Davalılar ise yargılama sırasında tasfiye olmadan alacak isteminin dinlenemeyeceğini savunmuşlardır. Mahkemece adi ortaklığın feshi ile ilgili dava müracaata kalıp yasal süresi içinde yenilenmediği gerekçesiyle ortaklığın feshi ile ilgili davanın açılmamış sayılmasına, ortaklığın vergi, prim ve telefon borçları nedeniyle davacı tarafından yapılan ödemelerden dolayı davalı hisselerine düşen kısımların ödetilmesine karar verilmiştir. Adi ortaklıkta fesih ve tasfiye olmadan alacak konusunda karar verilemez. Adi ortaklıktan kaynaklanan alacak istemleri resen fesih ve tasfiyeyi gerektirdiğinden sadece davacı vekilinin bu konudaki beyanı esas alınarak adi ortaklığın feshi talebi konusunda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru değildir....
Yapılan yargılama sonucunda davanın adi ortaklıktan kaynaklanan alacağa ilişkin olması nedeniyle ortaklığı oluşturan kişiler arasında mecburi dava arkadaşlığının mevcut olduğu, 07/07/2011 tarih 15830 yevmiye numaralı adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin davada dava dışı Tinaş şirketinin işbu davaya muvafakat etmesi gerektiği, verilen kesin süre içerisinde sunulan muvafakat belgesinin fotokopi olduğu ve belgenin Tinaş şirketi yetkilisi veya vekili tarafından sunulmadığı, bu şekilde kesin süre içerisinde muvafakat sunulmasından ve taraf teşkili sağlanmasından bahsedilemeyeceği, davacının adi ortaklıktan kaynaklanan davayı açmasında tek baçına aktif husumetinin bulunmadığı kanaatine varılmakla aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki adi ortaklıktan ve miras ilişkisinden doğan alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın miras nedeniyle alacak davasının zaman aşımı nedeniyle reddine; adi ortaklıktan kaynaklanan davanın tefrik edilerek başka esasa kaydına yönelik olarak verilen hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Hükmü temyiz eden davacılar vekili, 20.01.2016 tarihli dilekçesi ile temyiz isteminden feragat ettiğini bildirmiştir. Bu nedenle temyiz dilekçesinin REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA TARİHİ : 11/02/2016 KARAR TARİHİ : 03/06/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/06/2021 Dava, adi ortaklıktan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Hakimler Savcılar Kurulu 1. Dairesinin 25/06/2020 tarihli 564 ve 586 sayılı sayılı iş bölümüne ilişkin kararı uyarınca 24. Hukuk Dairesinin ihtisas alanını düzenleyen 7. bendindeki "Kararı veren mahkemenin ve tarafların sıfatına bakılmaksızın adi ortaklıktan kaynaklanan davalar nedeniyle verilen hüküm ve kararlar," istinaf incelemesinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24 . Hukuk Dairesi tarafından yapılması gerekmektedir. Bu nedenle dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu karar verilmesi gerektiği görüşüyle Sayın Heyete sunulur.03/06/2021...
Mahkemece; tapu iptali-tescil talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, alacak talebi yönünden açılan davanın kabulüne, 60.000,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava konusu uyuşmazlık; adi ortaklıktan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığı için, taraf ehliyeti de yoktur. Bu nedenle, adi ortaklığa ilişkin davalarda, adi ortaklığı oluşturan kişilerin taraf olarak hep birlikte hareket etmeleri gerekir. Adi ortaklığa karşı açılan dava, diğer ortakların tümüne karşı yöneltilmiş demektir. Başka bir anlatımla, aktif ve pasif taraf ehliyeti tüm ortaklara aittir. Bu açıdan ortaklar arasında mecburi dava arkadaşlığı vardır. Adi ortaklık adına, üçüncü kişiler aleyhine açılacak davaların bütün ortaklar tarafından açılması gerekir. Aynı şekilde, bir ortağın diğeri aleyhine açtığı davada da, tüm ortaklar davaya dahil edilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Uyuşmazlık, adi ortaklıktan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay ... Hukuk Dairesine gönderilmesine, 20.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Uyuşmazlık, adi ortaklıktan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 7. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28/12/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Dava, adi ortaklıktan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz inceleme görevi Dairemize ait olmayıp Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin görevi kapsamında kaldığından dosyanın anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 07.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece; davanın, adi ortaklıktan doğan kâr payı alacağı davası olduğu; sözleşmeden doğan davada zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu, dava tarihi itibariyle bu sürenin geçmediği belirtilerek zamanaşımı itirazı reddedilmiş ve davanın kabulü ile 10.000 TL alacağın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, davalılardan Y.. Ç..'in sorumluluğu asıl alacağın 6.286.80 TL lik kısmı ile sınırlı olmak kaydıyla, davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Hükmü, davalı Y.. Ç.. vekili ve davalı C.. Y.. temyiz etmektedir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Dava, adi ortaklıktan kaynaklanan kâr payı alacağı istemine ilişkindir....
Somut olayda, davacının adi ortaklıktan doğan alacak talebinde bulunduğu ve Kulu Vergi Dairesi'nin 08/06/2021 tarihli yazısına göre de dava tarihinden önce ticareti terk ettiği anlaşıldığından, uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir değildir ve adi ortaklığa ilişkin hükümler de Türk Borçlar Kanunu'nda düzenlenmiştir. Bu durumda mutlak ya da nispi ticari dava söz konusu olmadığına göre davanın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 2015/18300 E. 2017/4738 K....