WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; Davacı ile davalı Mustafa'nın 1989 yılında evlendikleri, davacı tarafından aile konutu olduğu belirtilen taşınmazın muvazaalı olarak davalı T3 yapılan devrinin iptali ile davalı Mustafa adına tescil edilerek aile konutu şerhi konulması talebinin Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 2016/26036 Esas ve 2016/10003 esas sayılı kararlarında da belirtildiği üzere TMK 194 maddesi kapsamında olmayan muvazaa hukuki sebebine göre Türk Borçlar Kanununun 19. Maddesine dayandığından, Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu kanaatine varılarak mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Görevsizlik üzerine dosyaya bakan Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi aile konutu şerhi konulması talebini tefrik ederek karşı görevsizlik kararı vermiştir....

Mahkemece, dava konusu taşınmazın davacı adına kayıtlı iken her iki eşin de rızasıyla diğer davalıya devredildiği, istemin ise muhtemel boşanma durumunda doğacak hakkın teminine ilişkin muvazaalı devir iddiasına dayanan tapu iptali ve tescile ilişkin olduğu, bu nedenle uyuşmazlığın genel hükümlere göre çözülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesinde düzenlenen "aile konutu şerhi" konusundaki talep yönünden Aile Mahkemesi görevlidir. Muvazaa iddiasına dayalı diğer taleplerin ise genel hükümlere göre çözülmesi gerekmektedir. Şu durumda, dava konusu taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi verilmesine ilişkin talebin dosyadan tefriki suretiyle; diğer talepler yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, dosyanın tamamı yönünden görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir....

    Kat soldaki daire olan bağımsız bölüm ile sınırlı olacak şekilde aile konutu şerhi konulmasına, ipoteğin dava konusu ... İli ... İlçesi ... Mah. 365 ada, 11 parsel 2....

      Toplanan delillerden, özellikle mahkemece yapılan keşifte dinlenen tanıkların beyanları dikkate alındığında davalıların birbirlerini tanıdıkları, taşınmazın aile konutu olduğunu bildikleri, taşınmazın aile konutu olarak kullanılmaya devam etmesi de dikkate alındığında, el ve iş birliği içinde kötü niyetli olarak hareket ettikleri anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu tanık ve taraf beyanları ve mahkemece yapılan keşifle anlaşıldığına göre tapusunun iptali ile davalı eş adına tescilini ve bu bölüm üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilecek yerde yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 ... içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 15.11.2022 (Salı)...

        SAVUNMA : Davalı vekili 21.08.2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, İzmir 10 Aile Mahkemesi'nin 2017/210 E - 2018/473 K sayılı kararının 8 nolu maddesiyle dava açıldığında üstünde aile konutu şerhi mevcut olan dava konusu konutta boşanma davası kesinleşinceye kadar davalı ve çocuklarının oturmasının hükme bağlandığını, bu karara karşı İstinaf yoluna başvurulduğunu, henüz kesinleşmiş bir boşanma kararının bulunmadığını, Yargıtay yerleşik içtihatları gereği aile konutu şerhi hukuki varlığını boşanma davası kesinleşinceye kadar sürdürdüğünden haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İzmir 15.Aile Mahkemesi'nin 2019/478 E. 2019/784 K. sayılı 05/11/2019 tarihli kararı ile; davanın reddine karar verilmiştir....

        SAVUNMA : Davalı vekili 21.08.2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, İzmir 10 Aile Mahkemesi'nin 2017/210 E - 2018/473 K sayılı kararının 8 nolu maddesiyle dava açıldığında üstünde aile konutu şerhi mevcut olan dava konusu konutta boşanma davası kesinleşinceye kadar davalı ve çocuklarının oturmasının hükme bağlandığını, bu karara karşı İstinaf yoluna başvurulduğunu, henüz kesinleşmiş bir boşanma kararının bulunmadığını, Yargıtay yerleşik içtihatları gereği aile konutu şerhi hukuki varlığını boşanma davası kesinleşinceye kadar sürdürdüğünden haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İzmir 15.Aile Mahkemesi'nin 2019/478 E. 2019/784 K. sayılı 05/11/2019 tarihli kararı ile; davanın reddine karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, davanın açılmasından sonra, tarafların boşanmış olmaları nedeniyle "aile konutu şerhi konulmasına ilişkin" davanın konusu kalmamıştır. Mahkemece aile konutu şerhi konulmasına ilişkin davanın konusu kalmadığı gözetilerek "davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm kurulmuş, ancak herhangi bir gerekçe gösterilmeden 1.500 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir. Anayasanın 141/3. maddesi "bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır" buyurucu hükmünü içermektedir....

          (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı tarafından usulüne uygun harcı yatırılarak "aile konutu şerhi konulmasına dair" açılmış bir davası bulunmamasına rağmen, davalının bu talebinin kabul edilerek "... Mahallesi 11 ada 36 parsel 1. kat 5 nolu bağımsız bölüm üzerine aile konutu şerhi konulmasına" karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, dava konusu taşınmazın kentsel dönüşüm alanı içerisinde kaldığı gerekçesiyle "aile konutu şerhi hususunda hüküm kurulmasına yer olmadığına" karar verilmiş ise de, tarafların 2.2.2012 tarihinde boşandıkları, evlilik birliğinin boşanma ile sona erdiği, Türk Medeni Kanununun 194. maddesinden kaynaklı aile konutu şerhi konulmasına ilişkin taleplerin konusunun kalmadığı anlaşılmakla sonucu itibariyle doğru olan kararın gerekçesi düzeltilmek suretiyle (HUMK md. 438/son) onanmasına karar vermek gerekmiş ve davacının temyiz itirazları da bu sebeple yerinde görülmemiştir....

              Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi "konulmuş olmasa da' eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Türk Medeni Kanunun 194. madde hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmamasının da herhangi bir önemi bulunmamaktadır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahi aile konutudur. Eş söyleşiyle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh "kurucu" değil açıklayıcı" şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, "emredici" niteliktedir....

              UYAP Entegrasyonu