Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahallesinde de benzer işin yapılacağı bir şube açmasını ve kendilerine ortak olarak şubeyi tek başına çalıştırmasını istediğini, teklifin kendisine uygun gelmesi nedeniyle 21/11/2012 tarihinde bankadan 10.000 TL kredi çekerek ortaklık bedeli olarak davalıya verdiğini, bahse konu şubeyi de açarak çalıştırmaya başladığını, ifade etmiştir. Davacının resmi kayıtlarda yer alan bu ifadesine göre, davacı 21/11/2012-27/01/2014 tarihleri arasında davalı ile ortaklık ilişkisi içerisinde bulunmuştur. Mahkemece, davacı ve davalı taraf arasında işçi işveren ilişkisinin bulunduğu 01/06/2012-20/11/2012 tarihleri arasını kapsayan dönem için yeniden değerlendirme yapılarak buna göre hüküm kurulması, 21/11/2012-27/01/2014 tarihleri arası kalan dönem için ise, işçi işveren ilişkisinden bahsedilemeyeceğinden ve ortaklık ilişkisinden kaynaklı taleplerin genel mahkemeler nezdinde ileri sürülmesi gerektiğinden, bu döneme ilişkin taleplerin reddedilmesi gerekmektedir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak hukukuna ilişkin davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi ve ... 1. İş Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, ödünç ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacı tarafın borcun ödünç ilişkisinden kaynaklandığını iddia ettiği, davalının ise paranın işçi-işveren ilişkisine dayandığını iddia ettiği, buna göre 5521 Sayılı Kanun uyarınca davaya bakmakla mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 1....

      Alt işveren; bir işyerinde yürütülen mal ve hizmet üretimine ilişkin asıl işin bir bölümünde veya yardımcı işlerde, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren alanlarda alan ve bu için görevlendirdiği işçilerini, sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren olarak tanımlanabilir. Alt işverenin aldığı işveren ise asıl işveren olarak adlandırılabilir. Bu tanımlamalara göre asıl işveren alt işveren ilişkisinin varlığından söz edebilmek için iki ayrı işverenin olması, mal veya hizmet üretimine dair bir işin varlığı, işçilerin sadece asıl işverenden alınan kapsamında çalıştırılması ve tarafların muvazaalı bir ilişki içine girmemeleri gerekmektedir. Alt işverene yardımcı işin verilmesinde bir sınırlama olmasa da, asıl işin bir bölümünün teknolojik uzmanlık gerektirmesi zorunludur....

      Husumet itirazı yönünden yapılan incelemede; 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinin altıncı fıkrasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi; “bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde alan ve bu için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile aldığı işveren arasında kurulan ilişki” olarak tanımlanmıştır. Maddenin devamında, asıl işverenin, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumlu olacağı belirtilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Taraflar arasında görülen alacak hukukuna ilişkin davada Adana 4.Asliye Hukuk Mahkemesi ve Adana 2.İş Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, alacağa ilişkin yürütülen ilamsız takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Adana 4.Asliye Hukuk Mahkemesi, taraflar arasında işçi-işveren ilişkisi bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Adana 2.İş Mahkemesi ise, alacağın işçi-işveren ilişkisinden kaynaklanmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 5521 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 1. Maddesinde, işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında akdinden veya İş Kanunu'na dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yerinin mahkemeleri olacağı düzenlenmiştir....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/2186 KARAR NO : 2021/1985 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SOMA İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 20/06/2019 NUMARASI : 2017/500E., 2019/277K. DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Yukarıda ayrıntısı yazılan ve istinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın incelenmesi sonucunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların iddia ve savunmasının özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ilişkisinden kaynaklı işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        O halde asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilmesi için öncelikle mal veya hizmetin üretildiği işyeri bulunan bir işverenin ve aynı işyerinde alan ikinci bir işverenin varlığı gerekir ki asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilsin. Alt işverenin başlangıçta bir işyerinin olması şart değildir. Alt işveren, işveren sıfatını ilk defa asıl işverenden aldığı ve bu işin görüldüğü işyeri nedeniyle kazanmış olabilir. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2/6 maddesi uyarınca, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde alan ve bu için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Alt işverene verilen , işyerinde mal veya hizmet üretiminin yardımcı işlerinden olmalıdır....

        Maddesi ile tanınan haklar karşılığında daha önce kamu kurum ve kuruluşlarında alt işveren işçisi olarak çalıştığı dönemlere ilişkin olarak sözleşmesinden kaynaklı herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunmayacağını ve bu haklardan feragat ettiğini kabul ve beyan ettiğini, davacının söz konusu geçişte, daha önce alt işveren işçisi olarak olarak çalıştığı dönemlere ilişkin olarak herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunmayacağını kabul ve beyan ile birlikte söz konusu alacaklardan açıkça feragat etmiş olması sebebi ile davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tanıklarının davalı idareye karşı açmış oldukları davalarının bulunması sebebiyle beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğini, davacının akdinin haklı nedenle feshedilmiş bulunduğunu ileri sürmüştür....

        İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 19/01/2022 NUMARASI : 2021/755 ESAS 2022/78 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Van 2....

        İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 07/06/2022 NUMARASI : 2021/1268E.- 2022/370K. DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davalı T4 vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı def'inde bulunarak İdarenin ihale makamı olduğunu, davacı ile işçi işveren ilişkileri olmadığını, diğer davalılar ile İdare arasında asıl-alt işveren işveren ilişkisi olmadığını, alacağa dayanak olan TİS'in tarafı olmadıklarını, bu nedenle de TİS den kaynaklı ödeme yükümlükleri bulunmadığını, davacının rutin yol bakım ve onarım ile kar ve buz mücadelesi yapılması işine ait ihale kapsamında çalıştığını, ihalenin yapım ihalesi olduğunu, husumet itirazları olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu