Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava konusu taşınmazın tapuda davacı adına tam pay ile kayıtlı olması, davalının taşınmaz üzerinde mülkiyete ve kayda dayalı herhangi bir hakkının bulunmaması nedeni ile boşanma kararının kesinleşmesi ile davalının taşınmazda haksız işgalci konumuna düştüğü dolayısı ile intifadan men'e gerek olmadığı açıktır. Ayrıca Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesinde öngörülen aile konutu şerhi tarafların boşanmalarına ilişkin kararının kesinleşmesi ile hukuki niteliğini yitirir. Şerhin şeklen sicil kaydında yer alması kayıt maliki olmayan boşanan eşe herhangi bir hak bahşetmez. Hal böyle olunca, TMK’nin 683'üncü maddesi gereğince mülkiyet hakkına değer verilmek suretiyle davacı lehine boşanma kararının kesinleşmesinden icra takip tarihine kadar olan süre için belirlenecek ecrimisil üzerinden itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçelerle yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

    olmaksızın şikayet konusu yapılacağı, taşınmaz üzerinde aile konutu şerhinin bulunmasının hacze engel olmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür....

      yapılacağı, taşınmaz üzerinde aile konutu şerhinin bulunmasının hacze engel olmadığı gerekçesiyle borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine, alacaklının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutunun Sağ Kalan Eşe Özgülenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. İncelenmesine gerek görülen; 1... 4. Aile Mahkemesinin 2007/13 esas sayılı, 2... l. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/1673 esas sayılı, 3-...3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/446 esas sayılı dosyalarının eklenmesi, 4-Ölen ...’ya ait aile nüfus kayıt tablosunun eklenerek gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 19.11.2008...

          adına tapuya tescilli olduğunu, söz konusu dairenin aile konutu olarak kullanıldığını, müvekkilinin rızası dışında eşi tarafından ... Hastanesi Sağ. Hiz. ve Tic. Ltd. Şti'nin davalı bankadan kullandığı kredi nedeniyle aile konutu niteliğindeki taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiğini, kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle davalı banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, müvekkilince 02.12.2008 tarihinde ipotekli taşınmazın aile konutu olması nedeniyle ipoteğin kaldırılması istemli ... 2. Aile Mahkemesi'nde dava açıldığını, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddi nedeniyle dava konusu taşınmazın ... 2....

            (HGK. 30/04/2003, 2013/12- 313,2003/310) Tapu kaydında "Aile konutu şerhi" bulunmasının, taşınmazın cebri icra yolu ile satışına bir etkisi de bulunmamaktadır (12. HD., 20.02.2014, 2014/2006- 4816). Öte yandan, takipte taraf olmayan üçüncü kişinin, aile konutu şerhine dayanarak satış işlemlerinin durdurulması isteminde bulunmasına da yasal imkan bulunmamaktadır. (Yargıtay 12.HD. 31.05.2011, 2010/29357- 2011/10282). Bu nedenlerle mahkememizce meskeniyet iddiasının aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddine " karar verildiği görülmüştür....

            Yargıtay görüşüne göre de borcu olan eşin borcundan dolayı aile konutunun haczedilmesi halinde söz konusu konut, aynı zamanda borçlunun haline münasip evi ise, buradaki haczedilmezlik iddiasının dayanağı o taşınmazın aile konutu olması değil, İİK 82 maddesi gereğince borçlu ve ailesinin haline münasip evi olmasıdır. (Yargıtay 12 H.D 2019/13405- 2020/286 E-K sayılı kararı ) Aile konutu olan haline münasip evin haczedilmezlik şikayeti hususunda ise hacizden etkilenen ve aynı çatı altında yaşayan eşe şikayet hakkı tanınmamıştır. (Yargıtay 34 XX 447.05.2016 tarih 2016/7766- 13560 E-K sayılı kararı ) Hal böyle olunca TMK 194 maddeye dayanarak aile konutu ile alakalı tasarruf işlemlerinde eşin izninin alınması gerektiğini düzenleyen maddeyi, icra işlemlerinde dava hakkının dayanağı olarak göstermek icra hukukunun özüne ve ruhuna aykırıdır. Şikayet, şahsi hak niteliğinde olup, borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutu- Ailenin Korunması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle *davacının isteğinin Türk Medeni Kanunun 194. maddesi gereğince aile konutu şerhi konulması isteğine ilişkin bulunmasına göre davalının aile konutu şerhi konulmasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalının 4320 sayılı Yasa uyarınca verilen önlemlere ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; "Mahkemelerden verilen nihai kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir " (HUMK. md. 427)....

              açılacak bir dava ile ilgili gayrimenkulün aile konutu olduğunun tespit edilmesinin akabinde Sulh Hukuk Mahkemesinde açılacak bir diğer dava ile aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesi mümkün olduğunu, fakat davalılar tarafından bu yasal işlemlerin hiçbiri gerçekleştirilmediğini, davalı T5 dava dışı oğlu Murat GÜMÜŞ'ün hisse devri yapmış olması konutun aile konutu statüsü kazanması için gerekli olan yasal şartlarından biri olmadığını, aynı şekilde davalı T5 sosyo-ekonomik durumu ve davaya konu taşınmazda ikamet etmesi de ilgili gayrimenkule hukuken aile konutu statüsü sağlamayacağını, davalı T5 ikamet ettiği davaya konu taşınmazın aile konutu olarak kabul edilmesine hukuken imkan ve ihtimal olmadığını, bu nedenle kararın kaldırılması için istinaf talebinde bulunmuştur....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutu ve Ev Eşyalarının Tahsisi ile Taşıta Yapılan :Katkı Sebebiyle Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm; boşanma davasından tefrik edilen; eşlerin birlikte oturduğu konutun ve ev eşyalarının davacı eşe Türk Medeni Kanununun 254.'ncü maddesi gereğince tahsisi isteğine ilişin olup, mahkemece de bu şekilde vasıflandırılmıştır. Evlilik ölümle sona ermediğine göre isteğin Türk Medeni Kanununun 652. maddesiyle bir ilgisi bulunmamaktadır. Uyuşmazlığın açıklanan niteliğine ve mahkemece yapılan vasıflandırmaya göre inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ Yukarıda gösterilen sebeple dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yargıtay 8....

                UYAP Entegrasyonu