Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, ortaklığın fesih ve tasfiyesi istenilmeden itirazın iptali davası açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verilen ilk hüküm, tarafların temyizi üzerine Dairemizce, davacının sermaye payını istemesi nedeniyle bu isteğin ortaklığın fesih ve tasfiyesini de kapsadığı belirtilerek, toplanacak delillerin sonucuna göre ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda mahkemece bu kez adi ortaklığın tasfiyesine, tasfiye tamamlandıktan sonra davacının alacağının çıkacak aktiften payına düşecek kısımdan tahsiline, tasfiye memuru olarak Celal Dere’nin atanmasına, tasfiye sonucu davacı ortağa düşecek miktar üzerinden itirazın iptaline, alacak yargılamayı gerektirdiğinden inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin...

    ye bağlı olarak işletme hususunda mutabık kaldıklarından adi ortaklığın tasfiye sürecinde işbu şirketin ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak işletmenin adi ortaklığın kurulduğu günden mahkeme tarafından feshine karar verildiği güne kadarki ticari defterleri üzerinde inceleme yapılamak suretiyle ortaklığın tasfiyesine karar verilmesi gerektiğini beyanlarla müvekkili ..., ... ve ... arasındaki adi ortaklığın feshine, adi ortaklığın malvarlığının tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      üzerine bazı şüphelerinin oluştuğunu ve aradaki güven ilişkisinin sarsıldığını, davacı ile yapılan görüşmede ödediği sermaye payının kendisine iade edilerek ortaklığı sonlandırmak istediğini bildirdiğini ancak davacının bunu kabul etmediğini belirterek, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile ödemiş olduğu 57.450 TL sermaye payının ödendiği tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tasfiyesini talep etmiştir....

        Hal böyle olunca, taraflar arasında bir adi ortaklık ilişkisinin bulunduğu kabul edilip, uyuşmazlığın; adi ortaklığın tasfiyesi hükümleri (TBK.nun 620 ve devamı maddeleri) gereğince ve 642. vd. maddelerindeki tasfiye hükümlerinin somut olaya uygulanması suretiyle çözümlenmesi gerekmektedir. Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nın 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir. Dava konusu olayda, davacı ve davalı ortak ... tarafından adi ortaklığın son bulduğu belirtilerek adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile ortaklık konusu malların adil şekilde paylaştırılması talep edilmiş olmakla, artık tasfiye aşamasına geçilmesi gerekecektir....

          sözleşmenin yazılı olarak düzenlenmesine gerek duyulmadığını, adi ortaklığın tünel inşaatını tamamlamasına rağmen davalının kar paylarını vermediğini belirterek adi ortaklığın tasfiyesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kardan 10.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....

            Adi ortaklığa ilişkin defterler getirtilerek ve taraflar gerekirse isticvap edilerek adi ortaklığa ne kadar para konulduğu, işletme Volkan ŞEN'den devralınırken, devir bedelinin ödenip ödenmediği, ortaklığın sürdüğü dönemde ortaklığın kâr edip etmediği, işletmenin Volkan ŞEN'e devredilirken adi ortaklık tarafından devir bedelinin alınıp alınmadığı, devir bedelinin Volkan ŞEN'e ödenip ödenmediğinin tespiti ile kıstaslara göre adi ortaklığın tasfiyesi lazımdır....

            -TLyi talep etme hakkı bulunduğu, davacı tarafından (tasfiye payı yanında) talep edilen kar payı olan 35 adet kuzu ve sözleşmede kararlaştırılan senede bir koyun başına 1 Kg peynir için ise, kar elde edildiğine ve davalıda bulunduğuna dair bir delil mevcut olmadığından davalının kardan sorumlu tutulamayacağı, mahrum kalınan karın talep edilebilmesi için bu karın ortaya çıkabileceğinin belirlenmesi gerektiği gibi, sözleşmenin feshinin davalı tarafından haksız olarak yapılmış olması gerekli olduğundan ve davalı sözleşmeyi haksız olarak fesih etmeyip kusurlu olmadığından, davacının mevcut ya da yoksun kalınan kar talep etmesinin mümkün olmadığı değerlendirilmiştir.Mahkemece; yukarıdaki değerlendirme yapılırken, davalının yaptığı toplam masraf kalemi olarak davacının alacağından mahsup edilen kalem, 02.03.2016 tarihli raporda davacının kar payı talebi yönünden takip talebi ile bağlı kalınarak 35 kuzu için davalının yaptığı masraf olarak hesaplanmıştır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki adi ortaklığın tasfiyesi - kar payı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 11.527,30 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre...

                İki veya daha fazla işletmenin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri ortaklığın (...'nin) tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyeti de yoktur. Ortaklar, ortaklık borçlarından dolayı alacaklılara karşı doğrudan doğruya ve sınırsız olarak tüm varlıklarıyla sorumludurlar (Prof. Dr. Baki Kuru. İcra ve İflas Hukuku EI Kitabı 2004 bas. Sahife 137, HGK. nun 08.10.2003 tarih ve 2003/12¬574 E 2003/564 K. sayılı içtihadı). Açıklanan bu hükümlere aykırı olarak adi ortaklığın malları üzerine haciz konulması halinde bu husus, ortaklardan her biri tarafından şikayet konusu yapılabilir. Somut olayda, ... tarafından oluşturulan adi ortaklığa izafeten ... ile ... aleyhine başlatılan icra takibinde, adi ortaklığın, ... Belediye Başkanlığı'ndan olan hak ve alacağı üzerine haciz konulduğu görülmektedir....

                  Şti. bünyesinde kaldığı ve orada vergilendirildiği düşünüldüğünde net karların kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan tutar olduğunun dikkate alınması gerektiği bu nedenle Birleşen dosya Davacısı ...'a ödenecek tutarın (157.169,40 % 25-) Kurumlar Vergisi 39.292,35 TL düşüldükten sonra kalan (157.169.40- 39.292,35 ) 117.877,05 TL kar payı alacağı olduğu anlaşılmış, anılan durum karşısında taraflar arasındaki Adi Ortaklığın davalının kusuru ile eylemli olarak sona erdiğinin tespiti ile Taraflar Arasındaki 01/10/2017 tarihli Adi Ortaklığın fesih ve tasfiyesine, karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine karar verilerek aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu