Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak sadece adi ortaklık veya ortak girişim denmiş ve kişi gösterilmemiş ise “Hukuk Genel Kurulunun 08.10.2003 tarih, 2003/12-574-564 sayılı kararında vurgulandığı üzere ortak girişim iki veya daha fazla gerçek veya tüzel kişinin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri bir ortaklık türü olup, bu ortaklığın tek başına tüzel kişiliği bulunmamaktadır.Dosya içeriğine göre dava, davalı ... ile ... olarak adi ortaklığa yöneltilmiş, dava dilekçesi adi ortaklık adına tebliğ edilerek yargılama yapılmıştır. Adi ortaklığa karşı açılmış olan dava, diğer ortakların tümüne karşı yöneltilmiş demektir. Bu durumda, adi ortaklığı oluşturan tüzel kişilerin ayrı ayrı davalı olarak gösterilmesi ve taraf teşkilinin sağlanması gereklidir. Eldeki davada, davalı tarafın yanlış gösterilmesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 124/5. maddesi uyarınca, kabul edilebilir bir yanılgıya dayanmaktadır....

    Davadaki ileri sürülüşe göre, davacı tarafından varlığı iddia edilen sözleşmenin, Borçlar Kanununun 520 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık sözleşmesi olup, uyuşmazlığın da adi ortaklık hükümlerine göre çözümlenmesi gereklidir. Borçlar Kanununun adi ortaklığa ilişkin 520 ve onu izleyen maddeleri gereğince adi ortaklığın kurulabilmesi için yazılı şekil gerekli olmayıp, adi ortaklık sözleşmesi sözlü olarak da yapılabilir.Taraflar arasında ekmek fırını işletilmesi hususunda Temmuz 2006 tarihinde sözlü anlaşma ile adi ortaklık kurulduğu,bilahare bu ortaklığın fiilen son bulduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır.Ortaklık son bulduğuna göre tasfiyenin de mahkemece bizzat yaptırılması gerekir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir....

      Görüldüğü üzere, katma değer vergisi uygulaması bakımından, adi ortaklık, ortaklardan bağımsız işletme birimi olarak vergilendirilmekte, defter tutma, fatura bastırma, belge düzenleme, muhafaza ve ibraz ödevleri ile beyanname verme ve vergi ödeme gibi yükümlülükleri ortaklardan ayrı yerine getirme zorunluluğunda bulunmaktadır. Katma değer vergisi uygulaması açısından, ortaklardan bağımsız işletme kabul edilen adi ortaklıklarda, mal alımı, mal teslimi ve hizmet ifası gibi edimler adi ortaklıkça yerine getirildiğinden, katma değer vergisi mükellefi de adi ortaklık olacak, beyannamelerin adi ortaklık adına düzenlenerek, yönetim yetkisine sahip ortaklardan birisi tarafından imzalanmak suretiyle bağlı olunan vergi dairesine verilmesi üzerine de, ortaklık adına tarh ve tahakkuk eden vergilerin ödenmesinden de müteselsilen sorumlu olmak üzere ortaklardan her biri tarhiyata muhatap tutulabilecektir....

        HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava; adi ortaklık ilişkisinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.Taraflar arasında yazılı bir sözleşme yapılmamıştır.Davacı, davalı ile aralarında bir adi ortaklık kurulduğunu iddia etmiş, davalı ise adi ortaklık iddiasını reddetmiştir. Adi ortaklık sözleşmesi; geçerlilik şekli olarak, herhangi bir şekle bağlı değildir. Ancak, ispat şekli bakımından yasal delillerle kanıtlanması gerekir....

        Mahkemece,taraflar arasında...Restaurant adlı işyerinin 25.12.1995 tarihinden itibaren işletilmesi hususunda % 50’şer hisseler oranında adi ortaklık ilişkisinin bulunduğunu,davacı tarafça açıkca adi ortaklığın feshi ve tasfiyesinin istenmediğinden işyerinde daha önceden çalışan işçilere yapılan bir kısım tazminat ödemelerinin doğrudan diğer adi ortaktan istenmesinin mümkün olmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş ,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ile davalı arasında adi ortaklık sözleşmesi olduğu ihtilafsızdır.Davacı eldeki davada ortaklığa konu işyerinde önceden çalışan işçilere yaptığı ödemelerden davalının hisesi oranında sorumlu olduğu iddiası ile eldeki davayı açmıştır..Davacının bu talebi adi ortaklığın fesih ve tasfiye talebini de içermektedir.Hal böyle olunca adi ortaklık sözleşmesi gereği taraflar arasındaki ilişkinin B.K nun 520 vd maddeleri gereğince tasfiyesi gerekir....

