Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin 06.11.2012 günlü ve 2012/2256 E. 7638 K. sayılı ilamı ile; (...Davanın adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemine ilişkin olmayıp, adi ortaklık sözleşmesinin cezai şarta ilişkin hükmüne dayalı olduğu kuşkusuzdur. Talebin değerlendirilebilmesi için adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine gerek bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan olgular dikkate alınarak, mahkemece sözleşmeye aykırılığa dayalı cezai şart isteminin değerlendirilmesi gerekirken, yazılı şekilde ret kararı verilmesi doğru olmamış, davacının temyiz itirazının kabulüne karar vermek gerekmiştir...) Gerekçesiyle bozulmuştur.Hükmüne uyulan bozma ilamı sonrasında, davacı vekili 20.03.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile istemini 50.000 TL ye yükseltmiş, mahkemece ıslahen artırılan miktar esas alınarak 50.000 TL cezai şart alacağının tahsiline karar verilmiş, davalının temyiz talebi üzerine Dairemizin 17.03.2014 günlü ve 2013/19865 E. 2014/4077 K. sayılı ilamı ile hüküm onanmıştır....

    Bu durumda davacının talebi adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi olarak değerlendirilip taraf delilleri toplanmalıdır. BK.nun 538. maddesinde belirtildiği gibi tasfiye, bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır.Ortaklık sözleşmesinde hüküm bulunduğu takdirde tasfiyenin sözleşmedeki hükümlere göre yapılması asıldır. Böyle bir hükmün bulunmaması halinde ise tasfiyenin bu defa BK.nun 539. maddesindeki sıra takip edilerek yapılması gereklidir....

      Mahkemece, davacı tarafın adi ortalığa dış nakit katkı bedeli altında ödenen 7.000 TL'nın tahsili isteminin davacının aktif husumet ehliyeti bulunmaması nedeniyle reddine, davacının 4.813 TL'nın tahsiline ilişkin isteminin reddine, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi isteminin kabulü ile 27.174.16 TL'nın faizi ile davalıdan tahsiline, işletmenin davalıda kalması suretiyle adi ortaklığın tasfiyesine, tarafların diğer taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Davacı ve davalının ... Yapı adında inşaat malzemeleri alanında faaliyette bulunmak üzere adi ortalık oluşturdukları, tarafların her birinin işletmede %50 pay sahibi oldukları ve adi ortaklığın yöneticisinin davalı olduğu dosya kapsamından anlaşılmakta olup, bu husus mahkeme ve tarafların kabulündedir. Davacı davasında adi ortaklığın fesih ve tasfiyesini istemiş olup, taraflar daha önce tasfiye hususunda analaşmadıkları için tasfiyenin mahkemece bizzat yaptırılması gerekir....

        nin aktif ve pasifinin tespitine, katılım payının bugünki değerinin tespitine ve bugünki değeri ile müvekkile iadesine, tasfiye memuru olarak atanacak kişiye tasfiye süresince aktiflerin yediemin olarak teslimine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf dava dilekçesinde ileri sürdüğü katılım payının iadesi ve kâr payı taleplerinin haksız alacak iddialarına dayandığını, ihtiyati tedbir talebinin talep edilen alacak iddialarının konusunu oluşturmadığını, davacının davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak dahi ispatını sağlayacak hiçbir yazılı delili mahkememize ibraz etmediğini, davacının varlığını iddia ettiği adi ortaklığın feshi ve müvekkili ... şirketinin tasfiyesi talepleri HMK m.108 gereği geleceğe etkili inşai dava konusu olduğunu, davada davacı adi ortaklığın fesih ve tasfiyesini istediğini ancak buna ek olarak istediği katılım ve kâr payından...

          sözleşmenin yazılı olarak düzenlenmesine gerek duyulmadığını, adi ortaklığın tünel inşaatını tamamlamasına rağmen davalının kar paylarını vermediğini belirterek adi ortaklığın tasfiyesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kardan 10.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....

            a husumet yöneltilemeyceğinden her iki müvekkili yönünden davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, fesih ve tasfiyesi istenen ortak girişimin alacak ve borçlarının henüz belirlenmediğini, tüm alacak ve borçlar belirlendikten sonra ortak girişimin fesih ve tasfiyesi yoluna gidilebileceğini, kabul anlamına gelmemek üzere müvekkili şirketin alacaklı olduğunu, müvekkillerinin ortak girişimi müdebbir tacir sıfatıyla özenle yönettiklerini, şirketin zarara uğratılmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, ...İnşaat ve ... İnşaat Ortak Girişimi nin fesih ve tasfiyesi, tasfiye payı, kar payı ve diğer alacakların tahsili, davalı yöneticilerin hukuki sorumlulukları nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Mahkememizce tarafların delilleri toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, tasfiye raporu alınmıştır....

