Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Adi ortaklık sözleşmesi; geçerlilik şekli olarak, herhangi bir şekle bağlı değildir. Ancak, ispat şekli bakımından yasal delillerle kanıtlanması gerekir. Ayrıca, adi ortaklık ilişkisinde; bir ortak tarafından açılan alacak talebi, ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemini de kapsar. Somut olayda;mahkemece her ne kadar hatalı değerlendirme ile davalılar ......... Şti ile ... arasında düzenlenen 31/12/2011 tarihli "Ortak Girişimin Feshi'' başlıklı belge nazara alınmak suretiyle davalıların adi ortaklığı 31/12/2011 tarihinde oybirliğiyle sona erdirdikleri, ortaklığı oybirliğiyle tasfiye edip ibralaştıkları, davalı-borçlu şirketin ortaklıktan herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığı, adi ortaklığın ortaklarca oybirliğiyle tasfiye edilmesi karşısında artık tasfiyenin ve borçlu şirketin kar ve tasfiye payının belirlenmesi yoluna gitmenin de mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de,eldeki dosya ile ...... 1. .........

    Davalılar ise yargılama sırasında tasfiye olmadan alacak isteminin dinlenemeyeceğini savunmuşlardır. Mahkemece adi ortaklığın feshi ile ilgili dava müracaata kalıp yasal süresi içinde yenilenmediği gerekçesiyle ortaklığın feshi ile ilgili davanın açılmamış sayılmasına, ortaklığın vergi, prim ve telefon borçları nedeniyle davacı tarafından yapılan ödemelerden dolayı davalı hisselerine düşen kısımların ödetilmesine karar verilmiştir. Adi ortaklıkta fesih ve tasfiye olmadan alacak konusunda karar verilemez. Adi ortaklıktan kaynaklanan alacak istemleri resen fesih ve tasfiyeyi gerektirdiğinden sadece davacı vekilinin bu konudaki beyanı esas alınarak adi ortaklığın feshi talebi konusunda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru değildir....

      Davadaki ileri sürülüşe göre, davacılar tarafından varlığı iddia edilen sözleşme, Borçlar Kanununun 520 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık sözleşmesi olup, uyuşmazlığın da adi ortaklık hükümlerine göre çözümlenmesi gereklidir. Borçlar Kanununun adi ortaklığa ilişkin 520 ve onu izleyen maddeleri gereğince adi ortaklığın kurulabilmesi için yazılı şekil gerekli olmayıp, adi ortaklık sözleşmesi sözlü olarak da yapılabilir. Davacının iddiası ve davalının açıklamalarına göre,birlikte işletilen büfelerin geliri ile bir takım malların edindiği, alınan malların davalılar adına kayıt ve tescil edildiği ileri sürülerek Ortaklığın tespiti ile feshi ve ortaklığın tasfiyesi talep edildiğine göre, belli bir alacak talebi bulunmadığından bahsedilemez. Mahkemece işin esasına girilerek taraf delilleri toplanarak B.K 520 ve devamı maddelerine göre davanın çözümlenmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma gerektirir....

        ın sermaye şirketi kayıtlarına giren stoklar karşılığında adi ortaklık hesaplarına para girip girmediği de tespit edilmediğini, tüm bunların yanı sıra davalının sahibi olduğu sermaye şirketine satılan ticari mallarının satılıp satılmadığını ve ne kadar bedelle satıldığı tespit olunamamış davalının beyanı esas alınmıştır denmekte olduğunu, adi ortaklık sözleşmesinin feshi ile adi ortaklığın tasfiyesine, adi ortaklığı temsile yetkili olmak üzere tasfiye memuru atanmasına, Tasfiye ile birlikte ortaklık payı ve kar payının ortaklığın kurulduğu günden davanın açıldığı güne kadar hesaplanarak faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, adi ortaklığa ait malların aynen taksimine, aynen taksimin mümkün olmaması halinde malların satılarak pay oranında paylaştırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan uhdesinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen adi şirketin tasfiyesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin alacağının tahsili için borçlu ... hakkında başlattığı icra takibinin sonuçsuz kaldığını, bunun üzerine davalı ...'nin diğer davalıların murisi .... ile birlikte kurdukları adi ortaklığın tasfiye alacağı üzerine haciz koydurduklarını, ortaklarından Ali Öztürk'ün 08.09.2009 günü vefat etmesi nedeniyle ortaklığın sona erdiğini belirterek; adi ortaklığın feshi ile tasfiye alacağının belirlenmesini ve müvekkilinin davalı ...'...

            Mahkemece, adi ortaklığın haklı sebeple feshi ve tasfiyesine karar verilmiş, TBK’unun 644/2-3.maddesi gereğince tasfiye memuru (görevlisi) atanmış ve tasfiye memurunun ücreti ile ödenme şekli belirlenmiştir. Hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davada, adi ortaklığın feshi ile bu ortaklığın feshinden davacının payına düşen kısım ile davacıya ödenmeyen kar payının belirlenip davalıdan tahsili istenmiştir. Taraflar arasındaki ortaklığın fiilen son bulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Ortaklık son bulduğuna göre tasfiyenin de mahkemece bizzat yaptırılması gerekir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir. Tasfiye, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır....

              gerekirken aksi düşünce ile adi ortaklığın feshine ve tasfiyesine karar verilmesi hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, T.B.K. 643....

              gerekirken aksi düşünce ile adi ortaklığın feshine ve tasfiyesine karar verilmesi hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, T.B.K. 643....

                'nun atandığı ve tasfiye memuru olarak atanmasına ilişkin kararın kaldırıldığı, dosya kapsamından anlaşılmış, tasfiye memurunun görevinin ancak karar kesinleştiğinde başlaması ve mali müşavir olması yapılan görevin niteliği ve yerleşik yargı içtihatları gereği mahkememizce de benimsenmiştir. Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davalı adi ortaklığın tek mal varlığının ... ATM'de devam etmekte olan dava dosyasında lehine karar çıkması halinde oluşacak alacak olduğu, başka bir mal varlığının olmadığı, adi ortaklığın işlevini tamamladığı, bu nedenle adi ortaklığın TBK 634 maddesi gereğince tasfiyesine yönelik davanın kabulü gerektiği ve tasfiye payının ancak tüm gelir ve giderler toplandıktan sonra tasfiye sonucunda belirlenip ortaklara dağıtılacağı dikkate alınarak davacının tasfiye sonucunda alacağı payına yönelik açtığı davanın zamansız açıldığı tespit edilmekle reddi gerektiği sonucuna varılmıştır....

                  reddi gerekir. 2- Uyuşmazlık, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu