Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava aile konutu olarak kullanıldığı ileri sürülen taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin kaldırılmasına yönelik olduğuna göre, öncelikle aile konutu olarak kullanılan bölümün belirlenmesi gerekir. Bu durumda, mahkemece yapılacak iş; taşınmazın vasfının tapu kaydına arsa olarak gözüktüğü hususu da nazara alınarak, dava konusu taşınmazda usulünce keşif yapılıp, ipotek tesis tarihinde ve halen tarafların aile konutu olarak kullandıkları bağımsız bölümün belirlenmesi, uzman bilirkişilerden "Aile konutu" olarak kullanılan bölümün kroki ve harita üzerinde işaretlenmesinin istenmesi, aile konutu olarak kullanılan bu bölümün değerinin belirlenip, bu bölümle sınırlı olacak şekilde ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, taşınmazın tamamına yönelik olarak ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Aİle Konutu Şerhi Konulması - İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı banka tarafından ipoteğin kaldırılması davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. İpoteğin kaldırılması talebi ipotek bedeli üzerinden nispi harca tabidir. İpotek bedelinin 800.000 TL olduğu görülmektedir. Davacı, taşınmaz değerinin 80.000 TL olduğunu beyan ederek bu miktar üzerinden nispi harcı yatırmıştır. İpotek bedelinin tamamı üzerinden (800.000 TL) Harçlar Kanunu 30-32. maddesi gereğince eksik olan nispi peşin harç tamamlattırılmadan, 80.000 TL üzerinden yatırılan harç yeterli görülerek yargılamaya devamla işin esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ:Aile konutu şerhi konulması K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık TMK'nun 194. maddesine göre aile konutu şerhi konulması ve ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 08.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı ve davalılardan ... San. Tic. A.Ş. tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacının temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı şirketin vekalet ücretine yönelik temyizine gelince; Mahkemenin 18.10.2012 tarihli ilk hükmü ile davacının aile konutu şerhi konulmasına ilişkin talebi ile ipoteğin kaldırılması isteği kabul edilmiş, davalı şirketin ipoteğin kaldırılmasına ilişkin temyizi üzerine, mahkeme hükmü ipoteğin kaldırılması isteğinin reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş, davacı tarafından aile konutu şerhi konulmasına ilişkin talep yönünden vekalet ücreti hükmedilmemesine rağmen, bu yönde temyiz bulunmadığından hüküm bu yönden kesinleşmiştir....

          Davanın tapu iptali tescil, ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davası olduğu, tapu iptali tescil davası ile ipoteğin kaldırılması talebinin nispi harca tabi olduğu, aile konutu şerhi konulması talebini ise maktu harca tabi olduğu, ancak dava açılırken sadece 54,30TL başvurma harcı ile 54,30TL peşin harç yatırıldığı, başvurma harcı tüm talepleri kapsamakla birlikte yatırılan 54,30TL peşin harcın aile konutu şerhi konulması talebine ilişkin olduğu, tapu iptali tescil talebi ve ipoteğin kaldırılması talebi yönünden harç tamamlanmadan yargılamaya devam edildiği gibi lehine ipotek konulan Akbank 'ın davalı sıfatıyla davaya dahil edilmediği anlaşılmaktadır. Nispi harca tabi davalarda karar ve ilam harcının dörtte biri işlem yapılmadan önce peşin ödenir (Harçlar Kanunu m.28/a). Yargısal işlemlerde alınacak harçlar ödenmedikçe yargılamaya devam edilerek hüküm verilemez....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından ipoteğin kaldırılması davasına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı malik olmayan eş, aile konutu niteliğinde bulunan taşınmazın, malik olan davalı eş tarafından "açık rızası alınmadan" davalı kooperatif lehine ipotek ettirildiğini ileri sürerek, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece ipotekten davacının haberi olduğu, açık rızanın bulunduğunun kabulü gerektiği ve koopeteratif'in kötü niyetinin ispatlanamadığı gerekçesiyle ipoteğin kaldırılması davasının reddine karar verilmiştir....

            Hukuk Genel Kurulunun benzer davalarda da sürdürülen yeni uygulaması Dairemiz tarafından da benimsenmiş olup Dairemiz emsal bütün davalarda Hukuk Genel Kurulunun aşağıdaki görüşlerine aynen katılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa da aile konutudur. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir....

              Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması-İpoteğin ve Kefaletin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı ve davalı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından açılan ipoteğin ve kefaletin fekki ile aile konutu şerhi konulması istemli davada ilk derece mahkemesince verilen 12.03.2020 tarih 2019/302 E., 2020/172 K. sayılı kararı süresi içinde hem davacı hem de davalı ... tarafından istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesi tarafından istinaf kanun yolu değerlendirmesi, davacı kadının hükmün tamamının temyizi yönünden yapılmıştır. İlk derece mahkemesi kararı davalı ... tarafından da istinaf edildiği halde bölge adliye mahkemesince incelemesinin yapılmaması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....

                403 ada, 30 parsel üzerinde bulunan 1 nolu mesken niteliğindeki bağımsız bölüm, T3 adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydına davalı Türkiye T5 lehine 1.500,000,00 TL borca karşılık 29/04/2013 tarih ve 1716 yevmiye nosu ile tescil edilen (konulan) ipoteğin kaldırılmasına, gayrimenkul kaydına aile konutu şerhi konulmasına, 2, 3 ve 4 nolu bağımsız bölümlere ilişkin aile konutu şerhi konulması ve ipoteğin kaldırılması taleplerinin ayrı ayrı reddine, davalı T4 Müdürlüğü yönünden açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

                Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aile konutu şerhi davasının reddine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-İpoteğin kaldırılması davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dava; aile konutu olan taşınmazın, hak sahibi eş tarafından diğer eşin rızası alınmadan, davalılardan banka yararına ipotek verildiğinden bahisle ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir (TMK m. 194)....

                  UYAP Entegrasyonu