Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Onama ilamına karşı dahili davacılar vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunmuştur. 1- Temyiz ilamında belirtilen gerektirici nedenler karşısında HUMK'nun 440 ıncı maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uygun olmayan davacı tarafın sair karar düzeltme isteminin reddi gerekir. 2- Dava, yolcu taşımacılığı işine dair adi ortaklığın, ortaklardan birinin ölümü üzerine sona erdiği iddiasıyla tasfiyesi istemine ilişkindir. Davacı, kardeşi olan Rafet ile birlikte yolcu taşımacılığı yapmak üzere eşit paylarla adi ortaklık kurduklarını, bu amaçla dava dışı ...'a ait kooperatif hissesini sifahi sözleşme ile satın aldıklarını, ortaklığa konu işin kardeşi tarafından yürütülmesine rağmen çeşitli nedenlerle kar payı ödenmediğini, kardeşinin ölümü üzerine ortaklığın sona erdiğini ileri sürerek, ortaklığın tasfiyesini talep etmiştir....

    Taraflar arasında adi ortaklık bulunduğu ve tedbir talep edilen taşınmazların adi ortaklık malı olduğu iddia edildiğine göre ve açıklandığı üzere devam eden adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davasının yargılama ve tasfiyesi sürecinde, adi ortaklığın malvarlığının korunması yönünden tedbir alınmasının adi ortaklığın menfaatine olacağı kanaatiyle, verilen red kararının usul ve hukuka aykırı olduğu anlaşılmıştır....

    Davanın adi ortaklığın sona erdiğinin tespiti ve tasfiyesine yönelik olduğu mahkememizce kabul olunarak Türk Borçlar Kanunun adi ortaklığın tasfiyesine ilişkin hükümlerin iş bu dava da uygulanması gerektiği kanaatine varılarak 07/07/2021 tarihli celsede resmi tasfiye işlemlerinin gerçekleştirilmesi için tasfiye memurunun atanması ile adi ortaklığın söz konusu iş için kurulduğu, iş yapılıp teslim olunmakla adi ortaklık sona erdiğinden bu tarih itibariyle tasfiye memuruna ortaklığın mal varlığının aktif ve pasifi ile belirlenmesi yönetici ve idareci ortaktan ortaklık hesabını gösterir hesapların belirlenerek malvarlığı bilançosunun mahkememize sunulması için bir aylık süre verilmesine, rapor mahkememize sunulduğunda taraflara (adi ortaklara) tebliğe çıkartılmasına, varsa bu husustaki itirazların ve toplanması istenen delillerle birlikte toplanarak celse arasında tasfiye memurunca karşılanması için gerekli işlemlerin yapılmasına, Daha sonra tasfiye memurunca ortaklığın malvarlığına ilişkin...

      Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2016/488 Esas sayılı dosyasında görülen tasfiye davasında adi ortaklığın ortak hesabından usulsüz paralar çekildiği iddia edilerek bilançonun buna göre düzenlenmesini talep ettiği, adi ortaklığın henüz tasfiye edilmediği, ortakların varsa borç/alacak miktarlarının henüz tespit edilmediği, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi sonuçlanmadan davacının davalı .... Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davanın erken açılan dava niteliğinde bulunduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

