WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilmesi için öncelikle mal veya hizmetin üretildiği işyeri bulunan bir işverenin ve aynı işyerinde iş alan ikinci bir işverenin varlığı gerekir ki asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilsin. Alt işverenin başlangıçta bir işyerinin olması şart değildir. Alt işveren, işveren sıfatını ilk defa asıl işverenden aldığı iş ve bu işin görüldüğü işyeri nedeniyle kazanmış olabilir. Alt işveren; bir iş yerinde yürütülen mal ve hizmet üretimine ilişkin asıl işin bir bölümünde veya yardımcı işlerde, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren alanlarda iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini, sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren olarak tanımlanabilir. Alt işverenin iş aldığı işveren ise asıl işveren olarak adlandırılabilir....

İş Mahkemesi ise işçi-işveren sıfatı sona erdikten sonra yapılan ödemeye ilişkin sebepsiz zenginleşme yolu ile iade istemini içerdiği, tarafların arasında iş sözleşmesine dayalı bir hukukî ilişki mevcut olmadığı, daha doğru bir ifade ile ortadan kalktığı, iş aktinin sonlandırılmasından sonra, 21.06.2012 tarihinde banka yolu ile gönderilen paranın yine banka yolu ile davacı tarafından iade edilmesi nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde iade isteminde bulunulduğu, talebin bu yönden iş ilişkisinden kaynaklanan alacak olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. 4857 sayılı İş Kanununun 1/II maddesinde “Bu Kanun, 4. maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2396 KARAR NO : 2023/335 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ORDU İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 16/06/2022 NUMARASI : 2021/431 ESAS 2022/565 DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Dosyanın incelenmesinde; Davalılar vekilinin uyap üzerinden mahkememize gönderilen 15/02/2023 tarihli dilekçesinde istinaf başvurusundan feragat edildiğinin beyan edildiği anlaşılmıştır. 6100 Sayılı HMK'nın 349/2. maddesi gereğince istinaf başvurusu yapıldıktan sonra başvurma hakkından feragat edilirse başvurunun feragat nedeniyle reddolunacağı belirtilmektedir....

    İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 22/12/2022 NUMARASI : 2022/176 ESAS 2022/1227 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Dosyanın incelenmesinde; Uyap üzerinden dairemize gönderilen davalı vekilinin 03/05/2023 tarihli dilekçesinde istinaf başvurusundan feragat edildiğinin beyan edildiği anlaşılmıştır. 6100 Sayılı HMK'nın 349/2. maddesi gereğince istinaf başvurusu yapıldıktan sonra başvurma hakkından feragat edilirse başvurunun feragat nedeniyle reddolunacağı belirtilmektedir. Hal böyle olunca davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurusundan feragat ettiğinden başvurunun feragat nedeniyle reddi gerektiği tespit edilmiş, açıklanan sebeplerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının, davalı iş yerinde 03/05/2013 tarihinden 24/09/2018 tarihine kadar çalıştığını, müvekkilinin konfeksiyon bölümüne daha önce hiç çalışmadığı ve bilmediği bir makinede görevlendirildiğini, ayrıca yeni verilen işin maaşının da müvekkilinin aldığı maaştan oldukça düşük olduğunu, müvekkilinin bu değişikliği kabul etmediğini ve önceki işinde çalışmak istediğini beyan edince davalı şirketin müvekkile "çalışıyorsan böyle yoksa kapının önü orada şeklinde" beyanlarda bulunduğunu, müvekkilinin görev değişikliğini kabul etmediğini ve davalı çözüm üretmeyince iş akdini haklı olarak feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

    ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ TARİHİ : 26/02/2021 NUMARASI : 2016/1131 ESAS, 2021/213 KARAR DAVA KONUSU : ALACAK (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı bünyesinde arıza bakım ve onarım teknisyeni elemanı olarak 28.10.2010 tarihinde işe başladığını, 31.05.2016 tarihinde işveren tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden işten çıkarıldığını, çalışmalarının kesintisiz olduğunu, davalının asıl işveren olduğunu ve farklı tarihlerde ihaleyi farklı firmalara verdiğini, asıl işveren olması nedeni ile müvekkilinin tüm alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, kıdem ve ihbar tazminatlarının ödenmediğini, yıllık izinlerinin kullandırıltmadığını ve ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücretlerinin...

    O halde asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilmesi için öncelikle mal veya hizmetin üretildiği işyeri bulunan bir işverenin ve aynı işyerinde iş alan ikinci bir işverenin varlığı gerekir ki asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilsin. Alt işverenin başlangıçta bir işyerinin olması şart değildir. Alt işveren, işveren sıfatını ilk defa asıl işverenden aldığı iş ve bu işin görüldüğü işyeri nedeniyle kazanmış olabilir. Dosyadaki tanık beyanları ve tüm dosya kapsamından davacının davalı belediyenin alt işverenleri bünyesinde dava dışı şirketlerin işçisi olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. 4857 sayılı yasanın 2. maddesi uyarınca davalı belediye asıl işveren sıfatı ile işçilik sözleşmesinden doğan tüm hak ve borçlardan sorumludurlar. Davacı sadece asıl işverene karşı dava açabilir....

    Kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin alacakları hakkın doğduğu tarih itibariyle yani akdin feshi tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımına tabi olup fesih ile süre başlar. Dava tarihinin 30.12.2020 olduğu, davanın 15.06.2021 tarihinde ıslah edildiği bu nedenle ileri sürülen defi yerinde değildir. Bu tespit ve ilkeler ışığında alacağın hesaplanarak hüküm altına alındığı, hesabın dosya kapsamına uygun bulunmuştur. 3- Davacının talep ettiği alacaklardan kimin sorumlu olduğu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. 4857 sayılı İş Kanununun 2 nci maddesinde, işveren bir iş sözleşmesine dayanarak işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişi ya da tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar olarak açıklanmıştır. O halde asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilmesi için öncelikle mal veya hizmetin üretildiği işyeri bulunan bir işverenin ve aynı işyerinde iş alan ikinci bir işverenin varlığı gerekir ki asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilsin....

    İle sözleşmesi olmadığını, davacının site yönetiminden işçilik alacağı bulunmadığını, beyanla davanın reddini talep etmiştir. Davalı T9'nin cevap dilekçesi vermediği görüldü. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Dava, işçi ile işveren ilişkisinden kaynaklanan alacak davası olup, ilk dereceli mahkemece, davanın -feragat nedeniyle- reddine karar verilmesi nedeni ile karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

    Somut olayda; davacının iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini iddia ettiği, davalı tarafın ise iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini beyan etttiği, işverenin fesih sebepleriyle bağlı olduğu, işten ayrılış bildirgesinde kod 22- diğer nedenler olarak bildirildiği, davalı tarafından tanık dinletilmediği, devamsızlık olgusuna dayanan işverenin ispat yükümlülüğünü yerine getiremediği, Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere haklı feshi ispat yükü işveren üzerinde olup iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı veya işçi tarafından haksız feshedildiği ispat edilemediğinden davacının hak kazandığı kıdem ve ihbar tazminatının kabulü yerindedir. 2- Dosyada mevcut 24.05.2018 tarihli arabuluculuk başvuru formunda dava türünün işçi ile işveren ilişkisinden kaynaklanan(nisbi) olarak belirtildiği, arabuluculuk son tutanağında da arabuluculuk konusu uyuşmazlığın işçi işveren uyuşmazlığı olarak belirtildiği, başvurunun yönetmeliğin yürürlüğe girdiği 02.06.2018 tarihinden önce olduğundan davalının...

    UYAP Entegrasyonu