Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İnşaat'tan ... üzerine tapuda geçirmesi işleminin Borçlar Yasasında tanımlanan mutlak danışık işlem hükmünde olduğunu beyanla dava konusu taşınmazın davalı ... adına kayıtlı tapu kaydının iptaline, payın 1/2'sinin tapuda adına tesciline, kalan 1/2 payın davalı eşi ... adına tesciline, taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına, tapu iptali ve tescilin mümkün olmaması halinde taşınmazın dava tarihindeki değerinin 1/2'si alacağı olan tutarın tarafınca reel bedel tahmin edilemediğinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 137.500,00 TL'nin davalılarca birlikte sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca ödenmesine ve dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Bilahare kendisini vekille temsil ettirmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur....

    Davalılardan T3 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın aile konutu vasfında olmadığını, davacının dava tarihi itibari ile dava konusu taşınmazda yaşamadığını, dava konusu taşınmazın dava açılmadan önce de keşif günündeki gibi bir durumda olduğunun ispat edilmesi gerektiğini, taşınmazın aile konutu olduğu düşünülse bile tapuda aile konutu şerhi bulunmaması nedeniyle davalının iyi niyetli olduğunu ve iyi niyetinin korunması gerektiğini belirterek verilen kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür....

    Davacı kadının, aile konutu olarak kullanılan meskenin davalı eşi olan Ali tarafından diğer davalı Tahir'e satıldığını, söz konusu satıştan haberinin olmadığını, davalı Tahir'in de dava konusu meskeni muvazaalı olarak diğer davalı eşi Şefike'ye sattığını, bu sebeplerle İzmir ili Furunlu Mah.199 ada 52 parsel sayılı 10.503,92 m2 miktarındaki kerpiç ev tarla vasfındaki taşınmaz üzerinde bulunan 3 katlı yapının aile konutu olarak kullanılan 2.katı ile sınırlı olacak şekilde tapuda aile konutuna tekabül edecek hisse oranı üzerinden davalı Şefike adına olan tapu kaydının iptali ile davalı Ali adına tesciline ve tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep ettiği ve açıkça TMK'nun 194. maddesine dayandığının anlaşılmasına göre, uyuşmazlığın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesinden kaynaklandığının kabulü gerekir. Görev,  kamu düzenine ilişkindir....

    Aile Mahkemesi ve... 6. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Aile Mahkemesi, davanın haksız fiile dayalı muvazaa nedeni ile tapu iptali ve tescil davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, taraflar arasındaki boşanma davasının devam etmekte olup davanın Aile Mahkemesinin görevi kapsamında kaldığından bahisle görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda, davacı evlilik birliği içinde edinilen taşınmazın muvazaa ile diğer davalıya satıldığı iddiasıyla tapu iptali ve tescili davasını açmış olup, taşınmaz hakkında aile konutu iddiası yer almadığı, taşınmazın tapu kaydının iptali ile ½ payının davacı adına tapuya tescilini istediği anlaşılmaktadır....

      Değinilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur. 3.2.2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 194/1. maddesine göre, "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz." Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi "Konulmuş olmasa da" eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple, tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır....

        Değinilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur. 3.2.2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 194/1. maddesine göre, "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz." Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi "Konulmuş olmasa da" eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple, tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar, aile konutu olan taşınmaz üzerine, davacı erkek eş ... tarafından davalı banka lehine davacı kadın eşin rızası alınmadan ipotek tesis edildiğini, daha sonra taşınmazın cebri icra yoluyla satıldığını, ipoteğe ilişkin kredi borcunun kapatıldığını ileri sürerek Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi gereğince, tapu kaydının iptali ile davacı erkek eş adına tescilini talep etmişlerdir. İpotek 24.10.2008 tarihinde tesis edilmiş, dava 30.01.2014 tarihinde açılmıştır. İpotek tesis edilen taşınmaz ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takip sonucu 25.01.2013 tarihli ihale ile cebri icra sonucu davalı ...'...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tapu Kaydının İptali-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.03.02.2010 (çrş.) (Muhalif) (Muhalif) KARŞI OY YAZISI Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından başkasına devri, diğer eşin açık rızasına bağlıdır....

              in aile konutu olarak kullanılan müşterek kazanç ve katkı ile satın alınmış konutun, muvazaalı şekilde ... isimli akrabasına satmış gibi gösterip, yine bu şahsında ardından ... isimli şahsa satmış gibi tapuda işlemler yaptığını bu nedenle konutun aile konutu olması nedeniyle muvazaalı satışın iptaline, tapuda aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ettiği, davasına dayanak olarak TMK'nın 194. maddesindeki aile konutu düzenlenmesine dayandığı gerekçesi ile karşı görevsizlik kararı verilmiştir. Dosya kapsamında ... Aile Mahkemesince verilen karar Yargıtay 2. Hukuk Dairesince 26.11.2012 tarihli ilam ile bozulmuştur. Somut olayda, davacı, aile konutu olmasına rağmen muvazalı bir şekilde davacının eşi ...'in elden çıkarmış olduğu ...Bulvarı ... Sitesi C Blok Kat:4 No.11 ... adresinde bulunan taşınmazın davalı ... üzerinde bulunan tapusunun iptali ile... adına tescili ile taşınmaz üzerine aile konutu şerhinin konulmasını talep ve dava etmiştir....

                Maddesine aykırı olup malik olmayan eşin açık rızasının olmaması nedeniyle taşınmaz devri işleminin iptal edilmesi gerektiğini, iyi niyet krıterinin Yargıtay son içtihatları ile ortadan kaldırıldığını, Yargıtayın son içtihatlarına göre aile konutu şerhi olup olmamasına ayrıca lehine satış yapılanın iyi niyetli olup olmadığına bakılmaksızın eşlerin birlikte yaşadıkları meskenin aile konutuna özgülendiğinin kabul edildiğini, dava konusu taşınmaza şerh konulmasa da aile konutu olduğunu, müvekkilinin devir işlemine ilişkin açık rızası olmaması nedeniyle dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı eş adına taşınmazın tesciline, taşınmaz kaydına aile konutu şerhi konulmasına, aksi taktirde taşınmazın güncel emlak bedeli üzerinden dava açılış tarihi itibariyle akdi faiz işletilerek davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Gaziantep 11....

                UYAP Entegrasyonu