WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, “2006 ve 2007 yıllarına ilişkin davalının davacıya 1.296,95 TL kar payı ödemesi gerektiği, davalı tarafından davacıya verilen bononun, teminat amacıyla verildiğinin ispat edilemediği, adi ortalığın konusunu 2011/5368-16993 Oluşturan işyerinin dava açıldıktan sonra 16.10.2007 tarihinde içindeki mallarla birlikte yandığı, bu yangın nedeniyle açılan cumhuriyet savcılığı soruşturmasında davacı hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, böylece adi ortaklığın tasfiye edilecek herhangi bir malvarlığının kalmadığı” belirtilerek, davanın kısmen kabulüne, 1.296,95 TL kar payı alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ve tasfiye payı alacağına ilişkin talebin ise reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Taraflar arasında 2.2.2006 tarihli sözleşme ile, halı, mobilya ve ev tekstili ticareti üzerine, davalının yönetici ortak olduğu, Borçlar Kanununun 520 ve devamı maddelerinde düzenlenen bir adi ortaklık ilişkisinin kurulduğu, uyuşmazlık...

    Bu husus dava şartlarından olduğundan mahkemece resen gözetilmelidir" yönünde karar verildiği, somut dosya kapsamı itibariyle de takibe konu senedin keşidecisinin adi ortaklık olduğu, takibin adi ortaklığın ortakları aleyhine yapıldığı, tek başına davacı aleyhine icra takibi yapılmadığı bu nedenle davacının adi ortaklıktan bağımsız olarak dava açmasında aktif dava ehliyetinin bulunmadığı, davacının her ne kadar söz konusu senedin ortaklığa ait bir senet olmadığını ileri sürmüş ise de bu iddiası ancak adi ortaklık adına dava açmak suretiyle dinlenebileceğinden davanın HMK 114/1-d, 115/2 gereği aktif husumet yokluğundan usulden reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA :Davacı vekili, davacının davalı ... ve dava dışı ortak ... ile birlikte kuaförlük hizmetleriyle iştikal etmek üzere esnaf işletmesi şeklinde adi ortaklık kurulduğunu, davalı ortağın bir süre sonra ortaklık giderlerine katılmamaya başladığını, davacının dairesini satarak ortaklığın tüm borçlarını ödediğini, davalının davacıya karşı ortaklıktaki payı oranında sorumlu olduğunu, güven sarsıcı davranışlarda bulunması nedeniyle davalının ağır kusurlu olduğunu, rekabet yasağı bulunmasına rağmen rakip bir işletmede çalıştığını, ihtara rağmen istifa etmediğini, davalının kendi payına düşen ortaklık borçlarını ödemediğini, adi ortaklığın davalı ...'nın kusuruyla sona erdiğini, devamını gerektirecek bir menfaat kalmadığını, belirterek; adi ortaklığın ortaklığın feshine, toplam 237.686,68-TL'nın davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen adi ortaklıktan kaynaklanan tespit ve alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalılar ile arasındaki adi ortaklık sözleşmesi gereği ödenmesi gereken kar payının davalılarca ödenmediğini ileri sürerek, adi ortaklıktaki payının tespiti ile ödenmeyen ortaklık payı alacağının tahsilini, bunun mümkün olmaması halinde ise adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile tasfiye payı alacağının tahsilini talep etmiştir. İstanbul Anadolu 10....

          Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalı ile kurdukları adi ortaklık faaliyetleri sırasında 144 ada 56 parsel sayılı taşınmazın ortaklığın gelirleri ile satın alındığını, ortaklığın tasfiyesi sırasında payına düşen bedelden 38.751.00 TL.nin ödenmediği gibi taşınmazın 1/4 payının da devredilmediğini ileri sürerek tapu iptal tescil ve alacak talebinde bulunmuştur. Davalı, davacının alacağı bulunmadığını, ayrıca taşınmazda şirket ortaklığı payı olan 1/5 payını devretmeye hazır olduklarını savunmuştur....

            KARAR Davacı, davalı ile ... komisyonculuğu üzerine adi ortaklık kurduklarını, davalının ihtarname göndererek ortaklığı feshettiğini öne sürerek, her iki tarafın hak ve alacağının tespitine, ortaklık işyerinde kendisinin devam etmesi için müdahelenin men'ine, 3.000 YTL manevi tazminat ve 500 YTL maddi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında 21.4.2005 tarihli sözleşme ile, ... komisyonculuğu yapmak için adi ortaklık kurulduğu, davalının sözleşmenin 12.maddesine göre 19.8.2005 tarihli ihtarı göndererek ortaklıktan ayrılacağını bildirdiği ve ortaklığın dava açılmadan önce fiilen sona erdiği hususu tartışmasızdır. Taraflar arasındaki adi ortaklık fiilen sona erdiğine ve davacı da 500 YTL kar payı istediğine göre, öncelikle adi ortaklığın aktif ve pasifi belirlenip, bunun sonucuna göre karar verilmesi gerekir....

