Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hatta belirli süreli ortaklıklarda da sözleşmede belirtilen ortaklık süresinin bitmesinden önce haklı sebeple sözleşmenin feshi davası açmak olanaklıdır. ( Şener, Oruç Ham, Adi Ortaklık, Ankara: Yetkin Yayıncılık, 2008, s. 482 )Öte yandan; ortaklık amacının elde edilmesinin imkansız hale gelmesi durumunda, ortaklık ilişkisi kendiliğinden sona erecektir. Ortaklık sözleşmesinin sona ermesine neden olacak imkansızlık devamlı, açık ve objektif bir imkansızlık olmalıdır. Buna karşılık subjektif imkansızlık ortaklığın sona ermesini gerektirmez. Ancak, ortaklar bu durumda haklı sebeple fesih davası açabilirler....

    Somut olayda, taraflar arasında 30.06.2005 tarihli Manavgat ve çevre beldeler ile tarafların birlikte karar verecekleri belediyelerin durak, raket ve diğer reklam araçları ürünlerinin üretilmesi ve işletilmesi hususunda sözleşme imzaladıkları; davalının davacıya gelirden pay vermediği ve hesap görmekten kaçındığı, davacının bu ortaklık uyarınca ödenmesi gereken ürün bedelini, satış gelirlerini ve mahrum kalınan karı talep ettiği anlaşılmakla, bu talebin adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi olarak nitelendirilmesi gerekmekte olup, uyuşmazlığın Borçlar Kanununun 520 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümlerine göre çözümlenmesi gerekmektedir. Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nun 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir....

      Tasfiye görevlisine ödenecek ücret, sözleşmede buna ilişkin bir hüküm veya ortaklarca oybirliğiyle verilmiş bir karar yoksa tasfiyenin gerektirdiği emek ile ortaklık malvarlığının geliri göz önünde tutularak hâkim tarafından belirlenir ve ortaklık malvarlığından, buna imkân bulunamazsa, ortaklardan müteselsilen karşılanır. Tasfiye usulüne veya tasfiye sonucunda her bir ortağa dağıtılacak paya ilişkin olarak doğabilecek uyuşmazlıklar, ilgililerin istemi üzerine hâkim tarafından çözüme bağlanır.". Aynı yasanın kazanç ve zararın paylaşımı başlıklı 643. maddesinde ise " Ortaklığın borçları ödendikten ve ortaklardan her birinin ortaklığa verdiği avanslar ile ortaklık için yaptığı giderler ve koymuş olduğu katılım payı geri verildikten sonra bir şey artarsa, bu kazanç, ortaklar arasında paylaşılır....

        Davalılar vekili cevap dilekçesinde; mireslerinin üst düzey çalışan olması sebebiyle maaşının yüksek olduğunu ve ek gelirleri ile köyünde tarlalar aldığını,davacı kardeşlerini yardımcı olmasının adi ortaklık ilişkisini doğurmadığını,murisin ölümü ile büyük borçlar kaldığını,davacıların bu borçlardan hiç söz etmediklerini,adi ortaklığın varlığını davacıların usulüne uygun delillerle ispat etmesi gerektiğini ,adi ortaklık bulunmadığını,edinilen malların herkesin kendi uhdesinde bulunduğunu beyanla , davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "Davacı tarafça dosyaya sunulmuş yazılı bir sözleşme bulunmadığı anlaşılmıştır. Davalı taraf ise, aralarında bir sözleşme ve adi ortaklık bulunduğunu kabul etmemiştir. Türk Borçlar Kanunu hükümlerine göre, adi ortaklık sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması şekil şartı olmasa da, ispat koşulu yönünden önemlidir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi -KARAR- Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı Kararı'nın dayanağı olan 2797 sayılı Yargıtay Yasası'nın 14. maddesini değiştiren 6110 sayılı Yasa'nın 8. maddesinde, daireler arası iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirmenin esas alınacağı öngörülmüştür. Mahkemenin nitelendirilmesine göre, uyuşmazlık; davacı ile davalı adi ortaklık arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesinin haksız feshi nedenine dayalı tazminatın tahsili istemine ilişkin olup, davalı adi ortaklık tacir olmadığından, kararın temyiz incelemesi Yüksek 13. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. Ne var ki, anılan Yüksek Dairece daha önce dosya Dairemize gönderildiğinden, iş bölümü uyuşmazlığının çözümlenmesi için dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir....

