Mahkemece; adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine, malvarlığı bulunmadığından tasfiye memuru atanmasına yer olmadığına , 10.000.00.- TL nin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisinden kaynaklanmaktadır. 818 sayılı Borçlar Kanununda "Adi şirket" ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda "Adi ortaklık sözleşmesi" başlıkları altında yapılan tanımlarda adi ortaklık, "iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir" şeklinde tanımlanmıştır. Adi ortaklık sözleşmesi geçerlik şekli olarak herhangi bir şekle bağlı değildir. Ancak, ispat şekli bakımından yasal delillerle kanıtlanması gerekir. Ayrıca adi ortaklık ilişkisinde, bir ortak tarafından açılan alacak talebine ilişkin dava, ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemini de kapsar....
Bu restorana ilişkin kira sözleşmesinin kiraya veren tarafından feshedilmesi üzerine, adi ortaklığın konusuz kaldığı mahkememizce kabul edilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere adi ortaklığın konusuz kalması fesih ve tasfiye sebepleri arasında sayılmıştır. Alanında uzman bilirkişiler aracılığıyla hazırlanan 20/05/2022 tarihli bilirkişi raporu uyarınca da 22/01/2021 tarihi itibariyle adi ortaklığın, kuruluş amacını gerçekleştirmesi imkânsız hale geldiği için sona erdiği belirtilmiştir. Adi ortaklığın tasfiyesi işlemleri için taraflar anlaşarak mahkememize atanmasını talep ettikleri tasfiye memurunu bildirmişlerdir....
Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen davada, Ticaret Kanunu'nda düzenlenen tüm ortaklıkların ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunduğu, limited şirketlerin tasfiyesinin TTK'nın 549 vd. maddeleri uyarınca düzenlendiği, bu nedenle davalının fesih ve tasfiyesi istenilen limited şirketin bir adi ortaklık çerçevesinde kurulduğu ve tasfiyenin bu adi ortaklık tasfiyesi çerçevesinde yapılması gerektiği iddiasının yerinde görülmediği, iki ortak arasında geçimsizlik bulunduğu, davalı M.. Ö..'in sermaye taahhüdünü yerine getirmediği gerekçesiyle, davalı .. Limited Şirketinin fesih ve tasfiyesi ile tasfiye memuru atanmasına karar verildiği, davalı tarafın temyizi üzerine kararın derecattan geçerek kesinleştiği, anlaşılmaktadır. Bu durumda, taraflar arasında adi ortaklık kurulmadığı kesin delil teşkil eden kesin hükümle belirlenmiş olduğundan, tarafların ABD de kurulan .....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın adi ortaklığın ortakları arasındaki ilişkiden kaynaklanmasına ve mahkemenin de ilişkiyi adi ortaklığın tasfiyesi olarak nitelendirmesine göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında olup, Yüksek 3. Hukuk Dairesinin görevi dahilindedir. 11.04.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı kanunla değişik 2797 sayılı Kanunun 60.maddesi uyarınca görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yüksek 1. Başkanlığa sunulmasına, 30.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı ... vekili ise cevabında; Davacının davasında ... tarihinde kurulup ... tarihinde tasfiye edilmiş olan adi ortaklığın tasfiyesini talep ettiğini, vergi dairesince bildirilen yazıda sadece adi ortaklığın kuruluşunun belirtildiğini, oysa adi ortaklığın sicil bilgilerini ihtiva eden ... tarihli belge incelendiğinde tasfiye edildiğinin belli olduğunu, davacı tarafın iddia edildiği gibi devam eden bir ortaklık bulunmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, borçlu ... alacakları tarafından İcra Müdürlüğünce verilen yetkiye istinaden açılan adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi ile tasfiye payından alacaklarının tahsiline ilişkin olup, taraflar arasındaki ihtilaflı husus ..."nun borcundan adi ortaklığın sorumlu olup olmadığı, ortaklığın mevcut olup olmadığına ilişkindir....
Ortaklığın feshi" ile "ortaklığın tasfiyesi" ayrı ayrı hukuki işlemlerdir....
Onama ilamına karşı dahili davacılar vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunmuştur. 1- Temyiz ilamında belirtilen gerektirici nedenler karşısında HUMK'nun 440 ıncı maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uygun olmayan davacı tarafın sair karar düzeltme isteminin reddi gerekir. 2- Dava, yolcu taşımacılığı işine dair adi ortaklığın, ortaklardan birinin ölümü üzerine sona erdiği iddiasıyla tasfiyesi istemine ilişkindir. Davacı, kardeşi olan Rafet ile birlikte yolcu taşımacılığı yapmak üzere eşit paylarla adi ortaklık kurduklarını, bu amaçla dava dışı ...'a ait kooperatif hissesini sifahi sözleşme ile satın aldıklarını, ortaklığa konu işin kardeşi tarafından yürütülmesine rağmen çeşitli nedenlerle kar payı ödenmediğini, kardeşinin ölümü üzerine ortaklığın sona erdiğini ileri sürerek, ortaklığın tasfiyesini talep etmiştir....
Taraflar arasında adi ortaklık bulunduğu ve tedbir talep edilen taşınmazların adi ortaklık malı olduğu iddia edildiğine göre ve açıklandığı üzere devam eden adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davasının yargılama ve tasfiyesi sürecinde, adi ortaklığın malvarlığının korunması yönünden tedbir alınmasının adi ortaklığın menfaatine olacağı kanaatiyle, verilen red kararının usul ve hukuka aykırı olduğu anlaşılmıştır....
e verilmesine, adi ortaklığın zarar ettiği tespit edilmekle birlikte ilk hükümde zarar talebinin reddine karar verilip bu yönüyle temyiz edilmediğinden davacı şirketin zarara ilişkin talebinin reddine, adi ortaklığın kâr payına teminat olarak davalıya verilen 300.000,00 TL bedelli senedin davalıdan alınarak davacı şirkete verilmesine, davacı şirket adına davacı ... ile davalının yaptığı 08.12.2019 ve 13.01.2010 tarihli protokollerin geçersiz olduğunun tespitine, davacı şirket ile davalının adi ortaklığın tasfiyesi nedeniyle birbirlerinden alacak ve borçlarının kalmadığının tespitine karar verilmiştir. Hükmün davalı tarafından adi ortaklıktan kaynaklanan uyuşmazlıklar yönünden temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay (3)....
Davanın adi ortaklığın sona erdiğinin tespiti ve tasfiyesine yönelik olduğu mahkememizce kabul olunarak Türk Borçlar Kanunun adi ortaklığın tasfiyesine ilişkin hükümlerin iş bu dava da uygulanması gerektiği kanaatine varılarak 07/07/2021 tarihli celsede resmi tasfiye işlemlerinin gerçekleştirilmesi için tasfiye memurunun atanması ile adi ortaklığın söz konusu iş için kurulduğu, iş yapılıp teslim olunmakla adi ortaklık sona erdiğinden bu tarih itibariyle tasfiye memuruna ortaklığın mal varlığının aktif ve pasifi ile belirlenmesi yönetici ve idareci ortaktan ortaklık hesabını gösterir hesapların belirlenerek malvarlığı bilançosunun mahkememize sunulması için bir aylık süre verilmesine, rapor mahkememize sunulduğunda taraflara (adi ortaklara) tebliğe çıkartılmasına, varsa bu husustaki itirazların ve toplanması istenen delillerle birlikte toplanarak celse arasında tasfiye memurunca karşılanması için gerekli işlemlerin yapılmasına, Daha sonra tasfiye memurunca ortaklığın malvarlığına ilişkin...