Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ortaklığın giderilmesi ile aile konutu özgülenmesi Dava, ortaklığın giderilmesi, karşı dava ise Türk Medeni Kanununun Üçüncü Kitabında 685.maddesi ile düzenlenen aile konutu ve ev eşyasının sağ kalan eşe özgülenmesi istemine ilişkin olup, temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 2.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 22.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesi istemine ilişkin davada Şişyi 5. Asliye Hukuk ile Şişli 3. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ölen eşten kalan aile konutu niteliğindeki evin sağ kalan eşe özgülenmesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamandın, davacının T.M.Y.'nın 652/1. maddesi uyarınca miras haklarına mahsuben mülkiyet hakkının tanınmasını istediği aile konutunun tespitine ilişkin bir talebi bulunmadığı anlaşılmakla, aynı Yasanın 658. maddesi uyarınca uyuşmazlığa aile mahkemesinde bakılamaz. O halde; davaya bakmakla görevli mahkeme Şişli 5. Asliye Hukuk Mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Şişli 5....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutu Üzerinde Mülkiyet Hakkı Tanınması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm aile konutunun katılma alacağına mahsuben sağ kalan eşe özgüleme isteğine ilişkin olup (TMK. m. 240) Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarih 2011/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 23.01.2013 (Çrş.)...

        konutu olduğunun tespitine ilişkin davacının talebinin reddinin gerektiğini, meskenin aile konutu olduğunun tespitinin istenebilmesi için eşlerin her ikisinin de yaşıyor olmasının ve evliliğe devam ediyor olmasının gerektiğini, taraflar arasındaki evlilik ölümle sona erdiğinden dava konusu taşınmazın aile konutu olarak tespitinin hukuka aykırı olduğunu, aksinin kabulünün halinde dahi davanın reddinin gerektiğini çünkü taşınmaz üzerindeki evin murisinin kişisel malı statüsünde olduğunu, davacının katılma alacağının bulunmadığını, yine taşınmazın aile konutu olarak tespiti yanında tamamının aile konutu olarak tespitinin de hukuka aykırı olduğunu, taşınmaz içerisindeki evin 96 m² olarak tespit edildiğini ancak ilk derece mahkemesince konutun içinde bulunduğu 903 m²'lik alanın tamamı için aile konutu olduğu yönünde tespitte bulunulduğunu, yine taşınmazın aile konutu olduğu iddia edilen bölümü dışında tamamı için mülkiyet ya da intifa hakkı tespitinin de hukuka aykırı olduğunu, yine TMK'nun...

        İlk derece mahkemesince, ortaklığın giderilmesi davası sona erdikten ve verilen karar kesinleştikten sonra aynı taşınmaz hakkında açılan sağ kalan eşe miras payına mahsuben aile konutu üzerinde mülkiyet hakkının tanınması davasının dinlenmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ortaklığın giderilmesi ve aile konutunun özgülenmesi davaları nitelikleri itibariyle bazı farklıkları olan davalardır. Ortaklığın giderilmesi davaları, paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallar ile haklarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalar olduğu halde, aile konutunun özgülenmesi davası sağ kalan eşe miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınması isteğini içerdiğinden iki taraflı bir dava olduğu söylenemez....

        Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medenî Kanununun 652. maddesi uyarınca aile konutu üzerinde sağ kalan eşe miras hakkına mahsuben oturma hakkı tanınması istemine ilişkindir. ... 15. Sulh Hukuk Mahkemesince, taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunmadığı, şahıs varlığına yönelik davanın asliye hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... 13. Asliye Hukuk Mahkemesi ise TMK'nın 658. maddesine göre uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesince çözülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda davacı, vefat eden eşine ait taşınmazın miras hakkına mahsuben oturma hakkına karar verilmesini talep etmiştir....