              Asliye Hukuk Mahkemesi ise, fesih ve tasfiyesi talep edilen adi ortaklığın amacı itibariyle ticari işletme olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir. Somut olayda,taraflar arasında düzenlenen yevmiye numaralı ve 20.11.2012 tarihli adi ortaklık sözleşmesi ile şirketinin kurulması üzerine, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri ile, aynı kanunun 642....

                GEREKÇE: Dava, adi ortaklığın feshi, tasfiyesi ve alacağın tahsiline ilişkindir. Taraflar arasında Ankara Yenimahalle .... Noterliğinin 11/11/2014 tarih ve 36066 yevmiye numaralı adi ortaklık sözleşmesiyle Hidro Anka Hidrolik isimli adi ortaklık kurulduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafından adi ortaklığın fesih, tasfiyesi ve ortaklık pay ve kar payının tahsili talebiyle iş bu dava açılmıştır. 6098 sayılı kanunun 639. Maddesinde adi ortaklığın sona erme sebepleri; " Ortaklık, aşağıdaki durumlarda sona erer: 1. Ortaklık sözleşmesinde öngörülen amacın gerçekleşmesi veya gerçekleşmesinin imkânsız duruma gelmesiyle. 2. Sözleşmede ortaklığın mirasçılarla sürdürülmesi konusunda bir hüküm yoksa, ortaklardan birinin ölmesiyle. 3. Sözleşmede ortaklığın devam edeceğine ilişkin bir hüküm yoksa, bir ortağın kısıtlanması, iflası veya tasfiyedeki payının cebrî icra yoluyla paraya çevrilmesiyle. 4. Bütün ortakların oybirliğiyle karar vermesiyle. 5....

                  Somut olayda; davaya konu 05/07/2011 tarihli sözleşme ile Çin’de haberleşme ekipmanları ve güvenlik sistemlerinin üretilmesi amacıyla, davacı ... ile davalı ve dava dışı ... arasında TBK'nın 620 nci maddesi (BK'nın 520. maddesi) uyarınca adi ortaklık ilişkisinin kurulduğu, ortaklık paylarının davacı ... için % 25, davalı için % 25 ve dava dışı Çinli ortak için ise % 50 olarak belirlendiği, eldeki davanın davacı ortağın ortaklığa getirmiş olduğu sermaye bedelinin tahsili istemiyle açıldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular çerçevesinde, sermaye bedelinin iadesi isteminin adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi talebini de kapsadığı, taraflar arasında kurulan adi ortaklık ilişkisinin sona ermediği, ancak ortaklık ilişkisinin devamının artık mümkün olmadığı, adi ortaklığa karşı açılan işbu davanın, ortakların tümüne karşı yöneltilmesi gerektiği dikkate alınarak, dava dışı ortak ...'...

                    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça ihtar şartının yerine getirilmediğini, adi ortaklığın kurulduğu işin henüz geçici kabul safhasında olduğunu, geçici kabulün yapılmadığını, davacı şirketin ortaklıkta yönetici ortak konumunda olmadığını ve emeğinin bulunmadığını, sermaye de koymadığını, ihale teminatının kendi şirketlerince yatırıldığını, davalı şirketin itibarlı bir şirket olduğunu, dava konusu işte emeğinin ve sermayesinin olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, henüz üstlenilen işin tamamlanmadığı gözetildiğinde adi ortaklığın sona ermediği, ve haklı fesih sebebi bulunduğu davacı tarafından usulüne uygun olarak ileri sürülüp ispatlanamadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, adi ortaklığın tasfiyesi istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki sözleşme ile adi ortaklığın kurulduğu anlaşmazlık konusu değildir....

                      UYAP Entegrasyonu