          KARAR Davacı, davalılar ile inşaat yapmak üzere adi ortaklık yaptığı ve 30.000 TL para ödediğini,daha sonra davalılar ile anlaşmazlığa düşerek ortaklıktan ayrıldığını ancak ödediği paranın kendisine iade edilmediğini bildirerek ödediği 30.000 TL nin faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılardan ... ortaklık ilişkisini reddetmiş,diğer davalı kabul etmiş ancak ödemelerin şu an inşaatta olduğunu savunarak davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece adi ortaklık ilişkisi ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalılar ile inşaat yapmak üzere adi ortaklık yaparak 30.000 TL ödediği, bir süre sonra anlaşmazlığa düşerek ayrıldığını bildirerek ödediği bedelin tahsilini talep etmiştir. Davalı ... davacıdan para almadığını, adi ortaklık olmadığını savunmuş, diğer davalı ... ise üçünün adi ortaklık kurduklarını ancak yazılı sözleşme olmadığını, davacının 30.000 TL ödediğini, ...'...

            , adi ortaklık sözleşmesinin TBK'da düzenlendiği ve davaya bakma görevinin mahkemesi görevi dışında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

              Bankası Gündoğdu Şubesinde ortaklık adına çekildiği kabul edilen 20.000,00-TL'lik tüketici kredisinin geri ödemesinden 1/3'ünün sorumlu bulunduğu, fakat sözleşmede davalının imzasının bulunmadığı itirazıyla karşılaşıldığı, buna rağmen ek rapor alınmadığı, öte yandan banka havalesi bir ödeme vasıtası olup, var olan bir borcun ödendiğini gösterdiği, bu karinenin aksini havaleyi gönderenin ispat etmesi gerektiği, bilirkişi raporunda incelendiği belirtilen makbuz ve dekontlarda ödemenin adi ortaklık adına yapıldığı yazılı olduğuna göre adi ortaklık adına olan karinenin aksini yani ödemelerin davacı ortağın Alsancak'ta bulunan bir dairesini satmak suretiyle ödendiği iddiasının yazılı biçimde ispat etmesi gerektiği, 15/04/2016 tarihli bilirkişi raporunda tasfiyeye esas biçimde adi ortaklık adına yapıldığı kabul edilen ödemelerin tutarının adi ortaklığın kayıtlarında da ödeme olarak gösterildiğine ilişkin bir mütalaaya yer verilmemiş, tasfiye memurunun hükme esas alınan 22/12/2017 tarihli raporunda...

                Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/494 esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların adi ortaklık kurulması konusunda şifai olarak anlaştıklarını, ancak davalının anlaşmaya aykırı olarak hazırladığı 13/03/2020 tarihli adi yazılı adi ortaklık sözleşmesini hile ile davacıya imzalattığını, davalının haksız ve kötüniyetli davranışları nedeniyle adi ortaklık ilişkisinin fiilen sonlandırıldığını, şifai adi ortaklık ilişkisi doğrultusunda herhangi bir tüzel kişiliğe tabi şirket kurulması yönünde taraflar arasında fikir birliği yok iken davalının ......

                  Mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olmak zorunda olup, verilen kararın bu anlamda yeterli gerekçeyi içerdiğinden de söz edilemez. 3- Mahkemece taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisine dair tüm delillerin toplanıp değerlendirilip sonucuna göre adi ortaklık ilişkisinin varlığının (sermaye payı, ortak amaç ve işbirliği gibi unsurları da irdelenerek) titizlikle değerlendirilmesi, adi ortaklığın ispatı halinde ise adi ortaklığın tasfiyesinin mahkemece yapılması gerektiği açıktır (TBK. m. 639)....

                  UYAP Entegrasyonu