        Davacı adi ortaklığın tasfiyesi talebinde bulunduğuna göre ortaklık mal varlığının korunması açısından ihtiyati tedbir kararının verilmesi "yaklaşık ispat koşulu"nun yerine getirilmesine bağlıdır. Adi ortaklık ortak amacın kalmaması, ortaklardan birinin ölümü, kısıtlanması, iflası veya sözleşmede belirlenen sürenin dolması suretiyle kendiliğinden sona erebileceği gibi ortakların bu yöndeki iradeleri veya haklı nedenlere dayanan ortağın ortaklığın sona erdiğine karar verilmesi isteminin yerinde görülmesi suretiyle mahkeme kararı ile de sonlanabilir. Adi ortaklık, sona ermesiyle birlikte tasfiye aşamasına girer. Tasfiye, ortaklar arasın daki ortaklık ilişkisinin tamamen sona erdirilmesine yönelik bir usuldür ve yönetici olmayan ortaklar da dâhil olmak üzere, bütün ortakların katılımı ile yapılır....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2021/27 Esas KARAR NO : 2021/558 DAVA : Adi Ortaklığın Tasfiyesi DAVA TARİHİ : 30/09/2016 KARAR TARİHİ : 13/02/2019 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan Adi Ortaklığın Tasfiyesi davasında taraf vekillerinin feragat dilekçesi üzerine dosya ele alındı; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl ve birleşen dava adi ortaklığın tasfiyesi istemine ilişkindir. Asıl ve birleşen davada davacı vekili bila tarihli dilekçesi ile asıl ve birleşen davadan feragat ettiklerini beyan etmiş, vekaletnamenin incelenmesinde davacı vekilinin davadan feragat etmeye yetkisi olduğu görülmüştür. Asıl ve birleşen davada davalılar vekili bila tarihli dilekçesi ile asıl ve birleşen davadan feragat edilmesi sebebiyle feragat nedeniyle davaların reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir....

            K A R A R Dosyadaki yazılara,kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle, taraflar arasında adi ortaklığın oluştuğu,dava konusu senedin davacının adi ortaklığa koyduğu sermayeye karşılık verildiğinin dosya kapsamından anlaşılmasına göre,davacının adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile ilgili olarak bir talebinin bulunmadığı da gözetilerek davacının tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 19.4.2012 gününde oybirlğiyle karar verildi....

              Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, takibe konu davanın itirazın iptali olarak açıldığını, ancak ihtilafın adi ortaklığa ilişkin olmasına bağlı olarak davanın adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine dönüştüğünü, kararın kesinleşmeden icra edilmesinin mümkün olmadığından takip dosyalarındaki haciz işlemlerinin iptali ve takiplerin teminatsız olarak durulmasını talep ettiklerini, mahkemece taleplerinin ve dava konusu olayın irdelenmeden, hiçbir inceleme ve araştırma yapılmadan eksik ve yetersiz inceleme ile sonuca gidildiğini, davanın adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi davasına dönüştüğünden icra takiplerinin ilama bağlı alacağa dönüştüğünü ve alacağın bir bütün haline geldiğini, adi ortaklık ilişkisinde bir ortak tarafından açılan alacak talebine ilişkin davanın ortaklığın feshi ve tasfiyesi istemini kapsaması karşısında mahkeme kararında belirtilen gerekçeleri hukuken anlamanın mümkün olmadığını, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine ilişkin kararların kesinleşmemiş olması...

              vekillerince temyiz edilmiştir. 1- Asıl dava adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi, birleşen dava ise ortaklığa konu dairelerden elde edilen kira gelirinden davacı ortağın payına düşer tutarın tahsili istemlerine ilişkindir....

                Her ne kadar mahkemece adi ortaklık sözleşmesinin açılan önceki davada, bu davanın davacısının kusuru nedeniyle fesih edildiği ve yine davacının açtığı tapu iptal ve tescil davasının da reddedildiği gerekçe gösterilmek suretiyle dava reddedilmiş ise de, sözleşmenin feshine ilişkin davada adi ortaklık ilişkisinin tasfiye edilmediği anlaşılmaktadır. Ayrıca tapu iptal ve tescil davası taşınmazların 3. kişiler 2011/10028-12186 satışı nedeniyle reddedilmiştir. Bu hali ile, dava tarihi itibariyle ortaklığın sonlandırılmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece taraflar arasındaki adi ortaklığın “ sözleşmenin feshinin kesinleştiği tarih itibariyle “ tasfiyesi zorunludur....

                  UYAP Entegrasyonu