Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-KARAR- Dava, akde aykırılık nedeniyle davacı tarafça bayilik sözleşmesinin feshinden kaynaklanan cezai şart, kar mahrumiyeti, haksız rekabetten doğan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalı vekili asıl davada müvekkilinin bayilikten kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davacının markası dışında başka tüp satmadığını bildirerek davanın reddini, karşılık davada ise, sözleşmenin feshi sebebi ile uğradığı maddi zararın tazminini istemiştir. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davalının işyerinde çok sayıda farklı marka ve boş tüp tespit edildiği, davalının fiilinin haksız rekabet teşkil ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 20.000 TL kar kaybı, 10.000 TL maddi tazminat isteminin kabulüne, cezai şart ve manevi tazminat isteminin reddine ve karşı davanın da reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

    Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, dava akaryakıt bayilik sözleşmesinin feshinden doğan alacak davası olup, taraflar arasındaki sözleşme tarihi gözetildiğinde davacının sürenin 5 yılı aşamayacağını bilmesi gerektiği, bu durumda yapılan kalıcı yatırımları 5 yıl süre için yaptığının kabulü gerektiği ve dolayısıyla davacının bu tutarın iadesini talep edemeyeceği, diğer taraftan kabul edilen gerekçe intifa bedeli yönünden de geçerli olmakla beraber davacı ile davalı arasındaki sözleşmenin 22/07/2009 tarihinde feshedilerek ... AŞ'ye devredildiği, davacının tarafı olmadığı sözleşmeye dayanarak talepte bulunamayacağı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava intifa hakkına ilişkin alacağın tahsili istemine ilişkindir. İntifa hakkının kalan süreye yönelik bedelinin istenebilmesi için dava tarihinden önce intifa hakkının Tapu Sicil Müdürlüğü'nden terkininin yapılması gerekir....

      Maddesi gereği re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan inceleme neticesinde; Taraflar arasındaki uyuşmazlık, sözleşmesinin feshinin davalı işveren açısından geçerli bir sebebe dayanıp dayanmadığı hususunda toplanmaktadır. 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 19 uncu maddesine göre:" Hakkındaki iddialara karşı savunmasını almadan bir işçinin belirsiz süreli sözleşmesi, o işçinin davranışına veya verimi ile ilgili nedenelerle feshedilemez. Ancak, işverenin 25'inci maddenin II numaralı bendi şartlarına uygun fesih hakkı saklıdır". Bu hükümle, işçinin savunmasının alınması, işçinin davranışı veya verimi ile ilgili nedenlerle sözleşmesinin feshi için bir şart olarak öngörülmüş ve salt işçinin savunmasının alınmamasının tek başına, süreli feshin geçersizliği sonucunu doğuracağı ifade edilmiştir. İşverenin savunma alma yükümlülüğünü, sadece sözleşmesinin feshinden önce yüklemektedir. İşçiye ihtar verilirken ise bu şekilde bir yükümlülük yüklememektedir....

      Yerel mahkemece; Dava, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinin davalı tarafından haksız feshedildiği iddiasına dayalı haksız rekabetten doğan cezai şart, erken fesihten doğan cezai şart ve erken fesih tazminatı istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 13. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 25/10/2022 tarih, 2022/70 Esas, 2022/278 Karar sayılı dava dosyasında görevsizlik kararı verilerek dosya İstanbul Anadolu 16. İş Mahkemesine gönderilmiş olup 2023/2 Esas sırasına kaydedilmiştir. İstanbul Anadolu 16. İş Mahkemesi'nin 09/01/2023 tarih, 2023/2 Esas, 2023/6 Karar sayılı kararı ile birleştirme kararı verilerek dosyanın İstanbul Anadolu 9. İş Mahkemesinin 2022/66 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir. İstanbul Anadolu 9. İş Mahkemesinin 2022/66 Esas sayılı dosyası 31/01/2023 tarihli duruşmanın 1 nolu kararı gereği İstanbul Anadolu 16....

      Böylece, sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da, sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar. Yıllık izin hakkı anayasal temeli olan bir dinlenme hakkı olup, işçinin sözleşmesinin devamı sırasında ücrete dönüşmez ve bu haktan vazgeçilemez. İşçinin sözleşmesinin devamı süresinde kullanmadığı yıllık izinlere ait ücreti istemesi mümkün değildir. Bu nedenle, işçinin sözleşmesinin devamı sırasında izin hakkının bulunduğunun tespitini istemesinde hukuki menfaati vardır....