          Somut olayda uyuşmazlık, dava konusu taşınmaz üzerinde değer artış payına mahsuben mülkiyet hakkının tanınıp tanınmaması noktasında toplanmaktadır. TMK.nun 240.maddesinde; “ Sağ kalan eş eski yaşantısını devam ettirebilmesi için, ölen eşine ait olup birlikte yaşadıkları konut üzerinde kendisine katılma alacağına mahsup edilmek ve yetmez ise bedel eklenmek suretiyle intifa veya oturma hakkı tanınmasını isteyebilir; mal rejimi sözleşmesiyle kabul edilen başka düzenlemeler saklıdır. Aynı maddenin 2.fıkrasında sağ kalan eş, aynı koşullar altında ev eşyası üzerinde kendisine mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir, yine aynı maddenin 3.fıkrasında ise, haklı sebeplerin varlığı halinde, sağ kalan eşin veya ölen eşin yasal mirasçılarının istemiyle intifa veya oturma hakkı yerine, konut üzerinde mülkiyet hakkı tanınabilir…” hükmüne yer verilmiştir....

            Dosya kapsamına göre, başlangıçta intifa hakkı sahibi davacının muvafakati ile davalıların taşınmazı kullandıkları sabit ise de, dava açılmış olmakla muvafakatin geri alındığının kabulü gerekir. İntifa hakkının kullanımı bir zamana da bağlı değildir. Kaldı ki davacı, taşınmazı kullanan davalı gelini ...’ye davadan önce ihtar çekerek taşınmazı boşaltmasını istemiştir. Öte yandan, davalı ...’nin taşınmazın aile konutu olduğu yolundaki savunmasına gelince; Türk Medeni Kanununun 194. maddesinde düzenlenen taşınmazın aile konutu olarak kullanımı, intifa hakkı sahibi davacı annenin tek yanlı rızasına dayalıdır. Diğer bir söyleyişle, taşınmazın aile konutu olarak kullanımı, davalı ...’nın kuru mülkiyet hakkına dayalı değildir. Aile konutunun tesisine dayanak ... 1. Aile mahkemesinin 2007/19 E - 2007/374 K sayılı davada, intifa hakkı sahibi davacı da taraf değildir....

              Aile Mahkemesince görevsizlik ve İstanbul Anadolu 21. Sulh Hukuk Mahkemesince gönderme kararları ile İstanbul Anadolu 6. Sulh Hukuk ve İstanbul Anadolu 8. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti ile miras hakkına mahsuben özgülenmesine karar verilmesi istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 2. Aile Mahkemesince İstanbul Anadolu 17. Aile Mahkemesince taşınmazın aile konutu olduğunun tespitine karar verildiği, verilen bu kararın kesinleştiği gerekçesiyle davacının taşınmazın aile konutu olduğunun tespitine yönelik davasının kesin hüküm nedeniyle reddine, miras hakkına mahsuben taşınmazın özgülenmesine yönelik talebin incelenmesi yönünden Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul Anadolu 21....

                Türk Medeni Kanununun 194. maddesi hükmüne göre; aile konutu, eşlerin ve varsa çocuklarının yaşam faaliyetlerini sürdürdükleri alandır. Yasanın 794. maddesine göre ise intifa hakkı, taşınırlar, taşınmazlar, haklar veya bir mal varlığı üzerinde kurulabilen, aksine düzenleme olmadıkça hak sahibinin konutu üzerinde tam yararlanma yetkisi sağlayan bir irtifak hakkı türüdür. Davada davacı, davalının imzasını taşıyan 09.02.2008 tarihli sözleşmeye dayanarak 102 parseldeki 1 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydında mevcut davalı ... yararına olan intifa hakkının terkini ve bu belirtmenin adına şerhini istediğinden uyuşmazlığın aile konutundan kaynaklandığı söylenemez. Davaya genel hükümlere göre ve genel mahkemelerde bakılması gerektiğinden çekişmenin esası incelenerek bir hüküm kurulması yerine görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir. Karar açıklanan nedenle bozulmalıdır....

                  UYAP Entegrasyonu