K A R A R Dava, yüklenicinin temliki ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil mümkün değil ise alacağın tahsili istemine ilişkin olup 2. kademe alacağın tahsiline ilişkin istem yönünden davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 12.02.2016 tarihli ve 2016/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay (13.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 21.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Alacağın temliki ise hayatın ihtiyaçlarından ortaya çıkan bir hukuk kurumudur. Kısaca davada dayanılan, 12.07.2001 günlü sözleşme, davacı ile davalı yüklenici arasında yapılmış bir temlik sözleşmesidir. Bir tanımlama yapmak gerekirse alacağın temliki, alacaklı ile onu devralan üçüncü kişi arasında borçlunun rızasına ihtiyaç olmaksızın yapılabilen ve sadece kazandırıcı bir tasarruf işlemi niteliğini taşıyan şekle bağlı bir akittir. Yüklenici arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile kazandığı kişisel hakkı üçüncü kişiye temlik etmişse üçüncü kişi bu temlik işlemine dayanarak şahsi hakkını arsa sahibine karşı ileri sürebilir. Ancak, temlik alanın (davacı üçüncü kişinin) ifa talebine muhatap olan borçlu (davalı arsa sahibi) bu talebe hemen uymak zorunda değildir. Devralan yeni alacaklı (üçüncü kişi) temlik işlemini ve kendisinin yeni alacaklı sıfatını ispat etmiş olsa bile borçlunun (arsa sahibinin) ona karşı bazı itiraz ve def’ilerde bulunmak yetkisi vardır....
Yüklenicinin yaptığı bu işlem hukuken, alacağın temliki niteliğindedir. Kısaca bir tanımlama yapmak gerekirse alacağın temliki borçlunun rızası gerekmeksizin eski alacaklı (yüklenici) ile yeni alacaklı (davacı üçüncü kişi) arasında Borçlar Kanununun 163.maddesi hükmü gereğince yazılı olarak yapılması zorunlu bir tasarruf işlemidir. Kuşkusuz alacağın temliki ile ancak hak kazanılan (gerçek alacak) temlik edilebilir. Başka bir anlatımla borçludan kazanılmamış bir hak yoksa salt alacağın temliki işlemi yapılmış olması yeni alacaklıya temlik işlemine dayanarak talep yetkisi vermez. Diğer taraftan, Borçlar Kanununun 167.maddesi uyarınca temlik işleminden sonra ifanın kendisinden talep edilmesi halinde borçlu temlik işlemi yapılmamış olsa idi eski alacaklıya karşı ne gibi bir itiraz ve def ide bulunacak idi ise, aynı itiraz ve def’ileri yeni alacaklıya karşı da ileri sürebilir....
Davacı ile davalı Köy Tüzel Kişiliği arasında akdî ilişki kurulmadığından, davalılar arasında yapılan sözleşmeye dayalı olarak ... sahibi Köy Tüzel Kişiliği'nden yaptığı işin bedelini isteyemez. Davada, davacı ile davalı ... arasında 27.05.2009 tarihli ve “Alacağın Temliki Sözleşmesi” başlıklı adî yazılı şekilde yapılan alacağın temliki sözleşmesine de dayanılmış ise de; temlik borçlusu ...'ın mahkemeye sunduğu 26.03.2010 havale tarihli dilekçesi, 25.03.2009 tarihli “Düğün Salonu Hesabı” başlıklı belge ile ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2009/486 soruşturma numaralı soruşturma evrakı kapsamındaki imzası ile onadığı açıklaması birlikte değerlendirildiğinde; davalı Köy Tüzel Kişiliği'nden ... bedelinden kaynaklanan alacağının bulunmadığı sonucuna varılmaktadır. Borçlar Kanunu'nun 167. maddesi hükmü gereğince, davalı Köy Tüzel Kişiliği, temlik borçlusuna borcunun bulunmadığını ileri sürebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Davacı, dava dışı şirket ile davalı arasında düzenlenen eser sözleşmesine dayalı alacağın temliken tahsilini istemiş olup, taraflar arasındaki temel uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklandığından kararın temyizen incelenme görevi 01.02.2014 tarihinden itibaren Yargıtay 15.Hukuk Dairesine verilmiştir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 15.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 25.9.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, alacağın temliki sözleşmesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği ve dosyanın Yargıtay'a geliş tarihi itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 13. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu daireye gönderilmesine, 26.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu devir şekli uygulamada alacağın temliki biçiminde yapılmaktadır. Bir tanımlama yapmak gerekirse alacağın temliki, alacaklı ile onu devralan üçüncü kişi arasında borçlunun rızasına ihtiyaç göstermeden yapılabilen ve sadece kazandırıcı bir tasarruf niteliği taşıyan şekle tabi bir akittir. Bu aktin tarafları ise, devreden (eski alacaklı=yüklenici) ile devralan (yeni alacaklı=üçüncü kişi) dir. Somut uyuşmazlıkta davacının dayandığı 01.08.2006 tarihli sözleşme bir alacağın temliki sözleşmesidir. Yapılması kararlaştırılan C 3 bloktaki 1 ve 2 no’lu bağımsız bölümler davacıya temlik edilmiştir. Temlik işleminin hüküm ve sonuç doğurması, temliki yapan yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca edimlerini bütünüyle yerine getirmesine bağlı olup, kural olarak Borçlar Kanununun 364. maddesi uyarınca eser bedeli olan arsa payının devri de ancak eserin teslimi halinde talep edilebilir....
Davanın konusu ve taraflarının şirketler arası alacağın temliki hükümlerinden kaynaklandığı, temlik sözleşmesine konu alacağın şirketler arası hizmet ve faturadan kaynaklandığı, temel ilişkinin şirketler arası satım ve hizmet olduğu davaya müdahil olan .... Bankası ile davacı arasında herhangi bir alım satım ya da bankacılık sözleşmesi bulunmadığı, .... Bankasının da davalıdan alacaklı olarak İİK 89.maddesine göre haciz ihbarnamesi gönderdiği buna göre taraflar arasında herhangi bir bankacılık işlemi ya da sözleşmesi bulunmadığı gibi dava konusu ihtilafın temel ilişkisinin tacirler arası hizmet ilişkisinden kaynaklanmış olduğu, davanın çözümünün bu alacağın temliki sözleşmesine göre tartışılıp değerlendirileceği ve mahkemece de ihtilafın bu yönde benimsenerek temliknamenin incelenerek bu temliknameye göre davanın kabulü ile davacı şirketin davalı şirketten olan alacağının .......
Uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için öncelikle alacağın temliki kavramı ve göreve ilişkin yasal düzenlemelerin açıklanmasında yarar vardır. Borcun kaynağı ne olursa olsun, alacaklının, alacağını bir başkasına (üçüncü kişiye) temlik etmesi bir ihtiyaç olarak ortaya çıkabilir (Kılıçoğlu, M.A.: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 16. Baskı, Ankara 2012, s. 784). Alacağın temliki, mevcut bir alacağın alacaklısının değişmesi işlemidir. Alacaklının bir borç ilişkisinden doğan alacağını borçlunun rızasına gerek olmadan bir sözleşmeye dayanarak üçüncü bir kişiye devretmesine alacağın temliki adı verilir (Eren, F.: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 23. Baskı, Ankara 2018, s.1252)....
Davalı arsa malikleri, yüklenicinin eksik ve ayıplı işleri gidermediğini, Kaya ve Hüseyin’in eser sözleşmesine dayanarak açtığı kira alacak davasının derdest bulunduğunu, iskan ruhsatının alınması ile tapunun devredileceğini savunarak davanın reddini istemişler; davalı yüklenici ise, yanıt vermemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı arsa malikleri vekili temyiz etmiştir. Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümün satın alındığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....