışlama vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemidir. Mehri müeccel, ileriye (evliliğin boşanma ya da ölümle son bulunması haline kadar) yönelik bir bağışlama vaadidir. Bağışlama vaadinin geçerliliği, yazılı olma koşuluna bağlıdır. Davacının talebi, mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde, mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Davalının istinaf istemindeki savunmasında kabulünde olduğu üzere takibe dayanak senedin müvekkilinin oğlu ile davacının evlenebilmesinin koşulu olarak zor durumda bırakılarak imzalatıldığı belirtilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu