Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin kurum uhdesinde diğer davalılarla iştirak halinde bulunan hakedişinin tahsil edilmesi ve bu durumdan dolayı müvekkilinin mağdur olmaması adına, adi ortaklığın tasfiye edilerek tasfiye sonucunda ortaya çıkacak ve borçlu hissesine düşecek kar payı ile diğer ödeneklerinin belirlenmesi gerektiği, öncelikle davacı müvekkilinin uğraması muhtemel maddi ve manevi zararların önlenmesi ile davanın konususz kalmaması adına davaya konu icra dosya borçlusunun Kırıkkale Kamu Hastanelerinde bulunan hakediş ve diğer tasfiye payı alacaklarının üzerine dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir konulmasına, davanın kabulü ile dava konu icra dosya borçlusunun Kırıkkale Kamu Hastanelerinde bulunan hakediş ve diğer tasfiye payı alacaklarının belirlenmesi için davalıların Kırıkkale ili Irmak Vergi Dairesinin 8790653556 vergi kimlik numarası ile adi ortaklık statüsünde kurdukları ortak girişimin tasfiyesine, tasfiye sonucunda borçlu şirket hissesine düşecek hakediş ve diğer tasfiye payı alacaklarının ... 12...

    Şti'nin taşınmazlarının muvazaalı devredildiğini, müvekkilinin %51 hisse ile pilot ortak olduğunu, diğer davalı şirket müdürü ...'in muvazaalı hareket ettiğini, mal varlığını muvazaalı olarak yakınlarına satış gösterdiğini beyan ederek, davanın reddini talep etmiştir. 3. Tarafların iddia ve savunmaları ile dosyaya sunulan deliller birlikte değerlendirildiğinde; Dava, adi ortaklığın feshi, tasfiyesi ve borçlu şirketin kar payının belirlenerek, haczi taleplidir. Adi ortaklığın tasfiyesinde; Türk Borçlar Kanununun 642.madde ve devamı hükümlerine göre tasfiye işlemi gerçekleştirilmelidir. Zira, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 1.maddesine göre; Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve işlemlere, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse, kural olarak o kanun hükümleri uygulanır....

      Davacı gönderdiği 30.12.2008 tarihli ihtarla sözleşmenin uzamayacağı bildirilerek senet bedelinin ödenmesini talep etmiş,davalı taraf ise cevabi ihtarında, zarar ettiklerini, ödenecek bir şey olmadığını öncelikle adi ortaklığın tasfiyesi yapılması gerektiğini bildirmiştir. Davacının adi ortaklığın süresinin uzatılmayacağından adi ortaklığa koyduğu nakit sermayesinin ödenmesini teminen açtığı dava esas itibarıyla adi ortaklığın fesih ve tasfiyesini içeren bir taleptir. Taraflar arasında ki sözleşmede ihalelerin davalı şirket adına alınacağı, defter ve hesapların davalı şirket tarafından tutulacağı, vergilerin ödeneceği, kar ve zararın eşit olarak paylaştırılacağı, ortaklığın süre ya da başka bir sebeple sona ermesi halinde, öncelikle varsa ortaklığın borçlarının ödeneceği, sonra davacının nakit sermayesinin ödeneceği, kalan miktar olursa eşit olarak paylaşılacağı yazılıdır....

        Noterliğinin ... yevmiye numarası ile onaylanan 08/03/2013 tarihli Adi Ortaklık Sözleşmesinin düzenlendiği ve bu şekilde adi ortaklık ilişkisinin kurulduğu dosya kapsamı ile sabittir. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarına göre ortaklık adına yapılan masrafların diğer ortaktan tahsili isteminde bulunabilmek için, ortaklığın tasfiyesi edilmesine gerek yoktur. Bu talep, ancak taraflar arasındaki adi ortaklığın fiilen sona ermesi durumunda adi ortaklığın tasfiyesini de gerektirecektir. Davalı vekili 07/02/2018 tarihli celsede taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisinin sona ermediğini, halen devam ettiğini belirtmiştir. Davaya konu adi ortaklığın ihaleye konu işin (belirli bir iş) yapılması amacıyla kurulduğu, ancak ortaklığın halen devam ettiğinin anlaşılması karşısında, davacı vekilinin adi ortaklığın tasfiyesine karar verilmediği şeklindeki istinaf itirazı yerinde görülmemiştir....

          İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/01/2021 NUMARASI : 2020/700 ESAS - 2021/63 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketler tarafından oluşturulan adi ortaklığın Türkiye Elektrik İletim A.Ş. nezdinde olan hakedişine Ankara 10. İcra Müdürlüğünün 11/11/2020 tarihli haciz ihbarnamesi ile haciz konulduğunu, adi ortaklığın hak ve alacakları üzerinde ortakların iştirak halinde mülkiyet hakkına sahip olduğunu, ancak adi ortaklığın tasfiyesi halinde ortakların tasfiye bakiyesindeki alacaklarına haciz konulabileceğini, haczin kaldırılması yönündeki taleplerinin icra dairesince reddedildiğini belirterek 11/11/2020 tarihli haciz müzekkeresi ile haciz işleminini iptalini talep etmiştir....

          da kaldığını, ortaklık ilişkisinin yakın akrabalık nedeniyle tasfiye edilmediğini ileri sürerek,davacılardan ... ile davalılardan ... arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar, zamanaşımı itirazları bulunduğunu, iş eldeki davanın derdest olan tahliye davasını sürüncemede bırakmak amacıyla açıldığını, davacı tarafın tüm taleplerinin haksız ve hukuki temelden yoksun olduğunu savunarak, davanın reddini istemişlerdir.Mahkemece, davacının davasının kısmen kabulü ile, 52.273,50 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'den alınarak davacı ...'a verilmesine;taraflar arasındaki adi ortaklığın bu şekilde tasfiyesine; diğer davacı ... Petrol Otogaz Ltd Şirketi’nin davasının reddine karar verilmiş,hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava;adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Adi ortaklık sözleşmesi; geçerlilik şekli olarak, herhangi bir şekle bağlı değildir....

            Aynı yasanın kazanç ve zararın paylaşımı başlıklı 643. maddesinde ise " Ortaklığın borçları ödendikten ve ortaklardan her birinin ortaklığa verdiği avanslar ile ortaklık için yaptığı giderler ve koymuş olduğu katılım payı geri verildikten sonra bir şey artarsa, bu kazanç, ortaklar arasında paylaşılır. Ortaklığın, borçlar, giderler ve avanslar ödendikten sonra kalan varlığı, ortakların koydukları katılım paylarının geri verilmesine yetmezse, zarar ortaklar arasında paylaşılır." hükmü yer almaktadır. Katılım payı olarak bir şeyin mülkiyetini koyan ortak, ortaklığın sona ermesi üzerine yapılacak tasfiye sonucunda, o şeyi olduğu gibi geri alamaz; ancak koyduğu katılım payına ne değer biçilmişse, o değeri isteyebilir....

              Hüküm taraf vekillerince süresinde temyizi üzerine Dairemizin 10.06.2014 tarihli ve 2014/6215 Esas-2014/9235 Karar sayılı ilamı ile "......Tarafların (asıl ve birleşen davadaki) tüm taleplerinin, adi ortaklığın tasfiyesi işleminde değerlendirilip, tartışılması ve çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Bu durumda, mahkemece; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınmalı, Türk Borçlar Kanununun 642.madde ve devamı hükümlerine göre tasfiye işlemi gerçekleştirilmelidir. Bütün bu açıklamalar ışığında, somut olaya bakıldığında; mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın adi ortaklığın tasfiyesine ilişkin bulunduğu kabul edilerek; toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisinin; davalı ...'...

                Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; adi ortaklık sözleşmesinde gösterilen yükümlülüklerin davalı tarafından yerine getirilmediği, davalının zor durumda olduğu için ortak aradığı, almış olduğu adi ortaklık sermayesi ile borçlarını kapadığı, adi ortaklık kurulurken basiretli tacir gibi davranılmadığı gerekçesiyle; davanın kabulü ile icra dosyasına davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazla tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dava, taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine ilişkin itirazın iptali istemine ilişkindir....

                  Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; adi ortaklık sözleşmesinde gösterilen yükümlülüklerin davalı tarafından yerine getirilmediği, davalının zor durumda olduğu için ortak aradığı, almış olduğu adi ortaklık sermayesi ile borçlarını kapadığı, adi ortaklık kurulurken basiretli tacir gibi davranılmadığı gerekçesiyle; davanın kabulü ile icra dosyasına davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazla tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dava, taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine ilişkin itirazın iptali istemine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu