WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı söz konusu olup her iki davacı, eşleri olan davalı gerçek kişilerin (Yaşar ve Kadir) aile konutu vasfında olan tapudaki hisselerine kendilerinin açık rızası bulunmadan ipotek tesis ettirdiklerini iddia etmişlerdir. Davacı Nimet davalı Yaşar aleyhine dava konusu taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması istemli dava açmış, Akşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/219 esas 2021/473 karar sayılı kararı ile taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir. Davacı Birsen de Kadir aleyhine dava konusu taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması istemli dava açmış, Akşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/220 esas 2021/474 karar sayılı kararı ile taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir. Her iki karar inceleme sırasında 11.03.2021 tarihinde kesinleşmiştir....

Dava, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması ve taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir. Davacı malik olmayan eş, aile konutu niteliğindeki bulunan taşınmazın, malik olan davalı eş tarafından "açık rızası bulunmadan" davalı banka lehine ipotek ettirildiğini ileri sürerek, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasını talep etmiş, davalı banka ise davacının ipotek işlemine rızasının bulunduğunun belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutun devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi "konulmuş olmasa da' eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır....

sürerek ipoteğin kaldırılması ve satış işlemlerinin durdurulmasına ve aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Aile Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; Davacı ile davalı Mustafa'nın 1989 yılında evlendikleri, davacı tarafından aile konutu olduğu belirtilen taşınmazın muvazaalı olarak davalı T3 yapılan devrinin iptali ile davalı Mustafa adına tescil edilerek aile konutu şerhi konulması talebinin Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 2016/26036 Esas ve 2016/10003 esas sayılı kararlarında da belirtildiği üzere TMK 194 maddesi kapsamında olmayan muvazaa hukuki sebebine göre Türk Borçlar Kanununun 19. Maddesine dayandığından, Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu kanaatine varılarak mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Görevsizlik üzerine dosyaya bakan Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi aile konutu şerhi konulması talebini tefrik ederek karşı görevsizlik kararı vermiştir....

Mahkemece, dava konusu taşınmazın davacı adına kayıtlı iken her iki eşin de rızasıyla diğer davalıya devredildiği, istemin ise muhtemel boşanma durumunda doğacak hakkın teminine ilişkin muvazaalı devir iddiasına dayanan tapu iptali ve tescile ilişkin olduğu, bu nedenle uyuşmazlığın genel hükümlere göre çözülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesinde düzenlenen "aile konutu şerhi" konusundaki talep yönünden Aile Mahkemesi görevlidir. Muvazaa iddiasına dayalı diğer taleplerin ise genel hükümlere göre çözülmesi gerekmektedir. Şu durumda, dava konusu taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi verilmesine ilişkin talebin dosyadan tefriki suretiyle; diğer talepler yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, dosyanın tamamı yönünden görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir....

    Kat soldaki daire olan bağımsız bölüm ile sınırlı olacak şekilde aile konutu şerhi konulmasına, ipoteğin dava konusu ... İli ... İlçesi ... Mah. 365 ada, 11 parsel 2....

      Toplanan delillerden, özellikle mahkemece yapılan keşifte dinlenen tanıkların beyanları dikkate alındığında davalıların birbirlerini tanıdıkları, taşınmazın aile konutu olduğunu bildikleri, taşınmazın aile konutu olarak kullanılmaya devam etmesi de dikkate alındığında, el ve iş birliği içinde kötü niyetli olarak hareket ettikleri anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu tanık ve taraf beyanları ve mahkemece yapılan keşifle anlaşıldığına göre tapusunun iptali ile davalı eş adına tescilini ve bu bölüm üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilecek yerde yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 ... içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 15.11.2022 (Salı)...

        SAVUNMA : Davalı vekili 21.08.2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, İzmir 10 Aile Mahkemesi'nin 2017/210 E - 2018/473 K sayılı kararının 8 nolu maddesiyle dava açıldığında üstünde aile konutu şerhi mevcut olan dava konusu konutta boşanma davası kesinleşinceye kadar davalı ve çocuklarının oturmasının hükme bağlandığını, bu karara karşı İstinaf yoluna başvurulduğunu, henüz kesinleşmiş bir boşanma kararının bulunmadığını, Yargıtay yerleşik içtihatları gereği aile konutu şerhi hukuki varlığını boşanma davası kesinleşinceye kadar sürdürdüğünden haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İzmir 15.Aile Mahkemesi'nin 2019/478 E. 2019/784 K. sayılı 05/11/2019 tarihli kararı ile; davanın reddine karar verilmiştir....

        SAVUNMA : Davalı vekili 21.08.2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, İzmir 10 Aile Mahkemesi'nin 2017/210 E - 2018/473 K sayılı kararının 8 nolu maddesiyle dava açıldığında üstünde aile konutu şerhi mevcut olan dava konusu konutta boşanma davası kesinleşinceye kadar davalı ve çocuklarının oturmasının hükme bağlandığını, bu karara karşı İstinaf yoluna başvurulduğunu, henüz kesinleşmiş bir boşanma kararının bulunmadığını, Yargıtay yerleşik içtihatları gereği aile konutu şerhi hukuki varlığını boşanma davası kesinleşinceye kadar sürdürdüğünden haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İzmir 15.Aile Mahkemesi'nin 2019/478 E. 2019/784 K. sayılı 05/11/2019 tarihli kararı ile; davanın reddine karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, davanın açılmasından sonra, tarafların boşanmış olmaları nedeniyle "aile konutu şerhi konulmasına ilişkin" davanın konusu kalmamıştır. Mahkemece aile konutu şerhi konulmasına ilişkin davanın konusu kalmadığı gözetilerek "davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm kurulmuş, ancak herhangi bir gerekçe gösterilmeden 1.500 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir. Anayasanın 141/3. maddesi "bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır" buyurucu hükmünü içermektedir....

          UYAP Entegrasyonu