Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davaya konu taşınmazın her ne kadar aile konutu olsa da davacının eşinin vefatı ile taşınmazın aile konutu olma özelliğini yitirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafça temyiz edilmiştir. “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz” (TMK m. 194/1). “Sağ kalan eş, eski yaşantısını devam ettirebilmesi için, ölen eşine ait olup birlikte yaşadıkları konut üzerinde kendisine katılma alacağına mahsup edilmek, yetmez ise bedel eklemek suretiyle intifa veya oturma hakkı tanınmasını isteyebilir; mal rejimi sözleşmesiyle kabul edilen başka düzenlemeler saklıdır” (TMK m. 240/1). “Haklı sebeplerin varlığı hâlinde, sağ kalan eşin veya ölen eşin yasal mirasçılarının istemiyle intifa veya oturma hakkı yerine, konut üzerinde mülkiyet hakkı tanınabilir” (TMK m. 240/3)....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : SGK Başkanlığı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; söz konusu şirketin borçlarından dolayı davalı T3 muvafakatı ile icra ve haciz işlemlerinin başlatıldığını, konutta aile konutu şerhi bulunmadığını, 05/03/2020 tarihinde aile konutu şerhi konulduğunu, Sivas İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2017/506 Esas - 2018/71 Karar sayılı dosyasından, davacının eşi tarafından açılan ihalenin feshi davası sonucu kurum tarafından yapılan ihalenin fesh edildiğini bu davanın tekrar eşi tarafından açılması iyi niyetli olmadığını, bu dosyanın davacının bilgisinin bulunduğunun göstergesi olduğunu ve aile konutu olmadığının ispatı olduğunu, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğuna dair dosyada gerekli araştırma yapılmadan hüküm kurulduğunu sadece tanık beyanları hükme esas alındığını, eksik inceleme yapıldığını, müvekkili olan kurumun zarara uğratıldığını, ihalenin feshi davasının irdelenmeden karar verildiğini, ayrıca taşınmazın satışa çıkarıldığını ve taşınmaz için kıymet...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili tarafından ... Asliye Hukuk Mahkemesine açılan ve feragat nedeniyle reddedilen boşanma davası sırasında üzerine aile konutu şerhi konulan ve evlilik birliği içinde alınan taşınmaz üzerindeki aile konutu şerhinin kaldırıldığını, daha sonra dava dışı eş ... tarafından, ... 5.Aile Mahkemesine boşanma davası açıldığını, boşanma davasında hükmedilmesi muhtemel alacakların tahsilini imkansız hale getirmek amacıyla dava dışı eş ...'ın adına kayıtlı ve daha önce üzerinde aile konutu şerhi bulunan taşınmazı 19.2.2013 tarihinde çocukluk arkadaşı olan davalı ...'...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık boşanma davası sırasında davalı eşin, diğer davalı şahsa yaptığı gayrimenkul satışının muvazaa nedeniyle iptali ile bu taşınmaza aile konutu şerhi verilmesi isteğine ilişkin bulunduğuna göre, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi hükmü gereğince, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay ( 2.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 01.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre davada, hüküm Aile Mahkemesi sıfatıyla verilmiş olup, MK'nun 194 maddesine göre açılmış aile konutu satışının iptali istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay ... Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 20.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki “Aile konutu şerhi konulması, tapu iptali ve tescil” talebinden dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 4. Aile Mahkemesinin davanın kısmene dair verilen 24/06/2013 gün ve 2010/666 E., 2013/512 K. sayılı karar, davalı ... vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 07.07.2014 gün ve 2014/12999 E., 2014/15762 K. sayılı kararı ile; "…Dava, aile konutu olan ve hak sahibi eş tarafından diğer eşin rızası alınmadan, davalılardan ...'a satılan taşınmazın tapu kaydının iptali ile, davalılardan Şaban Ürgüncü adına tescili ve taşınmazın tapu kaydı üzerine aile konutu şerhi konulması isteğine ilişkindir. Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK md. 194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir....

            Aile konutunun öneminden dolayı, kanun koyucu Türk Medeni Kanunu' nda, aile konutu ile ilgili önemli düzenlemelere yer vermiştir. Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili  kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz (TMK m.194/1). Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi konulmuş olmasa da eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, emredici niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyecği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak " belirli olan" bir işlem için verilebilir( YHGK.nun 15.04.2015 gün ve 2013/2-2056 E.2015/1201 K. sayılı kararı )....

              Somut uyuşmazlıkta; dava dilekçesinde davacı tarafça açıkça, aile konutu olan taşınmazın devrinin Türk Medeni kanunun 194. Maddesi gereğince iptali ile davalı eş adına tesciline ve taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesinin talep edildiği, davanın aile mahkemesine açıldığı, her nekadar Gaziantep 6. Aile Mahkemesinin 2021/550 E. 2021/523 K. Sayılı ilamı ile davacının talebinin TBK 19 maddesi uyarınca muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olarak nitelendirilerek dava dilekçesinin görev nedeni ile reddine karar verilmiş ise de, somut uyuşmazlıkta dava dilekçesinde açıkça TMK 194. Maddesine dayanıldığı, TBK 19....

              Eşlerden birinin ölümü halinde dahi, sağ kalan eş ve varsa çocuklar için aile konutunun bu değeri ortadan kalkmaz, aksine yaşanmış ortak anılardan dolayı özellikle manevi değeri daha da artar. Aile konutunun öneminden dolayı, kanun koyucu Türk Medeni Kanunu' nda, aile konutu ile ilgili önemli düzenlemelere yer vermiştir. Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili  kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz (TMK m.194/1). Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi konulmuş olmasa da eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, emredici niteliktedir....

                Bilindiği üzere TMK. m. 186 hükmünde (ZGB 162) "eşlerin konutu" (eheliche VVohnung) buna karşılık TMK. m. 194 hükmünde (ZGB 169) ise "aile konutu" (Woh-nung der Familie) düzenlenmiştir. Söz konusu bu iki konut her zaman aynı anlamda değildir (Şükran ŞlPKA, Türk Medeni Kanunu'nda Aile Konutu ile İlgili İşlemlerde Diğer Eşin Rızası, TMK. m. 194, 2. Bası, lstanbul-2004, s. 80). Yapılacak işlem nedir? Aile mahkemesi hakimi davacı kocadan isteğinin ne olduğunu açıklamasını (HUMK. m. 74) istemeli, delilleri buna göre değerlendirip sonucuna göre karar vermelidir. Kaldı ki mesleki nedenlerden dolayı eşler farklı yerleşim yerleri edinmeleri durumunda aile konutu bu iki yer de olabilir. (ŞlPKA, s. 81; HAUSHEER/REUSSER/GE-İSER, Bern Komm., N. 139; STETTLER N. 279). Bu sebeplerle değerli çoğunluğun görüşüne katılmıyorum....

                  UYAP Entegrasyonu