Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava konusu taşınmazın tapu kaydında "aile konutu" şerhi bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ortaklığın giderilmesi ve aile konutunun özgülenmesi davaları nitelikleri itibariyle ayrı ayrı davalardır. Ortaklığın giderilmesi davaları, paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallar ile haklarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalar olduğu halde, aile konutunun özgülenmesi davası sağ kalan eşe miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınması isteğini içerdiğinden iki taraflı bir dava olduğu söylenemez. Miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkının tanınması isteğini içeren aile konutunun özgülenmesi davasında görevli mahkeme taşınmazın değerine göre belirlenir. Bu dava müstakil olarak açılabildiği gibi açılmış olan bir ortaklığın giderilmesi davasında karşı dava şeklinde de açılabilir....

    Dairemizce, HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınmak suretiyle yapılan incelemede; Asıl dava;" ortaklığın giderilmesi" birleşen dava ise Türk Medeni Kanunu'nun 652. maddesine dayanan “aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesine” ilişkindir. Birleşen dava da davacı vekili 164 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki konutun aile konutu olduğunu ileri sürmüştür. Mahkemenin 2021/27 esasına kayıtlı davada aile konutu iddiası nedeniyle 164 ada 1 parsel sayılı taşınmazın TMK 'nun 652. md göre davacı T10'a miras payına mahsuben özgülenme kararı verilmesi talep edilmiştir. Dosyada mevcut tapu kaydı incelendiğinde bu taşınmazın aile konutu olduğuna dair herhangi bir şerh yoktur. T10'un eşi olan T11 26/12/2002 tarihinde öldüğü dosyada mevcut mirasçılık belgesinden anlaşılmaktadır....

    Böylece, kural olarak eşlerin birbirleri ve üçüncü kişilerle her türlü hukuki işlem yapma serbestisi Türk Medeni Kanunu felsefesi içinde kabul edilmişken (TMK m. 193), aile konutu ile bu kurala ayrı bir istisna getirilmiş, aile konutu üzerindeki hakların sınırlandırılması esası kabul edilmiştir. Düzenleme ile malik olmayan eşe, aile konutu ile ilgili tapu kütüğüne şerh verilmesini isteme hakkı tanınmıştır (TMK m. 194/3). Bu açıklamalar çerçevesinde somut olay ele alındığında, dava konusu taşınmazın tapu kaydında ipotek tesis edildiği tarihte aile konutu şerhi bulunmadığı açıktır. Ancak, ipotek alacaklısı banka taşınmazın bu niteliğini bilerek, ipotek tesisi sırasında taşınmaz maliki olmayan eşin(kadın) muvafakatini almıştır. Her ne kadar muvafakatnamedeki imza davacı kadına ait olmasa da ipotek tesisi için eşin rızasını alma yönünde girişimi olan bankanın taşınmazın aile konutu niteliğini bilmediği söylenemez....

      Maddesine Dayalı Aile Konutunun Sağ Kalan Eşe Özgülenmesi KARAR : Perşembe Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 23/12/2021 tarih, 2021/410 esas 2021/854 karar sayılı kararına karşı, davacı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Murisin eşi müteveffa Süreyya TUNCAY ile uzun yıllarını geçirdiğini, güzel anılarını barındıran ve bu nedenle de hayli yüksek olan evin ve ev eşyasının mülkiyetinin miras payına mahsuben müvekkili adına tescilini, Ordu İli, Perşembe İlçesi, Kacalı Mahallesi 338 ada 1 parsel, F Blok 15. bağımsız bölümüne kayıtlı bulunan aile konutu ve ev eşyası üzerinde mülkiyet hakkı tanınmasını talep ve dava etmiştir....

      Haklı sebeplerin varlığı hâlinde, sağ kalan eşin veya mirasbırakanın diğer yasal mirasçılarından birinin istemi üzerine, mülkiyet yerine intifa veya oturma hakkı tanınmasına da karar verilebilir. Bu tür işlerde görev sulh hukuk mahkemesine aittir. (TMK 658.madde) Somut olayda; davacının, murisle sağlığında birlikte yaşadıkları aile konutu üzerinde miras hakkına mahsuben TMK 652. maddesi uyarınca kendisine mülkiyet hakkı tanınmasını talep ettiği, davaya konu dairenin aile konutu şerhli olup, bu hususta bir ihtilaf bulunmadığı, TMK'nun 652. maddesine dayanılarak açılan davalarda sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmış olmakla, uyuşmazlığın ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK’nun 22. ve 23. maddeleri gereğince ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 21.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; aile konutu üzerine ipotek tesisi için diğer eşin verdiği iddia olunan muvafakatnamedeki imzanın, rızası gereken eşe ait olup olmadığını davalı bankanın araştırma yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı, varılacak sonuca göre ipoteğin kaldırılmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. Aile konutu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) düzenlemesi içinde değişik maddelerde (m. 240, 254, 279, 652) zikredilmiş, ancak konuyla ilgili temel düzenleme m. 194’de yer almıştır. Düzenlemeye göre; eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemeyecek, aile konutunu devredemeyecek veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamayacaktır....

          Davacılar vekili miras bırakan ... adına kayıtlı ... ada ... parseldeki binanın 10 numaralı dairesinin satış suretiyle paydaşlığının giderilmesini istemiş, davalı dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu bu konuda dava açacağını bildirerek davanın reddini savunmuştur. Dava konusu taşınmaz tapuda tarafların ortak miras bırakanı Binali adına kayıtlı olup davalı sağ kalan eş sıfatıyla mirasçıdır. Davalının temyiz dilekçesine eklediği belgelerden 02.09.2009 tarihinde dava konusu dairenin aile konutu olduğunun tespiti ve intifa hakkı tesisi ve mülkiyetinin tesciline ilişkin davalar açtığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar bu davalar karar tarihinden sonra açılmış iseler de davalar sonucunda verilecek kararlar ile taşınmazın mülkiyetinin değişmesi ihtimali bulunduğundan sonuçlarının beklenmesi ve ondan sonra işin esasının incelenmesi için hükmün bozulması gerekmiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.09.2014 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair verilen 29.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, TMK'nın 652 maddesi gereğince aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davaya bakmakta görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesi intifa ve oturma hakkının verilmesi istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz inceleme görevi Dairemize ait olmayıp Yargıtay 2.Hukuk Dairesine ait ise de aynı Dairece de görevsizlik kararı verildiğinden görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Başkanlar Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE 15.4.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Büyükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davada, dava konutu taşınmazın aile konutu olarak tespiti ile bu taşınmaz üzerine miras hakkına mahsuben davacı lehine mülkiyet ... tanınması ve bu hususun tapuya tesciline yönelik iki istem bulunduğunu belirtip, talepler yönünden davayı tefrik ederek, taşınmazın aile konutu olarak tespitine ilişkin davanın Türk Medeni Kanununun 194. maddesi ve 4787 Sayılı Kanun uyarınca Aile Mahkemesinin görevinde olduğu gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, mirasçılar arasında dava konusu konutun aile konutu olup, olmadığı konusunda çekişme bulunmaktadır. Sağ kalan eşin aile konutu olarak mülkiyetinin kendisine özgülenmesini istediği davada, taşınmazın aile konutu olup – olmadığının tespiti hususunda Türk Medeni Kanununun 194. maddesi uyarınca görevli mahkeme aile mahkemesi olup, bu mahkemenin bulunmadığı yerde aile mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemesi görevlidir....

                  UYAP Entegrasyonu