Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, taraflar arasında adi ortaklık olup olmadığı, varsa ne şekilde oluştuğu, tarafların karşılıklı edimlerini yerine getirip getirmedikleri, adi ortaklığın fesih ve tasfiye şartları davalıların pasif husumetleri olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. Davacı taraf, davalılardan ... ile sözlü olarak kurulan bir adi ortaklık olduğunu iddia ederek bu adi ortaklığın tasfiyesi için davalının tek ortağı olduğu diğer davalı şirketin mal varlığının tespiti ve adi ortaklık hükümlerine göre tasfiyesinin yapılmasını talep etmektedir. Dosya kapsamına göre; davacı ....----davalı ... arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davasında her iki tarafın tacir olmadığı ve bu nedenle nispi ticari dava sayılamayacağı gibi adi ortaklığın tasfiyesi Borçlar Kanunu hükümlerine göre yapılacağından mutlak ticari dava niteliğinde de olmadığı anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

    Davacı eldeki dava ile, ortaklığın devamı sırasında ortaklık adına yaptığı masrafların davalının payına düşen kısmını talep etmekte olduğundan, fiilen sona eren adi ortaklıkta davacının talebinin adi ortaklığın tasfiyesine ilişkin olduğu kabul edilip, tasfiyenin mahkemece bizzat yapılması gerekmektedir. Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nın 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir. Tasfiye, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleriyle alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır....

      Şti.) adi ortaklıktaki hissesinin tasfiyesi ve hisseye haciz konulmasına ilişkindir. Tarafların delilleri toplanmıştır. Belediye ve tapu kayıtları incelenmiştir. Davacı vekili 10.02.2021 tarihli beyan dilekçesiyle; müvekkil şirketin, davalı ......Ltd. Şti. ile arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan alacağı bulunduğunu, İzmir ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, davalının ... İnş. Tur. Ve Tic. Ltd. Şti. – .... Ve San. Tic. A.Ş. Adi Ortaklığındaki tasfiye payına haciz konulduğunu, davalı borçlunun borcunu ödemediğini, müvekkili şirketin tasfiye davasını açmak için yetkisinin bulunmadığını, ancak borçlu davalı ...'ın ortağı bulunduğu adi ortaklığın tasfiyesi için İzmir 10. İcra Hukuk Mahkemesi ....... E. .........

        Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nun 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir. Tasfiye, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Diğer bir anlatımla, tasfiye memuru tarafından yapılacak bir arıtma işlemi olup; hesap ve işlemlerin incelenip, bir bilanço düzenlenerek, ortaklığın aktif ve pasifi arasındaki farkı ortaya koymaktır. Tasfiye usulünü düzenleyen Türk Borçlar Kanununun 644.maddesine göre; "Ortaklığın sona ermesi hâlinde tasfiye, yönetici olmayan ortaklar da dâhil olmak üzere, bütün ortakların elbirliğiyle yapılır....

          Dava konusu olayda bilirkişiler dava dışı şirketin ticari defter ve kayıtlarını ve alınan hakedişleri inceleyerek dava konusu adi ortaklığın kar veya zarar edip etmediğinin belirlenemediğini bildirmişlerdir. Oysa ki, böyle bir belirleme adi ortaklık ilişkisinin özüne aykırıdır. Bu itibarla öncelikle yönetici ortak konumunda olan davalıdan ortaklığın konusu işlere ait hesap istenmeli, verilen hesap üzerinde tarafların mutabakata vardıkları hususlar belirlenmeli, yapılan işlerin maliyetleri konusunda taraflar arasında mutabakat sağlanmaması halinde ise mahallinde (adi ortaklığın yapımını taahhüt ettiği işler) konusunda uzman bilirkişiler vasıtasıyla keşif yapılarak, ... Ltd....

            Ancak, Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra bu fiil ve işlemlere ilişkin olarak gerçekleşecek temerrüt, sona erme ve tasfiye, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir. Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nun 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir. Tasfiye, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Diğer bir anlatımla, tasfiye memuru tarafından yapılacak bir arıtma işlemi olup; hesap ve işlemlerin incelenip, bir bilanço düzenlenerek, ortaklığın aktif ve pasifi arasındaki farkı ortaya koymaktır....

              Kaldı ki adi ortaklık sözleşmesi gereğince davalının ödemeler yaptığı da dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durumda taraflar arasında BK’nun 520 ve devamı maddelerde yer alan şekilde bir adi ortaklık kurulduğunun kabulü gerekir. Hal böyle olunca aradaki ihtilafında BK 520 vd. maddeleri uyarınca çözülmesi gerekir. Yine tarafların iddia ve savunmalarından ve dosya kapsamından eldeki dava ile adi ortaklığın fesih ve tasfiyesinin de istenildiğinin kabulü zorunludur. Hal böyle olunca adi ortaklığın fesih ve tasfiyesinin de BK. 538. maddesi uyarınca yapılması gerekir. Anılan yasa hükmünde belirtildiği üzere; tasfiye, bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi, malların paylaşılması, ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır....

                CEVAP Davalı alacaklı cevap dilekçesinde; Adi ortaklığın istihkak hakedişlerine değil ,borçlu ... İnşaat’ın adi ortaklıktaki kar payı üzerine haciz konulduğunu, ... İnşaat’ın alacağı üzerine konulmuş haciz olmadığını, Biga Kaymakamlığının haciz müzekkeresine istinaden ... İnşaat şirketinin alacağını dışlayarak borçlu şirketin kar payına düşen miktarı hesapladığını ve dosyaya yatırdığını idia ederek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile adi ortaklıklarda, ortaklardan birinin kişisel borçlarından dolayı hakkında takip yapılması halinde, adi ortaklığın istihkakına haciz konulamayacağı, somut olayda, haczin adi ortaklığın alacakları üzerine konulduğu, iş ortaklığını oluşturan şirketlerden ... İnş.Gıda San.ve Tic.Ltd.Şti.'nin feragat dilekçesi vermiş ise de, dosya kapsamındaki şikayette ... İnş.Elek...Ltd.Şti.'nin tek başına hukuki yararı bulunduğu, ......

                  Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacılar alacaklarını adi ortaklığın feshi sonunda tespit edilecek alacaklarına dayandırmışlardır. Adi ortaklığın feshine ilişkin Gölbaşı(Adıyaman) 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/90 esas sayılı dosyası halen derdest olup henüz sonuçlanmadığı görülmektedir. Şu halde mahkemece yapılması gereken; Gölbaşı(Adıyaman) 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/90 esas sayılı dosyasının kesinleşmesi beklenerek, bu dava sonucunda davacıların bir alacağı olduğunun kesinleşmesi halinde TBK’nun 19. maddesi gereğince dava konusu satış işleminin iptalinin gerekip gerekmediğinin mevcut delillere göre değerlendirilmesi ve varılacak sonuca göre bir karar verilmesidir. Aksi durumda yani davacıların adi ortaklığın feshi nedeniyle alacağının olmadığının saptanması halinde ise davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen kar ve tasfiye payına haciz konulması ve adi ortaklığın feshi davalarının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 4.05 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 22.05.2014 günü oybirliğiyle karar verildi...

                      UYAP Entegrasyonu