WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya içeriğinde dava dışı şirketin sermaye artırımı yaptığına dair .../02/2014 tarihinde ortaklar kurulu kararı, sermaye artırımı tescil ve ilan masraflarını 14/02/2014 tarihinde yatırdığına dair dekont, sermaye artırımına ilişkin mali müşavirden alınan rapor ile davalı ... Müdürlüğünün sermaye artırımına ilişkin genel kurul kararının ... ay içerisinde sunulması aksi halde şirketin resen terkin edileceğine dair 31/03/2014 tarihli ilanı ile belirtilen sürede sermaye artırımı yapılmadığından Ticaret Sicil Müdürlüğünün anılan şirketin .../.../2014 tarihinde re'sen terkin edildiğine dair kararının bulunduğu anlaşılmaktadır. Ancak, 6102 sayılı ...’nın geçici 7/1....

    Temyizen incelenen kararın miktar artırımı ile artırılan maddi tazminat miktarına işletilecek yasal faizin başlangıç tarihine ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. KARAR SONUCU : 1. Davalı idarenin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 2. Davacının karar düzeltme isteminin KABULÜNE, 3. ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının miktar artırımı ile artırılan maddi tazminat miktarına işletilecek yasal faizin başlangıç tarihine ilişkin kısmının da ONANMASINA, 14/11/2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi....

      - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine 14.01.2004 ve 29.11.2005 tarihli kredi sözleşmelerine dayalı olarak icra takibi yaptığını, kredi sözleşmelerinin limit artırımı sözleşmeleri olduğunu, bu limit artırımı sözleşmelerinde ve asıl sözleşme olan 30.06.2003 tarihli kredi sözleşmesinde müvekkilinin kefil olarak imzasının bulunmadığını ileri sürerek sözleşmelerden dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespitine, icra takibi yoluyla müvekkilinden yapılan tahsilatın sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince, iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı kuralı kısmi davaya ilişkin olup belirsiz alacak davalarında bozmadan sonra yapılan ıslah değil "talep artırımı"dır. Bu nedenle mahkemece davacının 25.06.2018 tarihli talep artırımı dilekçesi değerlendirilerek bir karar verilmelidir. Davacının talep artırımı dilekçesi kabul edilmeyerek yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 24.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Davalılar, davacı banka ile dava dışı ... arasında imzalanan 27.06.2006 tarihli ve 25.000,00 YTL ile kefalet limiti ile sorumlu oldukları kredi sözleşmesine ek olarak düzenlenen 25.000,00 YTL. miktarlı limit artırımı sözleşmesini de imzalamışlardır. Mahkemece davalı kefiller ... ve ...'un 25.000 YTL kefalet limit ile sorumlu oldukları kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Ancak davalıların imzaladıkları limit artırımı sözleşmesiyle limit artırımı yoluna gidilerek davalı kefillerin sorumlu oldukları miktarın 50.000,00 YTL'ye yükseltildiği gözönüne alınmaksızın hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

            A.Ş hesabına 01.12.2017 tarihinde borç ödemesi olarak gönderildiği, yine yasal olarak şirketin mali durumunun düzeltilmesi için 10.828.391,84 TL + 833.333,33 TL - 11.661.725,17 TL sermaye artırımı yapılması yeterli iken davalı şirketçe 24.500.000,00 TL üzerinden sermaye artırımı yapıldığı, davalı şirketçe yakın tarihte şirketin hakim ortağına borçlanılmasının, alınmış olan borçların nerede kullanılmış olduğunun, mali olarak yeterli miktarın 2 katından fazla sermaye artırımı yapılmasının gerekli olduğu hususlarının ispat edilemediği, bu sebeplerle davalı şirketin 31/10/2017 tarihli sermaye artırım kararının TTK 445/I maddesi uyarınca dürüstlük kuralı ile bağdaşmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyetlere dair Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanık ... hakkında müşteki ...’ı kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmünde; sanığın 5237 sayılı TCK'nin 86/1. maddesi uyarınca “1 yıl 6 ay hapis cezası” olarak verilen temel cezasının, TCK'nin 86/3-e maddesi uyarınca yarı oranında artırımı sonucunda “1 yıl 15 ay hapis cezası” ile cezalandırılması yerine, “2 yıl 3 ay hapis cezası” ile cezalandırılmasına, yine bu ceza miktarının TCK’nin 87/1-d maddesi uyarınca bir kat artırımı sonucunda “2 yıl 30 ay hapis cezası” ile cezalandırılması yerine, “4 yıl 6 ay hapis cezası” ile cezalandırılmasına karar verilmesi, sonuç ceza doğru olarak uygulandığı ve sonuca etkili olmadığından; bozma nedeni yapılmamıştır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki asıl dava, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat (kamulaştırma bedelinin artırımı), birleştirilen dava ise 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: asıl dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına davanın reddine, birleşen dava yönünden ise kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare (davacı) vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Asıl dava, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat (kamulaştırma bedelinin artırımı), birleştirilen dava ise 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Yoksulluk ve İştirak Nafakasının Artırılması-Velayetin ve :Kişisel İlişkinin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (koca) tarafından davacı-davalı (kadın)'ın kabul edilen nafaka artırımı davası yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 11.09.2013 günü temyiz eden davalı karşı davacı ... vekili Av. ... ve karşı taraf davacı karşı davalı ... ile vekili Av. ... geldiler. Lüzum üzeri davalı karşı davacı ... vekili Av. .....ndan soruldu: "Biz kurulan hükmün sadece nafaka artırımı ile ilgili bölümünü temyiz ettik diğer yönlerden temyizimiz yoktur, temyiz dilekçemizi bu şekilde açıklıyoruz" dedi. Beyanı okundu....

                    SONUÇ: Temyiz edilen velayetin değiştirilmesi istemine ilişkin hükmün yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, nafaka artırımı davasına yönelik temyiz isteminin de yukarıda 2.bentte gösterilen sebeple REDDİNE, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 14.03.2013 (Prş.)...

                      UYAP Entegrasyonu