Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ: Dosya kapsamındaki belgelerden üzerine aile konutu şerhi konulması istenilen taşınmazın aile konutu olduğuna dair herhangi bir kira sözleşmesi, fatura vb. belge ibraz edilmemiş, yaklaşık ispat şartı gerçekleşmemiştir. Öte yandan TMK 194. madde hükmü dikkate alındığında davacının elindeki belgelerle taşınmaza aile konutu şerhinin işlenmesini tapu müdürlüğünden isteyebilmesi mümkün olduğu dikkate alındığında tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....

Dairemizin 2019/1840 Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan istinaf incelemesinde, aile konutu şerhi konulmasına ilişkin talebin, boşanma davasından tefrik edilmesi gerektiği kanaatine varılarak, aile konutu şerhine yönelik davanın ayrılarak Dairemizin iş bu esasına kaydedilmesine karar verilmiştir. Dava; aile konutu şerhi konulması talebine ilişkindir. Muhakeme sırasında tesbit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz (Harçlar Kanunu m. 30). Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır.(Harçlar Kanunu m. 32) Dava; aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir....

Dava aile konutu olarak kullanıldığı ileri sürülen taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin kaldırılmasına yönelik olduğuna göre, öncelikle aile konutu olarak kullanılan bölümün belirlenmesi gerekir. Bu durumda, mahkemece yapılacak iş; taşınmazın vasfının tapu kaydına arsa olarak gözüktüğü hususu da nazara alınarak, dava konusu taşınmazda usulünce keşif yapılıp, ipotek tesis tarihinde ve halen tarafların aile konutu olarak kullandıkları bağımsız bölümün belirlenmesi, uzman bilirkişilerden "Aile konutu" olarak kullanılan bölümün kroki ve harita üzerinde işaretlenmesinin istenmesi, aile konutu olarak kullanılan bu bölümün değerinin belirlenip, bu bölümle sınırlı olacak şekilde ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, taşınmazın tamamına yönelik olarak ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve Tescil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık TMK 194 md. uyarınca aile konutu olan taşınmazın devrine yönelik işlemin iptali ile üzerindeki hakların sınırlanması niteliğindeki ipoteğin terkini isteğine ilişkin bulunduğuna ve davada zilyetliğe dayanılmadığına, mahkemece uyuşmazlık bu şekilde nitelendirilerek çözüme kavuşturulduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2012 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 18.02.2012 tarih 28208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay ( 2.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 09.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      bulunmadığını, aile konutu vasfına haiz olduğunun tespiti için taraflarınca 02.09.2022 tarihinde Kayseri 7....

      Davacı vekili aile konutu şerhi konulmasını talep ve dava etmiştir. Aile konutu şerhi konulmasına ilişkin dava, 13/09/2019 tarihinde açılmıştır. Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesinin üçüncü fıkrası, 06/02/2014 tarihli 6518 sayılı Kanunla değiştirilmiş, yapılan değişikle, aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eşin, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini, tapu müdürlüğünden isteyebileceği kabul edilmiştir. Bu değişiklik 6518 sayılı 19/02/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanmakla aynı tarihte yürürlüğe girmiştir. Anılan yasal değişiklikten sonra, tapu müdürlüğünün, talebi hukuken veya fiilen yerine getirmediği belgelendirilmedikçe, malik olmayan eşin tapu kütüğüne konutla ilgili şerh konulmasını doğrudan dava yoluyla istemekte artık hukuki yararı yoktur. Çünkü aynı sonucu tapu müdürlüğüne yapacağı başvuruyla elde etmesi imkan dahilindedir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava konusu taşınmazın aile konutu olarak özgülendiği tartışmasızdır. Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesi gereğince, taşınmaz üzerinde hak sahibi olan eşin tasarrufu, diğer eşin açık rızasına bağlıdır. Bu rıza alınmadan hak sahibi olan koca, taşınmaz üzerine HSBC Bank A.Ş. lehine 13.10.2010 tarihinde ipotek tesis ettirmiştir. Bu tarihte tapu kütüğünde "aile konutu" olduğuna ilişkin bir şerh bulunmadığına göre, lehine ipotek tesis edilen üçüncü kişinin kazanımı iyiniyetli olması halinde korunur (TMK md. 1023). Kanunun iyiniyete hukuki bir sonuç bağladığı durumlarda, asıl olan iyiniyetin varlığıdır....

        "‘Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki haklan sınırlayamaz." Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi konulmuş olmasa da eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, emredici niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak "belirli olan" bir işlem için verilebilir....

        ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 12/07/2019 NUMARASI : 2014/598 ESAS 2019/785 KARAR DAVA KONUSU : Aile Konutu KARAR : Taraflar arasındaki aile konutunun tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen davanın kabulü kararına karşı, davalı Sevin Alcılı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353. ve 356. maddeleri gereğince DURUŞMASIZ OLARAK ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. maddesine göre istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile bağlı olarak dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu, taşınmaz hakkında ortaklığın giderilmesi davası açıldığını, müvekkilinin TMK 'nın 652 ve 240. maddelerindeki haklarını kullanabilmesi için hukuki yararı bulunduğundan taşınmazın aile konutu olduğunun tespitine karar verilmesini talep...

        TBK 194 madde de aile konutu eşlerin bütün yaşam ve faaliyetlerini gerçekleştirdiği, yaşantısına buna göre yön verdiği acı ve tatlı günler içinde yaşadığı, anılarla dolu bir alandır. şeklinde aile konutunu tanımlarken aradığı kriterler farklıdır. Dolayısıyla her haline münasip ev aile konutu olmadığı gibi, her aile konutu da haline münasip ev olmak durumunda değildir. İİK 82 maddesinde haczi caiz olmayan mallar ve haklar sayılırken, malın kıymetinin fazla olması durumunda bedelinden haline münasip bir kısmın borçlunun ihtiyacını karşılayabilmesi amacıyla bırakılmak üzere haczedilerek satılacağı benimsenerek istisna getirilmiştir. O halde TMK 194 maddesinde yer alan aile konutu ile ilgili tasarruf işlemlerini diğer eşin rızasına bağlayan şart, sadece malik olan eşin iradesine bağlı olan işlemlerde geçerli olabilmesi gerekir. TMK 194 maddenin getirdiği sınırlama aile hayatını korumak amacıyla eşlerin ortak bir paydada buluşması amacını taşımaktadır....

        UYAP Entegrasyonu