          Mahkemece,davacı ile davalı arasında 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 620 ve devamı maddelerinde (818 sayılı BK.nun 520 ve devamı maddelerinde) düzenlenen adi ortaklık ilişkisinin bulunduğu, mezkur traktörün bu ortaklık kapsamında alındığının anlaşıldığı,davacının davasının sübuta ermediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava;adi ortaklık ilişkisinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Somut olayda;dosya kapsamında yer alan ve davacı tarafça da imza inkarında bulunulmayan 01.03.2013 tarihli ‘’ortaklık sözleşmesi’’ başlıklı sözleşme metni incelendiğinde,davacı ve davalı arasında ‘’sap,saman balya yapımı,alım,satımı,tahmil ve tahliyesi’’ konusunda bir adi ortaklık ilişkisinin kurulduğu,ancak daha sonra davacı tarafça keşide edilen 16.07.2013 tarihli ihtarname ve yine davalı tarafça keşide edilen 20.08.2013 tarihli cevabi ihtarname ile taraflar arasındaki ortaklık ilişkisinin feshedildiği sabittir....

            Şti tarafından hastanenin tıbbi görüntüleme ve tetkik sonuç hizmetleri için kurulan özel alanlarında (bu alanlar ile sınırlı olmak üzere) kurulan görüntüleme cihazlarının ve ekipmanları ile keşif mahallinde ekipmanların birbiriyle uyumlu olduğu belirtilmiştir. Dava, taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesinin feshi ve tasfiyesine karar verilmesi ve tasfiye payının davacıya ödenmesi talebinden ibarettir. Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça, davalı ... Nak. Ve Sağ. Hizm. A.Ş.'den olan alacağının tahsili için ....İcra Müdürlüğünün 2018/... esas sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibinde alacağın tahsil edilmediği ve davalılar arasında adi ortaklık sözleşmesi akdedildiği iddiası ile ortaklığın feshi ve tasfiyesi ile tasfiye ve kar payından davalı borçluya düşen miktarın tahsilini talep etmiş, davalı ... ...San. Ve Tic. Ltd....

              itibaren kar paylarını hiç almadıklarını, bu paraların davalı şirketin hesabında kalmasını ve şirket mevcudunun, dolayısıyla, hisse değerlerinin arttırılması konusunda mutabakata vardıklarını, 01/03/2012 tarihinde adi şirket sözleşmesinin imzalandığını ve bu mal varlığının yönetimi, kar payının paylaşımı ve diğer hususların sözleşmeye bağlandığını iddia ederek 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 642- 643 ve 644. maddelerine göre adi ortaklığın tasfiyesine, buna göre katılım payı, kar payı ve tasfiye payının payları oranında ortaklara ayni ya da nakdi olarak ödenmesine karar verilmesini talep etmişlerdir....

              Bir ortak tarafından ortaklık sözleşmesi gereğince kendine düşen payın istenmesi aynı zamanda ortaklığın feshi ve tasfiyeyi de kapsar. Uyuşmazlık, için maddi ve hukuki vaka bu şekilde değerlendirildiğinde inceleme bu yönde yapılmalı, öncelikle Adi ortaklığın haklı sebeplerince fesih ve tasfiyesinin talep olunup olunmadığı, bu hakkın kullanılmasında MK.2.maddesi gereğince iyiniyetin korunup korunmayacağı ve feshin gerekiyorsa Adi ortaklığın feshine şeklindeki ön uyuşmazlık giderildikten sonra diğer aşamalara geçilmelidir. Mahkemece, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınmalı ve 642. vd. maddelerindeki tasfiye hükümlerinin somut olaya uygulanması gerekmektedir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.)...

                Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, demirbaş ve kar payı bedeli olarak 1.500,00 YTL’nin tahsiline , fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı ve davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacı, davalının aralarındaki adi ortaklığı haksız olarak fesih ettiğini belirterek, sözleşme gereğince cezai şart bedeli ile adi ortaklıktaki payına düşen demirbaş bedeli ve kar payının tahsilini istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı ise feshin haklı nedenlere dayandığını savunarak 2007/2811-8784 davanın reddini dilemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu