; ".. 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince ''Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz'..."...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/10/2021 NUMARASI : 2018/1187 ESAS, 2021/743 KARAR DAVA KONUSU : Aile Konutu Şerhi Konulması KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı, davalı Banka tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA Davacı kadın vekili dava dilekçesinden özetle; davalı eşin maliki olduğu taşınmazın aile konutu olduğunu, taşınmazın eşi tarafından rızası dışında ipotek edildiğini belirterek taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına ve ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmaz üzerinde aile konut şerhi bulunmadığını, müvekkili bankanın iyi niyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/01/2022 NUMARASI : 2021/1757 ESAS 2022/38 KARAR DAVA KONUSU : Aile Konutu Şerhi Konulması (Çekişmeli) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; aile konutu niteliği taşıyan dava konusu taşınmazın, davacının eşi ... tarafından 24.02.2009 tarihinde davalılardan ...'a devredildiği, ...’ın da 23.11.2010 tarihinde taşınmazı davalılardan ...'a devrettiği, davacı ve davalı eşin çocukları ile birlikte evlendikleri tarihten itibaren dava konusu taşınmazda oturmaya devam ettikleri anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesine göre. "‘Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki haklan sınırlayamaz." Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi konulmuş olmasa da eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı erkeğin boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin boşanma davası ve fer'ilerine yönelik temyiz itirazları yersizdir. b-Davalı erkeğin aile konutu şerhi konulması davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı kadın açtığı dava ile boşanma isteğinin yanında davalı erkek adına kayıtlı konutun tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep etmiş, mahkemece isteğin kabulüne karar verilmiştir. Dava dilekçesiyle alınan başvurma harcı dilekçedeki bütün bağımsız talepleri kapsadığından; davacının "boşanma davası" yanında Türk Medeni Kanununun 194. madddesine dayalı olan aile konutunun tapu kaydına "aile konutu şerhi konulması" davasının da bulunduğu kabul edilmelidir....
Davalılar T4 ve T6 vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın tapu iptali ve tescil davası olup, satıştan sonraki dönemde gerçekleştiği anlaşılan olaylara ilişkin söz konusu yakınma ve iddiaların ne müvekkili davalılarla ne de işbu davanın konusuyla hiçbir ilgisinin bulunmadığını, taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunmadığı gibi satışında bedeli ödenerek yapılan gerçek bir satış işlemi olduğunu, muvazaanın söz konusu olmadığını, taşınmazın öncesinde davalı T6 tarafından satın alınarak yarı hissesinin oğlu olan davalı Olcay'a karşılıksız olarak kazandırıldığını, 3.kişi adına kayıtlı taşınmaza aile konutu şerhi konulamayacağını açıklayarak davanın reddini talep etmiştir....
GEREKÇE : Dava, aile konutu şerhinin kaldırılması talebine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Aynı maddenin 3.fıkrasına göre; aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konut ile ilgili gerekli şerhin verilmesini Tapu Müdürlüğünden isteyebilir. Somut olayda; dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının incelenmesinde; Muğla ili, Ula ilçesi, 2133 parsel, zemin+1 (bağımsız bölüm No.1) dubleks mesken vasıflı, davacı adına tapuda kayıtlı taşınmaz üzerine davalı lehine 06/05/2014 tarih 981 yevmiye nolu resmi senetle aile konutu şerhi konulduğu, tarafların Muğla Aile Mahkemesinin 14/05/2015 tarih 2014/290 E. 2015/209 K. Sayılı ilam ile boşanmalarına karar verildiği, kararın boşanma yönünden 08/09/2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....
Aile Mahkemesi SAYISI : 2022/749 E., 2023/384 K. Taraflar arasındaki aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; aile konutu olarak kullandığı Antalya Muratpaşa ilçesi ... Mah. 7874 Ada, 11 Parsel, Kat 3, Bağımsız Bölüm 11 Nolu meskenin tapu kaydı üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. II....
Aile Mahkemesince, muvazaalı işlemin haksız eylem niteliğinde olduğu ve genel mahkemenin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi de, davacı ile davalının evli oldukları ve davayı açma amacının taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulması olduğu gerekçesi görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı, davalılardan Hasan ile evli olduğu, fiilen birlikte oldukları dönemde satın alınan ve aile konutu olarak kullanılan taşınmazın boşanma davası devam ederken muvazaalı olarak diğer davalıya satıldığı, amacın kendisinden mal kaçırmak olduğu iddiasıyla taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı eş adına tescilini ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep etmiştir. Bu durumda uyuşmazlığın Aile Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yargılama sırasında dava konusu taşınmaza aile konutu şerhi konulduğu anlaşıldığından davacının, taşınmaza aile konutu şerhi konulması talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, taşınmazın aile konutu olduğunun adres beyanları ve tanık ifadeleri ile tespit edildiğini, aile konutu niteliğindeki taşınmaz için davacının açık rızası alınmadan ipotek konulduğunu, bu nedenle davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesine aykırı tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....