Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Aile Konutunun Yarı Bedeli Oranında Tazminat (Mal Rejiminin Tasfiyesi) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davalı tarafından maddi tazminat ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından iştirak nafakalarının miktarı yönünden; davacı-davalı kadın tarafından ise katılma yoluyla konutun kendisi ve çocuklarına özgülenmesi talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı kadının Türk Medeni Kanununun 169. maddesi uyarınca aile konutunun kendisine ve ortak çocuklara özgülenmesi talebinin boşanma hükmünün kesinleşmesi nedeniyle konusunun kalmadığının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 143.50'şer TL. temyiz başvuru harcı...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, TMK'nın 194.maddesine dayanılarak davacı eşin rızası alınmadan davalı eş tarafından aile konutunun devredildiği iddiası ile açılan yapılan satışın ve tapu kaydının iptali ile eski hali ile davalı eş adına tapuya tescil isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.)...

        Türk Medeni Kanununun madde 193. hükmü ile eşlerin birbirleri ve üçüncü kişilerle olan hukuki işlemlerinde özgürlük alanı tanınmış olmakla birlikte Türk Medeni Kanununun madde 194. madde hükmü ile eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü, “aile birliğinin korunması” amacıyla sınırlandırılmıştır. Buna göre, eşlerden biri diğer eşin "açık rızası bulunmadıkça” aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu cümleden hareketle, aile konutunun maliki olan eş, aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde, aile konutunun ipotek edilmesi gibi “tek başına” bir ayni hakla sınırlandıramaz. Bu sınırlandırma “ancak diğer eşin açık rızası alınarak” yapılabilir. Türk Medeni Kanununun 194. maddesi yetkili eşin izni için bir geçerlilik şekli öngörmemiştir....

          Aile Mahkemesi'nin 2013/12 Esas, 2014/453 sayılı Kararıyla davacı ile murisin öldüğü tarihe kadar aile konutu olduğunun tespitine karar verildiğini, dava konusu 4 nolu bağımsız bölüm haricinde aynı ada ve parselde kayıtlı bulunan 7 ve 8 numaralı bağımsız bölümler için de ... Mahkemesi'nin 2012/336 Esasına kayıtlı muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasının devam ettiğini belirterek miras hakkına mahsuben davacıya 4 nolu bağımsız bölüm üzerinde mülkiyet hakkı tanınmasını istemiştir. Mahkemece, ... 14. Aile Mahkemesi'nin 2013/12 Esas, 2014/453 Karar sayılı dosyasında davaya konu edilen taşınmazın aile konutu olduğu tespit edildiğinden ve karar kesinleştiğinden bahisle ayrıca karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 652. maddesine dayanan “aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesine” ilişkindir....

            nin diğer davalı bankadan çektiği krediye teminat teşkil etmek üzere dava konusu aile konutunu ipotek gösterip 13/01/2020 tarihinde ipotek tesis işlemi gerçekleştirildiğini, teminat için dava konusu taşınmazın ipotek gösterildiği sırada banka tarafından taşınmazın aile konutu olduğu tespiti yapıldığını ve bu yüzden ipotek ve kefillik işlemi için eş muvafakatine ihtiyaç duyulduğunun diğer davalı eşe ifade edildiğini, müvekkilinin, okuma-yazma bilmemesinden ve tecrübesizliğinden faydalanılarak eş muvafakati alındığını belirterek davanın kabulüne, dava konusu taşınmaz hakkında davalı banka tarafından her an ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı / ilamsız takibe geçilebileceğinden, ilgili aile konutunun satılması durumunda huzurdaki davanın anlamının kalmayacağı da göz önüne alınarak dava konusu taşınmaz hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılmasını engeller mahiyette ayrıca müvekkilinin maddi durumunun yetersizliği de gözönüne alınarak teminatsız tedbir kararı verilmesine...

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...davacının iddialarının ileri sürülüş biçiminden anlaşıldığı üzere eldeki davanın davacının eşinin ölümü sonrasında aile konutunun TMK'nın 652.maddesi uyarınca kendisine özgülenmesi amacıyla dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunun TMK'nın 194.maddesi uyarınca tespiti davası olduğu; mahkememizce yapılan yargılama neticesinde taraflarca dayanılan ve mahkememizce toplanıp değerlendirilen delillerden anlaşıldığı üzere dava konusu taşınmazın 1.katında yer alan dairenin davacı ve ölen eşi tarafından onun sağlığında aile konutu olarak kullanıldığı, ancak dava konusu taşınmazın davacının davalılara olan ecrimisil alacağı nedeniyle cebri icra vasıtasıyla satılması ve cebri icra yoluyla satışa ilişkin ihalenin kesinleşmesi üzerine 10/11/2021 tarihinde davalılar adına tapuya tescilinin yapıldığı ve böylece davanın konusunun kalmadığı ve bu nedenle davadaki talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği değerlendirilmiştir..."...

            Dava,ölüme bağlı mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, aile konutu şerhi ve katılma alacağını mahsuben aile konutunun özgülenmesi ile mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. 2....

              Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava; ölen eşten kalan evin aile konutu olması nedeniyle miras hakkına mahsuben sağ eşe özgülenmesi istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise; davanın taşınmazın aynına ilişkin bulunduğunu, bu nedenle değerine göre görevsiz olduğu gerekçesiyle, Asliye Hukuk Mahkemesi; davanın TMY. nın 658. maddesine göre Sulh Hakimliğince bakılacağını gerekçe göstererek görevsizlik kararı vermişlerdir. Somut olayda; asıl dava davacısı tarafından ortaklığın giderilmesinin talep edildiği, davalı ...’ın ise aile konutunun özgülenmesini istediği karşı davasının tefrik edildiği, taraflar arasında dava konusu 11 nolu bağımsız bölümün aile konutu olduğu konusunda ihtilaf bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı-karşı davacı ölen eşinden kalan evin kendisine özgülenmesini istemiştir....

                Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Katılma Payı Ve Katılma Alacağı İle Aile Konutunun Özgülenmesi İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. Aile Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda İstanbul Anadolu 2. Aile Mahkemesinin 06.07.2017 tarihli ve 2013/167 Esas, 2017/503 Karar sayılı kararıyla davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş, Mahkeme hükmüne karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11....

                  UYAP Entegrasyonu