DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi, sermaye payı ile kar payının tespiti ile ödenmesi, diğer ortakça haksız tahsil edildiği iddia edilen bedellerin iadesi taleplerine ilişkindir. Taraflar arasında akdedilen 10/10/2018 tarihli ortaklık sözleşmesi ile davalı şirketin %75, davalının %25 ortaklığı ile restoran işletilmesi hususunda adi ortaklık kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ortaklığın tasfiyesi Uyuşmazlık adi ortaklığın tasfiyesi istemine ilişkindir. Mahkemenin nitelendirmesi ve tarafların kabulü de bu yöndedir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 10.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/325 Esas 2017/95 Karar sayılı davası ile davacıdan satılan taşınmaz bedelinden payına düşen kısmın ödenmesi talebinde bulunduğunu, anılan davanın reddedildiğini ve istinaf aşamasında olduğunu, bu davanın adi ortaklığın tasfiyesi niteliğinde olmadığını, sermaye ve tasfiye yapının talep edilmediği gibi alacak iddiasının taşınmazı olan üçüncü kişi Dursun Tabak ve davacıya birlikte husumet yönetildiği anlın mahkeme kararın gerekçesinde belirtildiğini, yargılama aşamasında sabit olacağı üzere adi ortaklığın tasfiyesi sonucu davacının, davalıdan alacaklı olduğunun ortaya çıkacağını, ortaklık için ortaya koydukları sermaye, bankalardan alınan krediler, bu kredilerin ödenmesi, yapılan harcamalar, borç ödemeleri, piliç üretiminden elde edilen gelirler ve bu gelirlerin nerede kullanıldığı, yapılan harcamalar, mevcut ve halen ödemesi devam eden ortaklık borçlarının ortaya konulacağını, adi ortaklığın tasfiyesi ve alacağının tespiti ve tahsiline, karar verilmesini talep...
Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; protokolün ortak olarak davalılar Asiye, Himmet ve dahili davalı ... ile davacı arasında imzalandığının belirlendiği, adi ortaklıkta yer alan Veli davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlandığı, davacının talebinin ortaklığın fesih ve tasfiyesini de kapsadığı, resen atanan tasfiye memuru mali müşavir bilirkişinin 05.10.2022 tarihli raporunda taraflarca sunulan kayıt ve belgelere göre adi ortaklığın sona erme tarihi itibariyle ile tespit edilen dershane mal varlığı değerinin 150.000,00 TL olduğu, davacının sözleşme protokolü ile tespit edilen 43.200,00 TL ortaklığa verdiği avans bedelinden, ortaklık için yapılan giderlerin tenkisinden sonra 22.500,00 TL alacaklı olduğunun belirtildiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, taraflar arasında 13.08.2003 tarihi itibariyle kurulan Özel Ekolüm Dershanesi Adi Ortaklığının feshi ve adi ortaklığın tasfiyesine, sözleşmenin tasfiyesi nedeniyle...
HUMK.nun 76. maddesi uyarınca davada maddi olguların açıklanması taraflara, ileri sürülen maddi olguların hukuki nitelendirilmesi ve uygulanacak yasa maddelerinin tespit edilmesi ise hakime ait bir görevdir. Davadaki ileri sürülüşe göre, davacı tarafından varlığı iddia edilen sözleşmenin, Borçlar Kanununun 520 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık sözleşmesi olup, uyuşmazlığın da adi ortaklık hükümlerine göre çözümlenmesi gereklidir. Borçlar Kanununun adi ortaklığa ilişkin 520 ve onu izleyen maddeleri gereğince adi ortaklığın kurulabilmesi için yazılı şekil gerekli olmayıp, adi ortaklık sözleşmesi sözlü olarak da yapılabilir.Taraflar arasında ekmek fırını işletilmesi hususunda Temmuz 2006 tarihinde sözlü anlaşma ile adi ortaklık kurulduğu,bilahare bu ortaklığın fiilen son bulduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır.Ortaklık son bulduğuna göre tasfiyenin de mahkemece bizzat yaptırılması gerekir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir....
Bütün bu açıklamalar ışığında; adi ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesinin ayrı ayrı hukuki işlemler olduğu, tarafların sona eren ortaklığın tasfiyesi hususunda anlaşamadıkları gözetilerek, ortaklığın sona ermesinin yasal sonucu olan tasfiyenin de mahkemece yukarıda açıklanan ve maddeler halinde belirtilen sıra ve yöntem izlenerek bizzat yaptırılması ve ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, değinilen bu yönler dikkate alınmadan, sadece ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile tasfiye memuru tayinine karar verilmesi, ayrıca tasfiye biçiminin açıklanmaması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2-) Bozma nedenine göre, davalı tarafın tüm, davacı tarafın ise sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TİCARET) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen adi ortaklığın tasfiyesi davasında ihtiyati haciz kararının kaldırılması isteminin reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar vekili (ihtiyati haciz kararına itiraz eden) tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I İhtiyati haciz isteyen (davacı) vekili dava dilekçesinde; davalılardan, ...'den olan alacağına ilişkin olarak .... İcra Müdürlüğü'nün 2014/4150 ve 2014/4151 esas sayılı dosyalarından başlatılmış olan icra takiplerinin kesinleştiğini, davalı şirketler arasında bir adi ortaklık ilişkisi kurulduğunu ve bu ortaklık adı altında ihalelere girerek kar elde ettiğini belirterek, müvekkili şirketin ....'den olan alacağının tahsili amacıyla bu şirketin de içinde bulunduğu adi ortaklığın tasfiyesi ile bu ortaklığın .......
Mahkemece, adi ortaklığın feshi, tasfiyesi ve katılım alacağının var olup olmadığı hususunun yargılamayı gerektirdiği, yaklaşık ispat kuralı kapsamında ihtiyati tedbir koşullarının bu aşamada gerçekleşmediği, asıl talep yönünden geçici koruma verilemeyeceği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....
Bölge 1152 adet konut, 1 adet ticaret merkezi, ada içi Altyapı ile çevre düzenlemesi inşaat işi" olup süresinin, işin başlangıcından bitimine kadar olacağı kararlaştırıldığı, ortaklığın konusu olan işin tamamlandığı, geçici ve kesin kabullerin yapıldığı bu şekilde ortaklığın sona erdiği, buna göre adi ortaklığın TBK' nın 638/1-1 maddesi kapsamında sona erdiği, bu nedenle alacak talebi nedeniyle ortaklığın tasfiyesi gerektiği, tasfiye için TBK 644 ve 643 maddeleri ve Yargıtay 3....
-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı( birleşen dosya davacı) tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. ...-Davacı ile davalının adi ortaklık oluşturdukları sabit olduğuna göre taraflar arasındaki ihtilafında bu hususu düzenleyen yasa maddeleri uyarınca çözümlenmesi gerekir. Önemle ve ayrıca vurgulanmalıdırki, adi ortaklığın son bulması, feshi, ayrı bir olay tasfiyesi ise ayrı bir olaydır. Adi Ortaklık konusunu oluşturan iş yapılıp sonuçlandırıldığına göre ortaklığın son bulduğu da sabittir. Ortaklığın feshi ile tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemler olup, tasfiyenin bizzat mahkemece yaptırılması gerekir....