üzerine aile konutu şerhi verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
üzerine aile konutu şerhi verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Emsal Hukuk Genel Kurulu kararında yer alan yerel mahkemenin “Direnme gerekçesinde” açıkça belirtildiği üzere Türk Medeni Kanunu madde 194 hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmamasının da herhangi bir önemi bulunmamaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesine göre, "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz,” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “Konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahî aile konutudur....
Aile Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; Davacı ile davalı Mustafa'nın 1989 yılında evlendikleri, davacı tarafından aile konutu olduğu belirtilen taşınmazın muvazaalı olarak davalı T3 yapılan devrinin iptali ile davalı Mustafa adına tescil edilerek aile konutu şerhi konulması talebinin Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 2016/26036 Esas ve 2016/10003 esas sayılı kararlarında da belirtildiği üzere TMK 194 maddesi kapsamında olmayan muvazaa hukuki sebebine göre Türk Borçlar Kanununun 19. Maddesine dayandığından, Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu kanaatine varılarak mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Görevsizlik üzerine dosyaya bakan Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi aile konutu şerhi konulması talebini tefrik ederek karşı görevsizlik kararı vermiştir....
MAHKEME KARARI Mahkemenin 10.06.2015 tarih ve 2014/414 Esas, 2015/763 Karar sayılı kararı ile, taşınmazın aile konutu olduğu sabit bulunmamakla birlikte taşınmaz aile konutu olsa bile taşınmazın tapuda devri sırasında taşınmazın kaydında aile konutu şerhi olmadığı, davalı Ahmet Kazım tapuya güven ilkesine uygun olarak taşınmazı devralmış olup bunun da ötesinde kötüniyetli olduğu dosyaya yansıyan deliller ışığında ispatlanamadığından davacının tapu iptali ve tescil davasının ve bu sonuca göre taşınmazın davalı eş adına kayıtlı bulunmadığı nazara alınarak taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması davasının reddine karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile konutu şerhi konulması Taraflar arasındaki uyuşmazlık TMK 194. maddesine dayalı olarak açılan aile konutu şerhi konulması, tapu iptali ve tescil, ipoteğin iptali isteğine ilişkin bulunduğuna göre, ... Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, ... Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 sayılı Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi ... (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 18.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile konutu şerhi konulması K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık TMK.nun 194. maddesine göre aile konutu olduğu iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil, taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulması isteğine ilişkin bulunduğuna ve davada zilyetliğe dayanılmadığına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2012 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 18.02.2012 tarih 28208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (2.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile konutu şerhi konulması K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık aile konutu niteliğindeki taşınmazın eşin rızası dışında satışının iptali ile eski maliki adına tesciline ve aile konutu şerhi konulması isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 20.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu husus gözetilerek konusuz kalan aile konutu şerhi davasında "Karar verilmesine yer olmadığına" dair karar vermek ve yargılama gideri ile vekalet ücretini dava tarihi itibariyle tarafların haklılık durumları dikkate alınarak tayin ve takdir etmek üzere hükmün bozulması gerekirken ilk inceleme sırasında bu husus gözden kaçırıldığından aile konutu şerhi davasında yazılı şekilde bozma yapılmıştır.Bu itibarla davacının bu yöne ilişkin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 14.02.2019 tarih, 2018/6697 esas, 2019/1098 karar sayılı bozma ilamındaki, 1 numaralı bozma sebebinin kaldırılmasına, hükmün yukarıda açıklanan sebeple aile konutu şerhi konulması davası yönünden, yukarıda gösterilen şekilde değişik gerekçeyle bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Davalı T2 cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki taşınmazın kızı T3 adına olan tapu kaydının iptali ile kendi adına tesciline ve tapu kaydına aile konutu şehri verilmesinin talep edildiğini, davacının bu iddialarının tamamen yasaya ayrıkı iddialar olduğunu, eşi olan davacı Fikriye Ailoğlu'nun daha önce müşterek olarak yıllarca yaşadıkları evlerinin üzerine aile konutu şerhi işlettiğini, tapu iptali ve aile konutu şerhi konulması istenilen evde müşterek olarak hiçbir zaman oturmadıklarını, aile konutu olmasının mümkün olmadığını, davacının iki yıldan beri müşterek aile konutunu terk ettiğini, eve dönmediğini ve boşanma davası açtığını, davacının tapu tescili isteme hakkının olmadığını, tamamen borçları ödemek için daireyi kızına sattığını, bu evin kızının olduğunu, davacının taleplerinin tamamen yasaya aykırı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....