WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öte yandan uyuşmazlığın temeli davacı ile davalının eşi arasındaki adi ortaklıktan kaynaklanmakta olup, adi ortaklıktan kaynaklanan davalar mutlak ticari dava niteliğinde de değildir. Davacının işbu davada tacir olduğunu iddia ettiği ve davalıya vekalet veren diğer ortağa yönelik bir talebi bulunmadığından, davasını doğrudan tacir olmayan davalıya karşı açtığından uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi'dir. Yukarıda açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen görevsizlik kararının usul ve yasaya uygun olduğu ve davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından , davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Hukuk Dairesi K A R A R Asıl dava, vekalet sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali, birleşen dava ise; iddianın ileri sürülüş şekli ve istinaf mahkemesinin kabulüne göre adi ortaklık hisse devir sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin olup, asıl dava 5.000,00 TL yönünden, birleşen dava ise 151.200,00 TL yönünden kısmen kabul edilmiş, hüküm asıl davanın davalısı ve birleşen davanın davalısı tarafından temyiz edilmiştir. Asıl davada, temyize konu edilen miktar temyiz inceleme sınırının altındadır. Bu durumda, adi ortaklıktan kaynaklanan birleşen davada esasa yönelik temyiz incelemesi yapılması gerektiğinden dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 11/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Ancak, 14.Hukuk Dairesinin davanın adi ortaklıktan kaynaklanan tapu iptali ve tescili istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle dairemize gönderilmiş olup; mahkemece adi ortaklık ile değerlendirme yapılmadığından; Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine, 02.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece, taraflar arasında kurulan adi ortaklığın feshedildiğinin tespiti ile, yapılan tasfiye sonucuna göre davacının idareci ortak olan davalıdan alacağının bulunmadığı, davacının davalıya tasfiye sonucuna göre 775,59 TL borçlu bulunduğunun tespiti ile, bu miktarın davacıdan alınarak davalıya verilmesine, davacının alacak talebi sabit olmadığından reddine karar verilmiş, taraflarca temyiz edilen hüküm Dairemizce, davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazları reddedilerek, “Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının şahsi harcamaları için ortaklıktan 4537,84 TL para çektiği belirtilmiş ve mahkemece de bu husus kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Bilirkişi bu belirlemeyi ortaklığın ticari defterlerine dayanarak yapmıştır. Ne var ki, ticari defterlerin noter kapanış tasdiklerinin yapılmadığı gibi, idareci davalı ortak tarafından tutulduğu 2013/445-995 Da anlaşılmaktadır....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/09/2022 NUMARASI : 2021/336 ESAS, ARA KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Adi Ortaklık Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Mersin 2....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; taraflar arasında kurulmuş olan ve davalı tarafça da kabul edilen adi ortaklığın tasfiye edilmeden, müvekkilininden alacak talebinde bulunulması mümkün bulunmadığı, mahkemece adi ortaklık ilişkisinin varlığı kabul edildiği halde, anlaşılmaz ve bilinmeyen bir şekilde, tarafların hiç bir zaman ileri sürmediği şekilde “her bir makine için ayrı ayrı adi ortaklık ilişkisi kurulduğu, ancak sekiz ayrı makinenin tamamı üzerinde ve bir bütün halinde adi ortaklık kurulduğunun söylenemeyeceği” gibi hukuka aykırı bir sonuca varılarak davanın reddine karar verildiği, ayrıca, taraflar arasında adi ortaklıktan kaynaklanan hukuki ve ticari ilişki mevcut olduğundan, ortaklığın feshinin de talep edilmesi zorunluluğunun doğmuş olduğu, taraflar arasında adi ortaklık tasfiye edilmeden tarafların birbirlerinden alacak-borç talebinde bulunamayacakları, taraflar arasındaki ticari ilişkide konsinye satışın söz konusu olmadığı, davalı satıcının...

          Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın Adi Ortaklıktan kaynaklanan alacak davasında ihtiyati tedbir ihtiyati haciz talebinin reddi kararının kaldırılması istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine 17/09/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....

            KARAR Dava, adi ortaklıktan kaynaklanan uyuşmazlığa ilişkindir. Mahkemece, kefâlete ilişkin hükümler uygulanmak suretiyle verilen kararın temyizi üzerine Dairemizce uyuşmazlığın çözümünde adi ortaklığa ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş; mahkemece bozmaya uyularak yeniden yargılama üzerine değişen hukuki nitelik dikkate alınarak, adi ortaklığa ilişkin hükümler uygulanmak suretiyle karar verilmiştir. Yargıtay Hukuk Daireleri arasında işbölümünün "Ortak Hükümler" başlıklı B bölümünün 3.fıkrası gereğince, hukuki nitelendirmenin yanlışlığı nedeniyle bozulan davada, bozmaya uyularak, değişen hukuki nitelendirme dikkate alınarak verilen kararı temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 10/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              nin adi ortaklıktan kaynaklı, adi ortaklığı oluşturan diğer şirketlere ve üçüncü kişilere karşı olan borç ve yükümlülükleri tasfiye bilançosunda gösterilmediğini bu nedenlerle davalarının kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün .... sicil numarasına kayıtlı ".... Şti" 'nin (... v.d. ... v.k.n) ihyasına, ..... Şti. adi ortaklığının faal hale getirilmesine ve TTK md 547 kapsamında ek tasfiye işlemlerinin tamamlanmasına, kendilerinin, adi ortaklıktan ve adi ortaklığı oluşturan ihyası istenen ..... Şti'den olan alacaklarının tespitine, yargılama giderleriyle yasal vekalet ücretinin karşı taraflara yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin kurulduğunu, sürenin sonunda tarafların elde ettikleri tüm gelir giderleri hesaplayıp, 02.10.2009 tarihli ibra belgesini tanzim ettiklerini, davacı ve dava dışı ortağın adi ortaklıktan kaynaklanan tüm alacağını aldığını, kalan borçlardan hisselerine düşen kısım için müvekkiline senet verdiklerini savunarak; davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece; 02.10.2009 tarihli "Sözleşme" başlıklı belgenin ortaklığın tasfiyesi amacıyla düzenlendiği, bu sözleşmeyle davacının şirket borçlarının bir kısmını üstlendiği ve ayrıca davalıya borçlu sıfatıyla 4 adet bono verdiği, davacının alacağının olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu