Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı eş, aile konutu niteliğinde bulunduğu iddia edilen taşınmazın, malik olan davalı eş tarafından “açık rızası bulunmadan" davalı banka lehine ipotek ettirildiğini ileri sürerek, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu, davalı banka tarafından sunulan muvafakatnamedeki imzanın davacıya ait olmadığı, bu haliyle taşınmaz üzerine konulan ipoteğin usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu taşınmaza konulan ipotek tarihi 16/03/2005'dir. Yapılan yargılama çerçevesinde, dava konusu taşınmazın taraflarca ipotek tarihinde aile konutu olarak kullanılıp kullanılmadığı hususunda hiçbir araştırma yapılmadığı görülmektedir....

Kat, 6 nolu bağımsız bölümün davalı ile davalı T3 aile konutu olduğunu, bu konut üzerine davalı T4 A.Ş. lehine 23.02.2015 tarih, 8427 yevmiye nolu 150.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, ancak bu ipotek tesis işlemi yapılırken davacının rızasının alınmadığını, TMK'nun 194. madde hükmü ile eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğünün "aile birliğinin" korunması amacıyla sınırlandırıldığını, TMK'nun 194/1 maddesi uyarınca eşlerden birinin, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemeyeceğini, aile konutunu devredemeyeceğini, veya aile konutu üzerindeki haklarını sınırlayamayacağını, tesis edilen ipotek işlemi ile aile konutu üzerindeki hakların davacının açık izni olmaksızın sınırlandırıldığını, davalı bankanın basiretli bir tacir gibi davrandığını ve üzerine ipotek tesis edilen taşınmazın aile konutu olup olmadığını araştırmadığını, taşınmazın...

aldığını, kötüniyetli olduğunu, yapılan devirlerin muvazaalı olduğunu, öncelikle bu nedenle, tapusunun iptali gerektiğini, TMK 194. maddesinde; "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki haklan sınırlayamaz" denildiğini, rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep almadan kendisine rıza alınmayan eşin, hakimin müdahalesini isteyebileceğini, Aile konutu olarak öngörülen taşınmaz malın maliki olmayan eşin, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini tapu müdürlüğünden isteyebileceğini, aile konutunun eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa, sözleşmenin tarafı olmayan eşin, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı haline geleceğini ve bildirimde bulunan eşin diğeri ile müteselsilen sorumlu olacağı hükmünün bulunduğunu, davalının eşi T3 aile konutu niteliğindeki meskeni müvekkilinin rızasını almadan Remziye Seçen'e devrettiğini, Remziye Seçen tarafından...

Mahkemece; "Dava, taşınmazlar üzerine mahkeme kararı ile konulan aile konutu şerhinin kaldırılması talebine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. 194/2.maddesine göre, "Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş, hakimin müdahalesini isteyebilir. " Aynı maddenin 3.fıkrasına göre; aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konut ile ilgili gerekli şerhin verilmesini Tapu Müdürlüğünden isteyebilir. TMK.nın aile konutu şerhi konulmasına ilişkin 194. maddesinde; malik olmayan eşin aile konutu şerhinin verilmesini Tapu Müdürlüğünden isteyebileceği düzenlendiği halde, bu şerhin taşınmaz maliki eş tarafından Tapu Müdürlüğüne müracaat ile kaldırılabileceğine yönelik yasal düzenleme yoktur....

Mahkemece; "Dava, taşınmazlar üzerine mahkeme kararı ile konulan aile konutu şerhinin kaldırılması talebine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. 194/2.maddesine göre, "Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş, hakimin müdahalesini isteyebilir. " Aynı maddenin 3.fıkrasına göre; aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konut ile ilgili gerekli şerhin verilmesini Tapu Müdürlüğünden isteyebilir. TMK.nın aile konutu şerhi konulmasına ilişkin 194. maddesinde; malik olmayan eşin aile konutu şerhinin verilmesini Tapu Müdürlüğünden isteyebileceği düzenlendiği halde, bu şerhin taşınmaz maliki eş tarafından Tapu Müdürlüğüne müracaat ile kaldırılabileceğine yönelik yasal düzenleme yoktur....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış aile konutu iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK.md. 194/1). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Eş söyleyişle taşınmaz üzerine şerh konulduğu için aile konutu olmamakta, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh “kurucu” değil “açıklayıcı” şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, “emredici” niteliktedir....

Bozma ilamı doğrultusunda dava dosyası dairemizce yeniden ele alınmış, incelenmiş ve ipoteğin fekki ile taşınmazın aile konutu olduğu yönünden yeniden hüküm oluşturulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti ile aile konutu olduğu ileri sürülen taşınmazın tapu kaydı üzerindeki ipoteğin kaldırılması davasıdır. Davacı davaya konu taşınmazın murisi eşi Mustafa Kınış ile aile konutu olduğunu, eşinin sağlığında kendisinin bilgisi ve rızası dışında davalı şirket lehine davalı bankaya tapuda ipotek verildiğini, kendisinin bu işlemi çok sonra öğrendiğini, taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti ile taşınmazın aile konutu olmasından dolayı ipotek işlemenin kaldırılmasını talep etmektedir....

devredilmesi üzerine, yeniden bu taşınmazın aile konutu vasfında olduğundan bahisle, devrinin iptal edilmesini talep etmesinin, TMK 194....

GEREKÇE : Dava, aile konutu şerhinin kaldırılması talebine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. 194/2.maddesine göre, "Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş, hakimin müdahalesini isteyebilir. " Aynı maddenin 3.fıkrasına göre; aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konut ile ilgili gerekli şerhin verilmesini Tapu Müdürlüğünden isteyebilir. TMK.nun aile konutu şerhi konulmasına ilişkin 194.maddesinde; malik olmayan eşin aile konutu şerhinin verilmesini Tapu Müdürlüğünden isteyebileceği düzenlendiği halde, bu şerhin taşınmaz maliki eş tarafından Tapu Müdürlüğüne müracaat ile kaldırılabileceğine yönelik yasal düzenleme yoktur....

İcra Müdürlüğü’nün 2016/14994 sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi başlatıldığını, davaya konu taşınmazın aile konutu olarak tanımlanabilecek nitelikte olmadığını, davaya konu taşınmazın arsa nitelikli olduğu ve doğrudan doğruya özgülenen bağımsız bir bölüm olmadığını, iyi niyetli olan davalı bankaya karşı ipoteğin fekki talebinde bulunamayacağını, MK m 194 gereği aile konutu kavramının hüküm ifade edebilmesi için taşınmazın aile konutu olduğu hususunda üçüncü kişilerin haberdar edilmesi gerektiği kaldı ki ipoteğin tesis edildiği tarih olan 26/08/2016 tarihinde davaya konu taşınmazın kaydında aile konutu şerhi bulunmadığı, bu durumun tapu kayıtları ile de sabit olduğu, ayrıca aile konutu ile ilgili düzenlemenin tapu siciline itimat prensibini bertaraf etmeyeceğini, aile konutu şerhi bulunmayan davaya konu taşınmaz üzerinde davalı banka lehine tesis edilen ipotekte davalı bankanın iyi niyetinin korunacağını ve ipoteğin geçersizliğinden söz edilemeyeceğini...

UYAP Entegrasyonu