Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK'nin 25.02.2004 tarihli ve 2004/1-120-96 sayılı kararı) Hemen belirtelim ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık olmalı ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere uygun şekilde HMK'nin 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir....

    Bu kapsamda davalının haksız işgal tazminatı isteminde haklı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 27/01/2017 tarihli bilirkişi raporu ile davacının talep edebileceği haksız işgal tazminatı tutarının 29.009,33 TL olduğu tespit edilmiştir. Davacı asıl davada Konya ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ... E sayılı dosyasında tespit edilen ancak usuli nedenlerle hükmedilmeyen 2.917,45 TL'nin de tahsilini istemiştir. Gerçekten de bu dosyada davacının talep edebileceği haksız işgal tazminatı tutarının 9.917,45 TL olarak tespit edildiği ve Mahkemece davacının fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 7.000,00 TL haksız işgal tazminatına hükmettiği anlaşılmıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İTİRAZIN İPTALİ Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, haksız işgal nedeniyle ecrimisil alacağının tahsili için başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteğine ilişkindir. Davacı, çekişme konusu 11 parsel sayılı taşınmaz maliklerinin gaip olduklarını ve kayyım olarak atandığını, taşınmazın davalı tarafından haksız olarak kullanıldığı için davalı aleyhine ... 11....

        HUKUKİ DEĞERLENDİRME : Dava dosyasında yer alan …günlü, …sayılı ecrimisil ihbarnamesinde davacı tarafından davaya konu taşınmazın 504,00 m²'si üzerinde lokanta ve bahçesi yapılmak suretiyle fuzulen işgal edildiğinin belirtildiği, söz konusu ihbarnameye davacı tarafından yapılan itiraz üzerine düzenlenen …günlü, …sayılı dava konusu ecrimisil düzeltme ihbarnamesinde ise 543,00 m²'lik alanın işgalli olduğundan bahisle işgalli alanın yüzölçümüyle ecrimisil bedeli hususunda düzeltmeler yapıldığı, temyize konu mahkeme kararına esas alınan bilirkişi raporu ve bilirkişi ek raporu incelendiğinde ise işgal alanı olarak 663,01 m² belirlenerek dava konusu 15/05/2008-08/11/2010 tarihleri arasındaki ecrimisil dönemi için 12.194,53 TL ecrimisil alınabileceği sonucuna varıldığı ve işlemin iptaline karar verildiği görülmüştür....

          Esas ve 2007/144 Karar sayılı dosyası ile 01.01.2001-30.04.2006 tarihleri arası ecrimisil istemi ile dava açılmış ve mahkemece 4.640,00 TL ecrimisile hükmedilmiştir. Daha sonra ...Sulh Hukuk Mahkemesi’nin... Esas ve 2008/132 Karar sayılı dosyası ile 01.05.2006-30.04.2007 tarihleri arası ecrimisil istemi ile açılan davada,önceki dönem için belirlenen ecrimisil bedeli dikkate alınarak ecrimisile hükmedilmiştir. Eldeki davada mahkemece 2007/755 Esas ve 2008/132 Karar sayılı dosyada belirlenen son dönem ecrimisil bedeli üzerinden ÜFE ile artırım yapılarak ecrimisil hesabı yapılmış ise de;dava konusu taşınmaz için ilk ecrimisil istemi 01.01.2001-30.04.2006 tarihleri arasına ilişkin olup bu tarihten itibaren devam eden davalarda 11 yıl önce belirlenen ecrimisil miktarı güncelliğini yitirmiş, güncelliğini ve geçerliliğini yitiren bu ecrimisil miktarı üzerinden ÜFE oranında artış yapılarak ecrimisil hesaplanması doğru görülmemiştir....

            Hal böyle olunca, davalı ... ile ilgili ecrimisil alacağı yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi de isabetsizdir. 4- Bilindiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır....

              Bilindiği, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında, fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....

                Onbeş gün içinde sona erdirilmesi gereken fuzuli işgalin ecrimisil karşılığı sürdürülmesi 2886 sayılı Yasa ve bu Yasa uyarınca çıkartılan Yönetmelik kurallarıyla bağdaştırılması mümkün değildir. Ancak, işgal edilen taşınmazın 2886 sayılı Yasa hükümlerine göre kiraya verilmesi veya tahliye edilmesi işlemlerine başlanılması ve bu konularda işlem tesis edilmesi halinde, ilk olarak yapılan ecrimisil tahakkukunda belirtilen son işgal tarihinden, anılan işlemlerin tamamlanmasına kadar geçen dönem için geriye dönük olarak yeniden bir ihbarname düzenlenmesi suretiyle ecrimisil istenilmesi mümkündür. Bu durumda uyuşmazlık konusu taşınmazı işgal eden davacıdan, taşınmazın tahliye edilmesinden sonra geriye dönük olarak ecrimisil alınmasına ilişkin işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığından, davayı reddeden idare mahkemesi kararında sonucu itibariyle isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, …....

                  Dava, haksız işgal tazminatı niteliğinde ecrimisil istemine ilişkindir. Bilindiği ve gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler....

                  Eldeki dava; davalının çekişme konusu taşınmazı fuzulen işgal ettiğinden bahisle haksız işgal tazminatı (ecrimisil) talebi ile açıldığına göre, anılan isteğin 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu Hükümlerinden kaynaklandığı ve uyuşmazlığın çözümünün 6100 Sayılı HMK'nın 2/1. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi görevinde bulunduğu kuşkusuzdur. Görev, kamu düzeni ile ilgili olup yargılamanın her aşamasında res'en dikkate alınması zorunlu bir usul kuralıdır....

                  UYAP Entegrasyonu