"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı şirket tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından açılan ipoteğin kaldırılması davasının reddine karar verilmiş, Dairemizin 11.7.2017 tarihli ilamı ile dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu ve ipotek tesis edilirken davacı eşten açık rıza alınmadığı için davanın kabul edilmesi gerektiğine dair hükmün bozulmasına karar verilmiş ve mahkemece bozma ilamına uyulmuştur.Bozmaya uyulmakla bozmaya uygun karar vermek gereklidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, davanın reddi ve davalılardan ..... A.Ş. tarafından ise vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İstek davalılardan ..... adına kayıtlı ve aile konutu olduğu iddia edilen taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması (TMK. md. 194) ve davalı şirket lehine, bu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına ilişkindir. Aile konutu şerhi konulması talebi maktu harca, ipoteğin kaldırılmasına ilişkin istek ise, nispi harca tabidir. İpotek bedeli üzerinden hesaplanacak karar ve ilam harcının peşin olarak ödenmesi gerekmektedir (Harçlar Kanunu md. 28/1-a). Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılamaz (Harçlar Kanunun md. 32, 127)....
Emsal Hukuk Genel Kurulu kararında yer alan yerel mahkemenin “direnme gerekçesinde” açıkça belirtildiği üzere Türk Medeni Kanununun 194. madde hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmamasının da herhangi bir önemi bulunmamaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır....
Kat D 13 Blok 15 numaralı bağımsız bölüm üzerindeki davalı banka lehine tescil edilen ipoteğin kaldırılmasına, davacı tarafça aile konutu şerhi konulmasına ilişkin talep yönünden yapılan değerlendirmede; davacı tarafça aile konutu şerhi talebi ile ilgili olarak ilgili tapu müdürlüğüne yapılan müracaat ile aile konutu şerhi konulmuş olmakla konusuz kalan talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı banka vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Kat 7 No'lu bağımsız bölüm" sayılı taşınmaz tapu kaydı üzerine 13/03/2017 tarihinde aile konutu şerhi konulduğu, tarafların 2017 yılı Ocak ayına kadar birlikte bu taşınmazda ikamet ettikleri, taşınmazın evlilik birliği içinde fiilen aile konutu olarak kullanıldığı, ancak 2017 yılı Ocak ayı sonrasında tarafların müşterek yaşama son verdikleri, lâkin evlilik birliğinin hukuken devam etmekte olduğu anlaşılmıştır. TMK'nın 194. maddesi hükmü uyarınca taşınmazın sicil kaydı üzerine konulan aile konutu şerhinin evlilik birliğinin devamı süresince hukuki netice doğuracağı, taşınmazın eşlerin paylı mülkiyetinde bulunmasının aile konutu şerhi yönünden bir öneminin bulunmadığı, evliliğin son bulması ile şerhin sağladığı hakların ortadan kalkacağı tartışmasızdır. Boşanma davası açıldıktan sonra eşlerden biri ayrı yaşama hakkı nedeniyle konutu terketse bile bu durum, konutun, aile konutu olma niteliğini ortadan kaldırmaz....
Kat 7 No'lu bağımsız bölüm" sayılı taşınmaz tapu kaydı üzerine 13/03/2017 tarihinde aile konutu şerhi konulduğu, tarafların 2017 yılı Ocak ayına kadar birlikte bu taşınmazda ikamet ettikleri, taşınmazın evlilik birliği içinde fiilen aile konutu olarak kullanıldığı, ancak 2017 yılı Ocak ayı sonrasında tarafların müşterek yaşama son verdikleri, lâkin evlilik birliğinin hukuken devam etmekte olduğu anlaşılmıştır. TMK'nın 194. maddesi hükmü uyarınca taşınmazın sicil kaydı üzerine konulan aile konutu şerhinin evlilik birliğinin devamı süresince hukuki netice doğuracağı, taşınmazın eşlerin paylı mülkiyetinde bulunmasının aile konutu şerhi yönünden bir öneminin bulunmadığı, evliliğin son bulması ile şerhin sağladığı hakların ortadan kalkacağı tartışmasızdır. Boşanma davası açıldıktan sonra eşlerden biri ayrı yaşama hakkı nedeniyle konutu terketse bile bu durum, konutun, aile konutu olma niteliğini ortadan kaldırmaz....
İlk hükümde aile konutu şerhi konulması davası yönünden maktu vekalet ücretine hükmedilmemesi davacı kadın tarafından temyiz edilmemiş, bu durumda aile konutu şerhi konulması davası yönünden vekalet ücretine hükmedilmemesi davalılar yararına usulü kazanılmış hak oluşturmuştur. Bu sebeple bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda usuli kazanılmış hakka aykırı şekilde davalılar aleyhine, aile konutu şerhi konulması davası yönünden maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru bulunmamış, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir. 3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere mahkemece ilk hükümde davacı kadın tarafından açılan tapu iptal tescil davasının kabulü ile davacı kadın yararına 10.830.00 TL nispi vekalet ücreti takdir edilmiş ve davacı kadın tarafından bu husus temyiz konusu yapılmamış ve bu durumda tapu iptal tescil davası yönünden vekalet ücreti davalılar lehine usuli kazanılmış hak oluşturmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/313 ESAS DAVA KONUSU : Aile Konutu Şerhi Konulması (Çekişmeli) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan Ahmet'in eşi olduğunu, ticaret yapmakta iken borçlandığını, kendisinin haberi olmada 2015 yılından bu yana ikamet ettikleri konutu diğer davalı Oktay'a devir göstererek bankadan kredi kullandığını belirterek davalı Oktay adına yapılan devrin iptali ile davalı eşin muvafakat etmesi halinde davacı adına tescil edilerek taşınmaz üzerine aile konutu şerhi verilmesini talep etmiştir....
nin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan karar düzeltme itirazları yersizdir. 2-Mahkemece ilk hükümde aile konutu şerhi davasının kabulüne karar verilmiş, bu karar şirket tarafından temyiz edilmiş, şirketin aile konutu şerhine yönelik temyiz itirazları reddedilerek bu isteğe yönelik kurulan hüküm kesinleşmiştir. Bu sebeple mahkemece kesinleşen aile konutu şerhi davası hakkında yeniden hüküm tesisi doğru olmamıştır. Ne var ki bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Dairemizin 24.10.2018 tarih ve 2017/1380 esas, 2018/11828 karar sayılı onama ilamının aile konutu şerhi konulması ve bu karara bağlı yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönlerinden kaldırılmasına, hükmün bu bölümlerinin düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....
GEREKÇE: Dava, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına ve tapuya aile konutu şerhi konulması isteğine ilişkindir. HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz." Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da'’ eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiili ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa da aile konutudur....