        Yıllık izin alacağı; akdinin sona ermesi tarihinden itibaren muaccel hale gelir ve zamanaşımı süresi fesih tarihinden sonra başlar. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 59.maddesinde, sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır. Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Akdin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret, işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür....

          Böylece, sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da, sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar. Yıllık izin hakkı anayasal temeli olan bir dinlenme hakkı olup, işçinin sözleşmesinin devamı sırasında ücrete dönüşmez ve bu haktan vazgeçilemez. İşçinin sözleşmesinin devamı süresinde kullanmadığı yıllık izinlere ait ücreti istemesi mümkün değildir. Bu nedenle, işçinin sözleşmesinin devamı sırasında izin hakkının bulunduğunun tespitini istemesinde hukuki menfaati vardır. Somut uyuşmazlıkta, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı işyerinde 25 yılı aşkın çalışması olduğu tespit edilen davacının tüm çalışma süresi boyunca hak ettiği yıllık ücretli izin süresinin 508 gün olduğu belirlenmiş ve davacının hiç izin kullanmadığı kabul edilerek karar verilmiştir....

            Böylece, sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da, sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar. Yıllık izin hakkı anayasal temeli olan bir dinlenme hakkı olup, işçinin sözleşmesinin devamı sırasında ücrete dönüşmez ve bu haktan vazgeçilemez. İşçinin sözleşmesinin devamı süresinde kullanmadığı yıllık izinlere ait ücreti istemesi mümkün değildir. Bu nedenle, işçinin sözleşmesinin devamı sırasında izin hakkının bulunduğunun tespitini istemesinde hukuki menfaati vardır. Somut uyuşmazlıkta, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı işyerinde 10 yılı aşkın çalışması olduğu tespit edilen davacının tüm çalışma süresi boyunca hak ettiği yıllık ücretli izin süresinin 170 gün olduğu belirlenmiş, dosyaya sunulan izin belgesine göre davacının 20 gün ücretli izin kullandığı belirtilmiş ve 150 gün yıllık izin ücretine hak kazanabileceği kabul edilerek yapılan hesaplamaya göre karar verilmiştir....

              Böylece, sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da, sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar.Yıllık izin hakkı anayasal temeli olan bir dinlenme hakkı olup, işçinin sözleşmesinin devamı sırasında ücrete dönüşmez ve bu haktan vazgeçilemez. İşçinin sözleşmesinin devamı süresinde kullanmadığı yıllık izinlere ait ücreti istemesi mümkün değildir. Bu nedenle, işçinin sözleşmesinin devamı sırasında izin hakkının bulunduğunun tespitini istemesinde hukuki menfaati vardır. Somut uyuşmazlıkta, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı işyerinde 9 yılı aşkın çalışması olduğu tespit edilen davacının tüm çalışma süresi boyunca hak ettiği yıllık ücretli izin süresinin 150 gün olduğu belirlenmiş ve davacının kullandığı tespit edilen 15 gün izin mahsup edilerek karar verilmiştir....

                İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 15/07/2021 NUMARASI : 2019/366 ESAS - 2021/813 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (İş sözleşmesinin feshinden doğan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili özetle;davacının 23.07.2003–30.11.2018 arası Mağaza personeli olarak son 2.300,00 TL/net ücretle çalıştığını, çalıştığı şubenin işveren tarafından kapatıldığından dolayı sözleşmesinin sona erdiğini, 15 sene boyunca hergün 08:30 – 18:00, 11:00 – 20:00 saatleri arasında ikili vardiya usulünde çalıştığını, 08:30 – 18:00 vardiyasında hergün mesai bitiminin saat 20:00’yi bulduğunu ve sürekli fazla mesaiye kaldığını, yemek ve çay molası sadece kağıt üzerinde olup kullandırılmadığını, senede en az 4 kere mal sayımı için sabahlamalarına rağmen, bu çalışmalarına rağmen fazla mesai ücretlerinin eksik ödendiğini veya hiç ödenmediğini, işe giriş-çıkış saatlerinde imzaladıkları işe giriş-çıkış kayıtlarında ve tanık beyanları ile açıkça ortaya çıkacağını...

                UYAP Entegrasyonu