              KARAR Davacı, davalı ile ... komisyonculuğu üzerine adi ortaklık kurduklarını, davalının ihtarname göndererek ortaklığı feshettiğini öne sürerek, her iki tarafın hak ve alacağının tespitine, ortaklık işyerinde kendisinin devam etmesi için müdahelenin men'ine, 3.000 YTL manevi tazminat ve 500 YTL maddi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında 21.4.2005 tarihli sözleşme ile, ... komisyonculuğu yapmak için adi ortaklık kurulduğu, davalının sözleşmenin 12.maddesine göre 19.8.2005 tarihli ihtarı göndererek ortaklıktan ayrılacağını bildirdiği ve ortaklığın dava açılmadan önce fiilen sona erdiği hususu tartışmasızdır. Taraflar arasındaki adi ortaklık fiilen sona erdiğine ve davacı da 500 YTL kar payı istediğine göre, öncelikle adi ortaklığın aktif ve pasifi belirlenip, bunun sonucuna göre karar verilmesi gerekir....

                in de dahil olduğu bir adi ortaklık ilişkisinin kurulduğu; sözleşmede ortakların, ortaklığa koyduğu para oranında kar payı alacağının kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Bu duruma göre, taraflar arasındaki ilişki, BK. 520 ( TBK 620 ) maddesi ve devamı maddeleri kapsamında, bir adi ortaklık ilişkisi olup, mahkemenin kabulü de bu yöndedir. Bir ortak tarafından adi ortaklığa ilişkin olan sermaye payının istenmesi, ortaklığın faaliyetlerinden dolayı uğradığı zararın veya kar payının talep edilmesi, aynı zamanda ortaklığın feshini ve tasfiyeyi de kapsar. Uyuşmazlık, bu bağlamda değerlendirilip, çözüme kavuşturulmalıdır....

                  Adi ortaklığın ortağı olarak bulunan T3'in takip konusu kambiyo senetlerinde kefil olarak imzasının bulunduğu, atmış olduğu imzalarda adi ortaklığı temsilen işlem yapmamış olduğu ve dolayısıyla söz konusu borcun adi ortaklık borcu olarak değil de şahsş borç olarak değerlendirilebileceği, adi ortaklık adına hareket edilmeden adi ortaklığın ortağının şahsi borç olarak borçlandığı hallerde adi ortaklığa ait malvarlığının haczedilebilmesinin mümkün bulunmadığı, bu durumda ancak borçlu ortağın tasfiye payı üzerinde haczin mümkün bulunduğu gözetildiğinde; adi ortaklığın ortağı olan T3'in şahsi borcu nedeniyle 07.01.2020 tarihinde T1 adi ortaklığının fırın ürünleri imalat faaliyet gösterdiği adreste ortaklığın malvarlığı üzerinde haciz işlemi tesis edildiği, gerçekleştirilen haciz işlemine dayanak olan borcun ortaklardan T3'in şahsi borcu olduğu, ortağın şahsi borcundan ötürü adi ortaklığın malvarlığının haczedilemeyeceği açık olup, gerçekleştirilen haciz işlemini iptaline karar verilmesinde bir...

                  nin konu ile ilgili içtihatları da dikkate alınarak ayrıntılı ve denetime elverişli birlirkişi raporları doğrultusunda adi ortaklığın tasfiye payının belirlendiği ancak tasfiye payı belirlenirken adi ortaklığın ünvanı olan "......." ünvanının iktisadi değerinin belirlenmediği ve tasfiye payına eklenmediği anlaşılmaktadır. Adi ortaklığın tasfiyesi esnasında maddi değeri olan unsurların yanında, bazı gayri maddi unsurların da dikkate alınması zorunludur. Firma adının ( işletme adı ) ticari değeri var ise, bunun da ortaklığın tasfiyesinde dikkate alınması gerekmektedir. (... .... HD, ........1981,E.1981/1032, K.1981/2623) Somut olayda; taraflar arasında imzalanan ....09.1998 tarihli Adi Ortaklık Sözleşmesi bulunduğu, davacı ...'in adi ortaklıktaki hissesinin % 49, davalı ...'in adi ortaklıktaki hissesinin % 51 olduğu, adi ortaklığa konu cam ve dekorasyon işinin ".........." ünvanı altında yapıldığı anlaşılmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu