Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 21/06/2019 NUMARASI : 2018/770 ESAS 2019/462 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 24/07/2006 tarihinde işletme hakkı devir sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 7.4 madde gereğince dağıtım faliyetinin hisselerinin tamamının davalıya ait olduğu dönemde MEDAŞ'ın özelleştirilmesinden önce yani TEDAŞ ile MEDAŞ'ın ayrılmaz bir bütün olduğu dönemde 2007 yılında meydana gelen elektrik kesintileri nedeniyle Niğde 1....

a devredilen alacaklar" konulu .......... sayılı ve "Yapılandırma" konulu; ......... sayılı ve "Uygulama Usul ve Esasları" konulu yazılarından açıkça anlaşılacağı üzere işletme hakkı devir sözleşmesi ile hisse devri sözleşmesi arasındaki dönemde tahakkuk ettirilen faturaların büyük çoğunluğunun davalı tarafından tahsil edildiğini, bu dönem açısından müvekkili şirket ve diğer dağıtım şirketlerince tahsil edilen alacakların ise davalı ...'a aktarıldığını, bu dönemin maddi nimetlerinden yararlanan ...'ın bu dönem ortaya çıkacak külfetlere de katlanması gerektiğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddini istemiştir. Davalı vekili, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin esastan reddine karar verilmesini istemiştir. HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dava; işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir....

    nin işlettiği "....ANKARA" adresinde bulunan "..." isimli bar/restauranta ilişkin kira sözleşmesi olduğu, davalı ile davacı arasında imzalanan 18.04.2014 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesinden önce, davalıya karşı açılan Ankara ... Hukuk Mahkemesinin 11.10.2012 tarih ve ... K. sayılı kararından; ... Derneği ile ... Eğlence Kafeterya Turizm İnşaat Pazarlama ve Ticaret Ltd. Şti. arasında, "...ANKARA" adresindeki taşınmaz yönünden kira ilişkisinin bulunduğu ve borçlunun temerrütü nedeniyle tahliye kararı verildiği, konusunda çekişme bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki 18.04.2014 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesinin Söz.m.1'de; "...tüm borç ve alacakları ile birlikte işletme hakkının tamamı ...devredilmiştir...", Söz.m.2'de; "...400.000 TL ödenecektir...18.04.2014 'de 50.000 TL, bakiye kalan 350.000 TL ...taksitli borç senetleri ile ödenecektir..." Söz.m.3'de; "...Devir konusu şirket ile bağlı bulunduğu işletmenin, alacakları,kira borçları......'...

      Taraflar arasında yapılan sözleşme ve eklerinin incelenmesinde, davalının işletme hakkı sahibi olduğu muz bahçelerini davalıya devir ettiği ve ayrıca mülk sahipleriyle ilgili davacıya taahhüt verdiği, bu şekilde işletme hakkının devri sonrasında, bu bahçelerin ve seraların işletme işinin davalı tarafından yerine getirilmesi, karın paylaştırılmasının kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. Yani davalı sahibi olduğu sera ve bahçe işletme hakkını davacıya satmış, ayrıca davacı adına bu yerleri kar payı karşılığında işletme işini üstlenmiştir. Davalı ile mülk sahipleri arasındaki sözleşme bir kira sözleşmesi olsa da, dosyamız tarafların arasındaki birinci sözleşme işletme hakkının devri, ikinci sözleşme ise, kar payı karşılığında işin fiilen davalı tarafından yerine getirilmesi ilişkisi kararlaştırılmıştır. Devir sonrasında işletmenin taraflar arasında fiilen devam ettiği taraf vekillerini beyanından anlaşılmıştır....

        HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dava, işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK'nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede; Bursa 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 23/02/2015 tarih 2014/526 esas 2015/133 karar sayılı ilamının incelenmesinde; davacı SS Bursa Sanayi Site İşletme Kooperatifi tarafından davalı UEDAŞ aleyhine kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davasında mahkemece " davanın kabulüne, 710.297,50 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, dava konusu...

        HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dava, işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK'nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede; Bursa 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 23/02/2015 tarih 2014/526 esas 2015/133 karar sayılı ilamının incelenmesinde; davacı ......

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 24/03/2021 NUMARASI : 2020/484 Esas 2021/233 Karar DAVACI : VEKİLİ : DAVALI VEKİLİ : DAVA : Alacak (İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 19/10/2020 KARAR TARİHİ : 10/05/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/05/2023 Taraflar arasındaki işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rucüen alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ... hizmetlerinin özelleştirilmesi amacıyla 4046 sayılı özelleştirme kanunu uyarınca kamu tüzel kişiliği nevi değiştirilmesi yoluyla kurulmuş olduğunu, ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunduğunu, ayrı bir ticari şirket olduğunu, ......

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 24/03/2021 NUMARASI : 2020/484 Esas 2021/233 Karar DAVACI : VEKİLİ : DAVALI VEKİLİ : DAVA : Alacak (İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 19/10/2020 KARAR TARİHİ : 10/05/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/05/2023 Taraflar arasındaki işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rucüen alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ... hizmetlerinin özelleştirilmesi amacıyla 4046 sayılı özelleştirme kanunu uyarınca kamu tüzel kişiliği nevi değiştirilmesi yoluyla kurulmuş olduğunu, ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunduğunu, ayrı bir ticari şirket olduğunu, ......

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 24/03/2021 NUMARASI : 2020/484 ESAS 2021/233 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rucüen alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

              Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; dava, işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde davacının ihbar yükümlüğünü yerine getirmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak tarafın, davayı üçüncü kişiye ihbar etmemiş olması, üçüncü kişiye karşı olan rücu hakkının düşmesini gerektirmez. Yalnız, kendisine karşı rücu davası açılan üçüncü kişi (davalı), davacının birinci davayı iyi takip etmediği için(yani kusuru nedeniyle) kaybettiğini ispat ederek, kendisine karşı açılan rücu davasının kısmen veya tamamen reddini sağlayabilir....

                UYAP Entegrasyonu