Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil - Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın dava konusu taşınmazın Türkiye'de kullandıkları aile konutu olduğunu ve rızası alınmadan davalı erkek eş ... tarafından diğer davalıya satıldığını iddia ederek, taşınmazın 3. kişi adına olan tapu kaydının iptali ile davalı erkek eş adına tescilini ve aile konutu şerhi konulmasını talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması-Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, davanın aile konutundan kaynaklanan tapu iptali ve tescil davası ( TMK m. 194) olduğu, davacı eşin açık rızası alınmadan yapılan satış işleminin geçersiz olduğu gerekçesiyle tapu iptali ve tescil davasının kabulü ile taşınmazın davalı eş Yüksel adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, verilen bu karar davalı eş tarafından temyiz edilmiştir. Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır. (TMK md. 194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir....

      Aile Mahkemesince görevsizlik ve İstanbul Anadolu 21. Sulh Hukuk Mahkemesince gönderme kararları ile İstanbul Anadolu 6. Sulh Hukuk ve İstanbul Anadolu 8. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti ile miras hakkına mahsuben özgülenmesine karar verilmesi istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 2. Aile Mahkemesince İstanbul Anadolu 17. Aile Mahkemesince taşınmazın aile konutu olduğunun tespitine karar verildiği, verilen bu kararın kesinleştiği gerekçesiyle davacının taşınmazın aile konutu olduğunun tespitine yönelik davasının kesin hüküm nedeniyle reddine, miras hakkına mahsuben taşınmazın özgülenmesine yönelik talebin incelenmesi yönünden Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul Anadolu 21....

        Mahallesi, 5447 Ada, 6 parselde borçlu eşi adına kayıtlı bulunan taşınmazın tapu kaydına haciz konulduğunu, haczi 08.04.2021 tarihinde tebliğ edilen 103 davet kağıdı ile öğrendiğini, taşınmazın aile konutu olduğunu, aile konutunun haczedilmeyeceği şikayetinin borçlunun eşi tarafından da yapılabileceğini belirterek taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; şikayetin süresinde yapılmadığını, aile konutu iddialarının gerçeği yansıtmadığını, haciz konulmasına yasal engel olmadığını belirterek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; haczin kaldırılması isteminin münhasıran hacizli malın maliki olan takip borçlusuna ait olduğu, gerekçesiyle meskeniyet şikayetinin aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Miras Hakkına Mahsuben Özgüleme Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm Türk Medeni Kanununun (3. kitap) 652. maddesine dayalı aile konutunun miras hakkına mahsuben sağ kalan eşe özgülenmesi istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. Ancak 28.05.2013 tarihinde Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, 24.06.2013 tarihinde Yargıtay 14. Hukuk Dairesi görevsizlik kararı vermiş olduklarından Daireler arasındaki görev uyuşmazlığı giderilmek üzere dosyanın Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....

            Türk Medeni Kanunun 193. hükmü ile eşlerin birbirleri ve üçüncü kişilerle olan hukuki işlemlerinde özgürlük alanı tanınmış olmakla birlikte Türk Medeni Kanununun 194. madde hükmü ile eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü, "aile birliğinin korunması" amacıyla sınırlandırılmıştır. Buna göre, eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça" aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu cümleden hareketle, aile konutunun maliki olan eş, aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde, aile konutunun ipotek edilmesi gibi tek başına" bir hakla sınırlandıramaz. Bu sınırlandırma "ancak diğer eşin açık rızası alınarak" yapılabilir. Türk Medeni Kanununun 194. maddesi yetkili eşin izni için bir geçerlilik şekli öngörmemiştir. Bu nedenle söz konusu izin bir şekle tabi olmadan, sözlü olarak dahi verilebilir....

            Değerlendirme Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır. Bu ... alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken eş konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla evlilik birliği süresince ileri sürebilir. Evlilik, boşanma yahut iptal kararıyla sona ermiş ise 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesinin "Aile konutuna" sağladığı koruma da sona erer ve diğer eşin rızası alınmadan yapılan tasarruf işlemi yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanır. Yapılan incelemede, UYAP sistemi üzerinden alınan aile nüfus kaydına göre tarafların 22.03.2022 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları anlaşılmaktadır. Evlilik boşanma ile sona erdiğine göre dava konusu taşınmaz aile konutu olma niteliğini kaybetmiştir....

              Bu durumdan rahatsız olan davacının, İstanbul'a çocuklarının yanına gidip onlarla kalıyor olması, eşyaların halen dava konusu konutta bulunması ve taraflar arasındaki evlilik birliğinin devam etmesi karşısında, iki katlı taşınmazın alt katının aile konutu vasfında olduğunun ve davalı ...'nin aile konutunun üst katında davalı eş ile birlikte yaşıyor olması karşısında taşınmazın aile konutu olduğunu bildiğinin kabulü gerekir. Davacının bu konutu haklı sebeple terk etmiş olması, konutun aile konutu vasfını ortadan kaldırmayacağı gibi, devralan diğer davalının konutun aile konutu olduğunu bildiği de sabit olup, iyiniyetli sayılamaz. Taşınmazın, tapu kütüğünde arsa vasfında olması, aile konutu olarak kullanılan bölümünün bağımsız tapusunun bulunmaması karşısında, davanın kabulü ile, davalı ... adına olan tapu kayının iptali ile davalı eş adına tesciline ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına karar verilecek yerde, yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir....

                Düşüncemize göre; aile konutu olarak özgülenen taşınmazın maliki olmayan eş tarafından tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesi istenmemiş olsa bile taşınmazın aile konutu olduğu ve malik olmayan eşin rızasının bulunmadığı gerçekleşmişse hiçbir şekilde üçüncü kişinin iyiniyeti korunmaz. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun m. 194 hükmünde yer alan şerhin niteliğinin öncelikle belirlenmesinde zorunluluk vardır. Bilindiği üzere İsviçre’de, aile konutunun şerhine ilişkin 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun m. 194 f....

                  Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali - Tescil ve Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılar tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, tapu iptali ve tescil ile aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir. Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m.194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken eş konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla evlilik birliği süresince ileri sürülebilir. Evlilik, boşanma yahut da iptal kararıyla sona ermiş ise, Türk Medeni Kanunu'nun 194 maddesinin "Aile Konutuna" sağladığı koruma da sona erer, diğer eşin rızası alınmadan yapılan tasarruf işlemi yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanır....

                    UYAP Entegrasyonu