Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece davacının imzaladığı şartlı üyelik taahhütnamesi ve muvafakatnamenin geçerli olduğu, davacıyı bağlayacağı ve kooperatifin taşınmaz satışından kaynaklı alacağının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine dair verilen karar ... Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesince, davacının kooperatif üyelik hakkına bağlı olarak davayı açtığı ve yargılama sırasında üyelikten ihraç edildiği, ihraç kararının da kesinleştiği, bu nedenle davacının hukuki yararının kalmadığı, mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesini doğru olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nun 353 maddesinin 1. Fıkrası (b) bendinin (2) numaralı alt bendi gereğince gerekçe ve hüküm fıkrası düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilerek davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir....

    Aile Mahkemesinin 2016/916 Esas ve 2018/1181 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, hükmün 05.03.2019 tarihinde kesinleştiği, evliliğin boşanma ile sona erdiği ve aile konutuna yönelik davanın konusuz kaldığı belirtilerek davacının tapu iptali ve tescil ile taşınmazın aile konutu şerhi konulması talebine yönelik davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davaya konu söz konusu taşınmazın davacı ve eşinin aile konutu iken diğer davalıya satıldığı, ancak satıldığında hem davalı tarafın beyanları ile hem de dosya kapsamında hâlen tarafların o evi aile konutu olarak kullandıkları sabit olduğu, dava açıldığı anda davacının haklı olduğu kanaatine varılarak yargılama giderleri ve vekâlet ücretlerini davalı yana yükletilmesi gerektiği gerekçesiyle davacı tarafça yapılan 2.849,30 TL harç ve 1.446,80 TL tebligat ile müzekkere gideri olmak üzere toplam 4.296,10 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine, davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihi itibariyle...

      Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiği sırada aile konutu şerhi bulunmadığını, kaldı ki taşınmazın aile konutu vasfının da bulunmadığını, tarafların fiilen bu konutta ikamet etmediklerini, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; davanın kabulü ile davaya konu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına, taşınmaza aile konutu şerhi konulmasına, taşınmazın Ersin Etik için tapunun iptali ile tekrar T3 adına tesciline karar verilmiştir....

      kusur olarak yüklenemeyeceğinin, taraflar arasında gelişen ve kusur olarak kabul edilmesi gereken son olaylara göre ise; davalı-karşı davacı kadının T. isimli erkeği ortak aile konutuna alarak onunla cinsel ilişki yaşamak suretiyle zina eylemini gerçekleştirdiğinin, davacı-karşı davalı erkeğin ise, şiddet kullanarak eşini hürriyetinden yoksun kıldığının, belirlenen bu kusurlar dikkate alındığında yine de tarafların eşit kusurlu olduğunun anlaşılmış bulunmasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10'ar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 29.11.2021 (Pzt.)...

        Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; Dava; aile konutu olan taşınmazın, hak sahibi eş tarafından diğer eşin rızası alınmadan, davalılardan banka yararına ipotek verildiğinden bahisle ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması isteğine ilişkindir (TMK m. 194). 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun “Aile konutu” başlığı altında düzenlenen 194.maddesi; “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş, hâkimin müdahalesini isteyebilir. Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir....

        hareket ettiği, taşınmazın aile konutu olduğunun ispat edilemediğini belirterek, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılarak, davanın reddine karar verildiği istinaf kanun yolu ile talep etmiştir. 4721 sayılı TMK nun 194 maddesi "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz....

        İnsan’a devrinin yapıldığını ileri sürerek, lehine kullanıcı şerhi verilmesi ve muvafakatnamenin geçersiz olduğunun tespiti istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın 15.01.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 1.892,07 metrekarelik kısma ilişkin, ... adına olan zilyetlik şerhinin iptali ile kullanıcısının davacı ... olduğunun tespit ve tesciline, aynı raporda (A) harfi ile gösterilen 0,82 metrekarelik bölümün zilyedi olmaksızın Hazine adına tespit ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar Hazine vekili ve ... İnsan vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince ......

          Tarih ve Sayı: 8/4/2020- 31093 sayılı karar ile, mahkemenin anılan kararında haczedilemezlik şikâyetini ileri sürebilme ehliyetini icra takibine taraf olanlarla sınırlayan yorumu nedeniyle başvurucunun, aile konutuna ilişkin olarak Anayasa'nın 20. ve 41. maddelerindeki güvencelerin gözetilmediğini, borçlunun ve ailesinin hâline münasip aile konutu vasfında olduğunun tespit edilen taşınmazın (bkz. § 11) üzerine konulan hacizden doğrudan etkilenecek başvurucunun aile konutuna ilişkin güvencelerden yararlanarak meskeniyet iddiasıyla dava açabileceğini, dolayısıyla mahkemenin dava ehliyetine ilişkin daraltıcı yorumunun Anayasa'nın 20. ve 41. maddelerindeki güvencelere uygun olmadığının anlaşıldığını, Yüce mahkemenin de kararı gözetilerek uluslararası hukuka ve kanuna uygun şekilde yargılama yapılarak T2 yönünden ayrıca meskeniyet iddiasının değerlendirilmesi gerektiğini, T1 yönünden ise, mahkemece hangi kredilerin; "zorunlu ipoteklerden olmayan kredi" olduğunun da açıklanmadığını, gelen müzekkere...

          kullanamaması nedeniyle uğradığı zararın, ilgili yıllarda davacının mülkiyetinde/zilyetliğinde bulunan araziler tam tespit edilmeksizin ve bu araziler için aynı yıllara ilişkin davacının çocuklarına herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı hususları birlikte değerlendirilmeksizin, sadece zarar tazmini istenilen 4 yıllık süreden çok sonra düzenlenen 09/07/2010 tarihli rapor esas alınarak tesis edildiği anlaşılan dava konusu işlemin arazi zararlarına ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı, ev, ahır ve değirmen zararına ilişkin kısım için ise daha önce mahkeme kararında bu kısımla ilgili karar verildiğinden ve davacının da bu kısımlara ilişkin herhangi bir talebi olmadığından, bu hususla ilgili karar vermeye gerek olmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Kat Mülkiyeti Kanununun 23 ve 33. maddeleri uyarınca davalının konutuna müdahale edilerek davacının konutuna zarar veren arızanın giderilmesi istenilmiştir. Mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 17.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu